Dervişoğlu, ATO Congresium Kongre ve Sergi Merkezi'nde '3 Mayıs Türkçülük Günü' programına katıldı.

Bursa’da 19 Mayıs’ta ulaşım ücretsiz Bursa’da 19 Mayıs’ta ulaşım ücretsiz

Dervişoğlu, Türkiye'nin hukuk ve adaletten yoksun kararlarla yönetildiğini kaydederek, "Hukuk sadece yerle bir edilmemiş, adalet fikri de yok edilmiştir. Toplumda güven, yerini endişeye bırakmıştır. Vatandaşın yarısı diğer yarısıyla, vatandaşların tamamı da devletle davalıktır. Kısaca toplumsal akdimiz paramparçadır, dahası devlette ve kurumlarında yaşanan çürüme, saygı duyduğumuz ve tedrisatından geçtiğimiz o bildiğimiz ve güvendiğimiz devlet aklını felç etmiştir" diye konuştu.

Olağanüstü hali olağanlaştırmış bir iktidar ile karşı karşıya olduklarını vurgulayan Dervişoğlu, MHP’yi şu sözlerle eleştirdi:

“Onun gayrimeşruluğunu onaylayarak ve onun yerine iktidara gelebileceğini zannedenlerden bahsediyorum. Dahası, 50 bin insanın katilini Meclis'e davet edebilme cüretinden, 4 Mayıs'ta Malazgirt'te PKK'ya kongre toplamayı önerebilenlerden bahsediyorum. Bu ihanetlerini Türk milletine izah edemeyip, Müsavat Dervişoğlu ve İYİ Partililere, milliyetçilik dersi vermeye kalkanlara sesleniyorum; işte bugün 3 Mayıs, onlar neredeler bilmiyorum ama ben verdiğim sözü tuttum ve buradayım.”

Türkiye'de yaşanan sorunların çözümünün güçlendirilmiş parlamenter sistem olduğunu aktaran Dervişoğlu, şöyle devam etti:

"'Çözüm süreci' dediler, İmralı'ya heyetler gönderdiler, mektuplar okuttular. 'Cumhuriyet parantezini kapatacağız' diyerek, canilerle el sıkışıp, dağ kadrolarına af vaadinde bulundular. Sonuç mu; 6,7,8 Ekim olayları, hendek terörü ve kaybettiğimiz yüzlerce vatan evladı ve hiçbir şey olmamış gibi yine elini yıkayıp çıkan iktidar ve aparatlarıdır. Bugün yine aynı senaryonun devam filmi vizyonda, figüranları ise sahnededir. 'Yeni anayasa' ve 'Teröriste umut hakkı' diyerek Türkiye'yi yeniden bir açılım bataklığının içine sokuyorlar. Bunu da utanmadan, 'Tarihi fırsat' diye anlatıyorlar.

“Delirmişlerdir, çözüm Cumhuriyet’te buluşmaktır”

Peki ya çözüm? Eğer bu ülkede bir sorun varsa ve çözülecekse o da herkesin önce insan olmaktan, sonra da yurttaş olmaktan kaynaklanan evrensel ve anayasal haklarına kavuşmasıdır. Şimdi yine bugün aynı aktörler, aynı niyetle, süslü sözlerle, kendi yarattıkları soruna çözüm olmayan savaşa, 'Barış' demekte askıya aldıkları Anayasa'nın yenisini talep etmekte, kulluk rejimine ise 'Demokrasi' adını vermektedirler. Ve bununla da kalmayarak, yüzleri bile kızarmadan Türk devletini Kandil'le, İmralı'yla muhatap etmektedirler. Devletin aklını tasfiye edip gücünü de teröristle müzakereye oturtacak kadar şuursuzlaşmış, hükümlü bir terörist eskisinden, barış güvercini yaratmaya cüret edecek kadar da delirmişlerdir. Çözüm, hukuktur, yurttaşlıktır, milletin, ortak kaderde birleşmesidir, Cumhuriyet'te buluşmaktır. Reçete, güçlendirilmiş parlamenter sistem tezimizdir."

Editör: TE Bilisim