Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, Alaattin Çakıcı'nın, CHP lideri Kemal Kılıçadoroğlu'na yönelik tehdit ve hakaret içeren paylaşımı için ilk kez konuştu ve "Türkiye'de kimsenin kimseyi bu şekilde tehdit etmesi hukuk devleti normları açısından kabul edilebilir bir şey değil. Sayın Kılıçdaroğlu şikayette bulundu. Hukukun kuralları içerisinde ne gerekiyorsa mahkemeler gereğini yapacaklardır" dedi. Kalın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "dava arkadaşım" diyerek, Çakıcı'ya sahip çıkması hakkında ise, "Sayın Bahçeli'nin, Çakıcı'yla eskiye giden tanışıklığının, dostluğunun olması da onun belki bir ahde vefa duygusuyla söylediği bir şey. Son tahlilde bir hukuki süreç başladı. Bununla ilgili biz de izleyeceğiz mahkemenin nasıl bir karar vereceğini" diye konuştu. İbrahim Kalın, NTV'de katıldığı programda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare üyeleri Bülent Arınç ve Cemil Çiçek'in son dönemde adalet hakkındaki söylemlerinin "Politika değişikliğine mi gidiliyor?" yorumlarına sebep olduğunun belirtilmesi üzerine Kalın şunları söyledi: Arınç ve Çiçek'in kendi görüşleri "Bunların hepsi birebir Cumhurbaşkanımızın adına yapılmış açıklamalar dersek hata yaparız. Onlar Cumhurbaşkanı adına bir sözcü gibi konuşmuyorlar. Kendi görüşlerini ifade ediyorlar. Cumhurbaşkanımız da bunları Yüksek İstişare Kurulu toplantılarında dinliyor..." Kavala ve Demirtaş İbrahim Kalın, Osman Kavala ve HDP'li Selahattin Demirtaş'ın tutukluluk süreleriyle ilgili düşüncelerinin sorulması üzerine kendisinin onlar üzerine bir şey söylemesinin doğru olmayacağını ifade etti. Kalın, şöyle konuştu: "Bu iki isim üzerinden tartışmak istemem. Meseleyi sadece bu iki kişinin davasına indirgemek doğru olmaz. Bunlar zaten yargı reformu içerisinde konuşulan konular. Hukukun kendi sistematiği içerisinde de değerlendirmeleri var. Toplumdaki bazı hassasiyetleri de göz ardı etmemek lazım. Yani diyelim ki Demirtaş meselesini Sayın Arınç bu şekilde konuştuğunda belki kendisi tamamen hukuki açıdan bir mülahazada bulunuyor ama bunu yaşanan siyasi olaylardan bağımsız ele almak mümkün değil. Kobani olayları, Çukur olayları, Yasin Börü ve diğer bütün olaylarla birlikte düşündüğünüzde o dönemde HDP'nin ve Demirtaş'ın aldığı tavırları, pozisyonları dikkate aldığınızda, toplumun bir kesiminde de başka bir tepki oluşuyor. Burada güvenliği ve toplumun o hassasiyetlerini de dikkate alan bir bakış açısının daha sağlıklı şekilde ortaya konması gerekiyor." Çakıcı değerlendirmesi Alaattin Çakıcı'nın, CHP lideri Kemal Kılıçadoroğlu'na yönelik tehdit ve hakaret içeren paylaşımı ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin konuya ilişkin açıklamalarına Cumhurbaşkanlığı'nın yaklaşımının sorulması üzerine ise Kalın şunları söyledi: "Savcılık bir soruşturma başlattı. Hukuki süreç ilerliyor. Türkiye'de kimsenin kimseyi bu şekilde tehdit etmesi hukuk devleti normları açısından kabul edilebilir bir şey değil. Sayın Kılıçdaroğlu şikayette bulundu. Hukukun kuralları içerisinde ne gerekiyorsa mahkemeler gereğini yapacaklardır. Sayın Bahçeli'nin, Çakıcı'yla eskiye giden tanışıklığının, dostluğunun olması da onun belki bir ahde vefa duygusuyla söylediği bir şey. Orada kişisel hukuk ile hukukun ortaya koyduğu normlar arasında bir çatışma olmaması gerekir. Ama burada son tahlilde bir hukuki süreç başladı. Bununla ilgili biz de izleyeceğiz mahkemenin nasıl bir karar vereceğini."