CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin 38. Olağan Kurultayı ve 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptaline ilişkin davasının reddine karar verilmesinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

CHP’nin tutuklu cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, TELE 1 Televizyonu Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ ile İmamoğlu’nun danışmanı ve kampanya direktörü Necati Özkan hakkında başlatılan “casusluk” soruşturmasına yönelik olarak da açıklamalarda bulunan Özel, "Casuslukla yeni bir yargılama yapacaklar, milleti böyle ikna etmeye çalışacaklar. 'Yolsuz dedik olmadı, hırsız dedik olmadı.' Şimdi bir de casuslukla deniyorlar" dedi.

Özel'in açıklamalarından satır başları şöyle:

Dervişoğlu: Torbadaki yasalar büyüdükçe milletin cüzdanı küçülüyor
Dervişoğlu: Torbadaki yasalar büyüdükçe milletin cüzdanı küçülüyor
İçeriği Görüntüle

"Daha önce bu konuda yaptığım açıklamalarının beni mahcup etmemesinden memnuniyet duyuyorum. Bu dava sonuç odaklı bir dava değildir, süreç odaklı bir davadır ve sonuç alınması mümkün değildir. Amaç CHP'yi tartıştırmak, CHP'de bir tartışma varmış görüntüsünü vermektir. Davayı açan kişi partiden atılmış birisidir zaten, davaya taraf olamaz. Taraf olabilecek kişilere de dilekçeler verdirttiler. Mahkeme esastan karar verdi ve davanın konusuz olduğunu söyledi. Ben bunu aylardır söylüyorum.

CHP, 31 Mart seçimlerinde Türkiye'nin 47 yıl sonra yeniden birinci partisi olmasıyla, belediyelerde yüzde 65'lik bir nüfusun yaşadığı belediyeleri kazanmasıyla ve büyük bir zafer elde etmesiyle ve o günden bugüne tüm anketlerde açık ara birinci parti olmasıyla 'CHP'yi normal siyasi yollarla yenemeyeceğiz. Nasıl yenebiliriz?' CHP'de bir karışıklık çıkaralım, ikilik yaratmaya çalışalım dediler. Buna alet edebilecekleri birtakım aparatları buldular, bizi hasta etmeye çalıştılar. Hasta olmak için mikrop lazım. Mikrop arayıp mikrop buldular, bünyeye onu sokmaya çalıştılar.

CHP'nin güçlü bünyesi, birlik ve beraberlik içinde ne hastalandı ne güç kaybetti ne de bu mikropları kabul etti. Artık bu iş bugün tamamen ortadan kalktı. Böyle olacağını biliyorduk ama CHP'yi tartıştırmak istediler ve bugüne kadar geldiler. Bundan sonra artık bu tartışmalar da geride kalmıştır.

Buradan 2 büyük teşekküre ihtiyaç var, o da şudur; bu davalar olduğunda, İstanbul'a kayyım atandığında ve birtakım olumsuz senaryolar konuşulduğunda CHP'nin İstanbul il delegeleri harekete geçtiler ve kimse karşı tarafa prim vermeden hep beraber kongre istediler, yaptılar ve il başkanımızı ve yönetimini yeniden seçtiler hep birlikte.

"Yapılan ilk seçimde de demokrasi kazanacak, otokrasi kaybedecek"

CHP'nin kurultay delegeleri yarışmalı bir kurultayda, hatta ikinci turda sonuç alınabilmişken, o günün kurultay delegeleri, bunlar umdular ki bizi birbirimize düşünecekler, harekete geçtiler. Ben burada rakamları kendi ağzımla söyledim bin 40 kişi noterlere koşup kurultayı tekrar istediler. Koştular ve kurultayı yenilediler. Bugün mahkeme de diyor ki 'İddialar konusuz kaldı' diyor. O delegeler 'Bizim irademiz budur' dedi. Bu birlik ve bütünlüğü gösteren herkese sarayın planlarının AK Parti yargı kolları başkanının planlarının, talimatlarının aksine ne İstanbul'da kayyıma ne de burada bir başka olasılığa ihtimal vermeyip birlik ve beraberlik halinde davranan başka delegelerimiz, üyemiz, seçmenlerimiz ve bütün demokratlarımıza teşekkür etmek lazım.

Bir yanda sandığa leke sürmeye ve sandığı ortadan kaldırmaya çalışan demokrasiyi hedef almış iktidar anlayışı, bir tarafta ona karşı mücadele veren bütün demokratlar... Otokrasinin ve otokratın yanında olanlar kaybetmiştir. Yapılan ilk seçimde de demokrasi kazanacak, otokrasi kaybedecektir.

Sayın Erdoğan uçaktayken iyice uçuyor. Kendisi iktidara geldiği gün simit Ankara'da 20 kuruş, İstanbul'da 25 kuruştu. Şimdi 20 lira. Bunu yapan kendisi. Vatandaşa kendisi 'Yok öyle 25 kuruşa simit' diye kendisi diyor.

Ömer Çelik'in kulak zarı biliyorsunuz hasta, çok üzgünüm kendisi için. Seçici geçirgen bir kulak zarı var. İşine geldiğini duyuyor, işine gelmeyeni duymuyor. Ben 4 aydır 'İddianameyi bekliyoruz. Yargılanmak için değil yargılamak için' diyorum. Kanıt yok. İBB iddianamesini de bekliyoruz dedik, biz yargılanmayacağız, biz yargılayacağız.

(Erdoğan’ın ‘CHP’nin iktidara gelmesi durumunda AKP'lileri Yassıada benzeri bir yargılamaya tabii tutacağı’ iddiası) Sayın Erdoğan bugün demiş ki Yassıada Yaslıada... Onun altında imzam var benim. Grup başkanvekili olarak biz bütün partiler o kanuna hep birlikte katkı verdik. O kanunu biz destekledik, ben katıldım görüşmelere. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 1960 darbesinde yaşanan mağduriyetlere karşı çıkardığı o kanunun altında imzamız, oyumuz, sözümüz var benim. Birazcık utanma olsa...

"Bu partinin yaptığı kongreyi iptal etmekten medet uman zihniyetsiniz"

İktidara geldiniz, bizi yargılıyorsunuz. İşte faşizan zihniyet. Bu parti daha birkaç saat önce elinizden kurtuldu. Bu partinin yaptığı kongreyi iptal etmekten medet uman zihniyetsiniz siz. İstanbul il binamıza, il kongremize, il başkanımıza dava açtınız. İşte faşizan zihniyet. İstanbullu 3 kez üst üste seçildi, mazbatayı iptal ettiniz. Büyük farkla seçildi. 5 yıl yapmadığınız zulüm kalmadı, hazmedemediniz, cumhurbaşkanı adayımızı Silivri'ye koydunuz, onu yargılıyorsunuz. Bir de diyorsunuz ki faşizan zihniyet... Bana Yassıada'dan, rahmetli Menderes'in mağduriyetinden kendisine siyasi rant çıkarmaya çalışıyor. Başka kapıya...

(İstanbul'a kayyım atanması ihtimali) Açıkçası şunu söyleyeyim. Bu kayyım tartışmasını köpürtmeye çalışanlar var tabii. Oradan ümit ediyorlar zaten. Ekrem İmamoğlu bir terör suçlamasıyla tutuksuz olarak yargılanıyor. Bırakın yargılanmayı. Yani daha doğrusu iddianame bekliyor. Soruşturmayı terörden açıldığı anda kayyım atama imkanı her zaman var biliyorsunuz. Ve oradan bir kayyım atama niyeti bu milletin vicdanından öyle bir geri döndü ki ona cesaret edemediler zaten. Yapacaksa her zaman kayyım atayabilir.

Bugün Cumhuriyet Halk Partisi'ne işte kongresini yok sayma girişimi ortadan kalkınca Borsa yüzde 5 yukarıya fırladı. Görmüyor musunuz? Ya bu sadece, bu. Bir de İstanbul Büyükşehir gibi dünyanın en bilinen metropolünün 1 milyon farkla kaybettiğiniz şehre böyle bahane bulup kayyım atamaya kalktığınızda Türkiye'ye ne yaptığınızın farkında mısınız siz? O yüzden buna kimse ne ekonomik olarak ne siyaseten hiçbir şekilde cesaret edemezler, edemediler, edemeyecekler. Bu millet onlara bunu yaptırmaz.

Saraçhane'deki o milyonluk gece fotoğrafları niye var? Saray'ın planlarının, AK Parti'nin yargı kolları başkanının planlarının aksine ne İstanbul'da kayyıma ne de başka olasılığa ihtimal vermeyip birlik beraberlik içinde davrananlara teşekkür etmek lazım. Casuslukla yeni bir yargılama yapacaklar, milleti böyle ikna etmeye çalışacaklar. 'Yolsuz dedik olmadı, hırsız dedik olmadı.' Şimdi bir de casuslukla deniyorlar.

Biz bu filmleri çok gördük. Bu FETÖ hiçbir şey beceremediğinde döner, casusluk davaları açardı. Ne oldu İzmir askeri casusluk davası? Ne oldu İstanbul askeri casusluk davası? ‘Casus’ dedikleri kahraman Türk askerlerinin hepsi beraat etti. Peki, Kavala yargılandı. ‘Türk milleti adına’ dediler, hep birlikte ayağa kalktık salonda, Silivri’de. Her ne kadar bunlar iddia edildiyse de, ki FETÖ’cülerin hazırladığı iddianamelerdi başta. Sonra onu kopyalamışlardı. Gezi davasından herkes beraat etti gözümüzün önünde. Herkes sevindi, tahliyeler oldu. Bir kişiyi bırakmadılar. Ne yaptılar arkadaşlar Kavala’yı? Erdoğan’ın aklında beraat edemediği için, yargıda beraat etsen Türk milleti adına verilen kararı olmuyor. Sayın Kavala’yı casusluktan o gün tutukladılar. O günden beri hâlâ içeride. Dikkatimizden kaçmasın, Sayın Kavala casusluktan beraat etti. Ama o gün casusluktan tutuklayıp, sonra başka dava açıp, o davadan mahkum ettiler.

Bunlar hiçbir şey yapamadıklarında en kolayı ne? ‘Casusluk iddiasını at, onun üzerinden bir algı yarat. Sonra arkasını toparlarsın.’ Kime casus dediniz de siyaseten ispat ettiniz? Hepsi beraat etti. Ama ayıptır ya. Yazıktır günahtır. İnsanlara atmadık leke kalmadı, bir de ‘casusluk’ diyor.

"SGK'nın bütün bilgileri çalındı, Hakan Fidan bu konunun üzerine gitmeye korktu"

Neden casusluk diyormuş arkadaşlar? İstanbul’un verileri varmış da bunlar paylaşılmış. Yurt dışına yollanmış falan. Arkadaşlar lütfen açsın 23. Ankara Ağır Ceza, 28. Ankara Ağır Ceza, 33. Ankara Ağır Ceza ve 27. Ankara İdare Mahkemesi’ndeki davalara bir bakın. Bilhassa 28’incisinin tarafı MİT’tir. Hakan Fidan zamanında MİT’in, eş zamanlı olarak Sağlık Bakanlığı’nın, Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, İçişleri Bakanlığı’nın vatandaşlık hizmetlerinin, yani herkesin nüfus bilgileri, bunun yanında SGK‘nın bütün bilgileri çalınmıştır. Hakan Fidan döneminde çalınmıştır. Hakan Fidan bunun üstüne gitmeye korkmuştur üstüne kalacağını bildiği için. İbrahim Kalın gelince yaptığı ilk iş, bu konuda gerekli hassasiyeti göstermektir. Araları da o yüzden bozuktur zaten.

Hakan Fidan bu ülkenin bütün değerli bilgilerini çaldırdı. Söylediğim mahkemelerdeki dosyalara bakarsanız, bu bilgilerin tamamının, örneğin böyle isim isim veriyor neyse, kimseye yol göstermeyelim. Halen daha erişimde olan bazı yerlerde bu bilgiler satılıyor arkadaşlar. Hepimizin bilgisi. Sayın Erdoğan’ın TC numarası bile konu olmadı mı arkadaşlar? Sayın Erdoğan’ın TC numarasına kadar çaldırdılar. Hepimizin TC’sini çaldırdılar. Hepimizin sağlık bilgilerini, sosyal güvenlik bilgilerini… Gelir idaresinin bilgileri çalındı. Hepimizin vergi bilgileri, gelir bilgileri yabancı hacker’ların elinde. Davaları görülüyor bunların.

"Ekrem İmamoğlu’na casus diyecek adamın bütün Trabzon alnını karışlar"

Neymiş? İstanbul’dan bilgi toplamış da bilmem ne yapmış. Bir de başında şey diyor. ‘2019 seçimleri öncesi.’ 2019 öncesi İstanbul’u siz yönetiyordunuz. Kampanyada İstanbul’la ilgili seçmen analizi yapıldıysa bundan en çok AK Parti övünüyor arkadaşlar. ‘Mahalle mahalle, sokak sokak, ev ev seçmeni tanıyoruz, analiz ediyoruz, bilgileri var, şunu yapıyoruz, bunu yapıyoruz.’ Buna yabancılar ‘canvassing’ diyor, kapı kapı çalışmaya ve AK Parti bununla övünüyor. Bütün partiler bunu yapabildiği ölçüde başarılı oluyor. 2019 sonrası İstanbul Senin projesi ile bilgi toplanmış da... Bilmiyorum ama seyirden bakıyorum, yabancı bir server, ıvır zıvır böyle bir casusluk meselesine bulaştırabilmek için 50 tane takla atmışlar. Ne yapacaklar? Yeni bir yargılama yapacaklar. Milleti bu sefer de böyle ikna etmeyi deneyecekler. Çünkü işin içine casusluk koydun mu, bir casus olursa bu Türkiye’ye büyük kötülük yapan bir adamdır, kimse casus sevmez. Son çare yani, FETÖ’den aldıkları son mirasla akıllarında kalan ‘Hırsız dedik olmadı, yolsuz dedik olmadı, çaldı dedik millet inanmadı. Terör dedik, millet ayaklandı. Dur bir de casus diyelim bakalım.’ Bu kadar olmaz yani, bu ayıp ayıp. Tenezzül meselesi diyorum ya buna da tenezzül ettiler. Ekrem İmamoğlu’na casus diyecek adamın bütün Trabzon alnını karışlar. Bütün İstanbul alnını karışlar. Bu millet alnını karışlar. Ayıptır artık ya.

"Namuslu bir gazeteciye sürmedikleri leke kalmadı; yanlarında olmaya devam edeceğiz"

(Merdan Yanardağ’ın casusluk suçlaması ile gözaltına alınması) Bunu söyleyenin de hakikaten yatacak yeri yok. Şu Merdan Yanardağ’ı bir kere de bir şeye bulaştırmayın kardeşim. Bu adama her seferinde, nasıl yaptığı gazetecilikle rahatsızlık yaratıyorsa Merdan Yanardağ ve TELE1 kadar imkânsızlıklarla o sanayi sitesinin içindeki o küçücük yerde onurlu bir gazetecilik çabası var, hepimiz görüyoruz. Nasıl bir mücadele var. Nasıl bir rahatsızlık yaratıyorsa her meseleye bir de Merdan Yanardağ koysunlar. İşte 4 gün tutsunlar bıraksınlar, alıp bir yıl yatırsınlar bıraksınlar. FETÖ de bununla uğraşıyordu. Daha sonra bambaşka sebeplerle de uğraştılar. Halen de uğraşılıyor. Merdan Yanardağ için de herhalde koleksiyonuna bu parçayı da eklemiş oluyor. Namuslu bir gazeteciye sürmedikleri leke kalmadı ama birini de ispatlayamadılar bugüne kadar. TELE1 ailesine de geçmiş olsun diyoruz. Dayanışma duygularımızı zaten ilettik. Yanlarında olmaya devam edeceğiz."