İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adem Sözüer, "
Olması gereken; çağrı kağıdı göndermek ve ifadeye çağırmak gelmezse zorla getirmek. Ama gece boyu bir anneyi gözaltına alıp iki koluna girip derdest etmektir kelepçe. Kaçıyor muydu. Silahlı mıydı. Direndi mi. Kelepçe yokmuş. Var! Hukuka, akla ve vicdanlara kelepçe vurulmuş" ifadelerini kullandı.
Ceza Hukuku uzmanı Prof. Dr. Adem Sözüer, gazeteci Sedef Kabaş'ın Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla gözaltına alınıp ardından tutuklanmasıyla ilgili kişisel sosyal medya hesabından değerlendirmelerde bulundu. Sözüer, paylaşımlarında şunları kaydetti:
"Sedef Kabaş akkında hakaret iddiasıyla açılan soruşturmada, göz altına alma, kelepçe takma, tutuklama kanuna aykırıdır. Soruşturma sürerken HSK başkanı Adalet Bakanının Kabaşı' suçlu olarak damgalayıcı beyanları soruşturmayı etkileyecek niteliktedir ve masumiyet karinesi ihlalidir.
Olması gereken; çağrı kağıdı göndermek ve ifadeye çağırmak gelmezse zorla getirmek. Ama gece boyu bir anneyi gözaltına alıp iki koluna girip derdest etmektir kelepçe. Kaçıyor muydu. Silahlı mıydı. Direndi mi. Kelepçe yokmuş. Var! Hukuka, akla ve vicdanlara kelepçe vurulmuş.
'28 Şubat dönemi brifing yargısı'
Adalet Bakanının suçlaması sonrası,hakaret iddiasıyla soruşturulan Sedef Kabaş'ın tutuklanması, tüm yargının itibarını zedeler Yargıya emir gibi beyanlar 28 Şubat dönemi brifing yargısıdır. Tutuklamadaki bu gerekçe ise yargıda reform değil yıkımla karşı karşıya olduğumuzu gösterir."