İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Atilla Bektaş, SİBO adı verilen ince bağırsaklarda aşırı miktarda çoğalan bakterinin kişilerde önemli şikayetlere neden olduğunu dile getirerek, SİBO hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı.
"İnce bağırsakta aşırı bakteri çoğalması (SIBO), bağırsaktaki fırsatçı/hastalık yapıcı bakterilerin faydalı bakterilere göre daha fazla sayıya ulaştığı bir durumdur" diyen Dr. Bektaş, şunları kaydetti:
"SİBO, son yıllarda Amerika Birleşik Devletleri'nde milyonlarca kişiyi etkileyen, yaygın olarak teşhis edilen bir mide bağırsak bozukluğu olarak tanımlanmaktadır. Dünyada ve ülkemizde de yaygın olarak görülen bu durum hakkında yeteri kadar bilgiye sahip değiliz. Oysa mide bulantısı, karın ağrısı, şişkinlik, gaz, ishal/kabızlık ve hazımsızlık gibi açıklanamayan yaygın sindirim şikâyetlerinin altında SİBO yatmakta. Bir gastroenterolog olarak bilimsel araştırma makalelerinde işaret edildiği gibi; ‘Bu rahatsızlıklara sahip hastalar, birinci basamak (aile hekimliği) sağlık hizmetlerine veya gastroenteroloji kliniklerine başvuran hastaların yaklaşık yüzde 40’nı oluşturmaktadır’ diyebilirim. O nedenle bu tür tedaviye dirençli ve açıklanamayan sindirim şikâyetlerine sahip, teşhis konulamayan hastalarda SİBO düşünülmeli ve araştırılmalıdır."
SİBO'nun reflü, mide ülseri ve huzursuz bağırsak sendromundan daha yaygın, hatta bazen onların en önemli nedenlerinden biri olduğunu vurgulayan Dr. Atilla Bektaş, "SİBO’da sindirim sistemi şikayetleri dışında roza (gül) hastalığı ve diğer bazı cilt döküntüleri, sisli beyin (unutkanlık, dikkat dağınıklığı vb), eklem ağrısı/fibromiyalji, gıda intoleransı gibi sindirim sistemi dışı bulgular ve A, B12, D, E vitaminleri dahil olmak üzere bazı vitamin ve mineral eksiklikleri de gözlenebiliyor. Bu durumun devam etmesi halinde 'Sızdıran Bağırsak Sendromu' denilen daha ciddi hastalık tablolarına neden olabilmekte" ifadesini kullandı.
Covid-19'un seyrinde de etkili
SİBO ile Covid-19 ilişkisine de değinen Bektaş, "Bağırsaktaki faydalı bakterilerilerin, bağışıklık sistemi ve akciğer ile çift yönlü ilişkisi nedeniyle Covid-19'un seyrinde de etkilidir. SİBO ve disbiyoz durumunda Covid-19 daha ağır seyreder" dedi.
Batı tipi beslenme
SİBO'nun yaygınlaşmasındaki etkenlere dikkati çeken Dr. Bektaş, şöyle devam etti:
"SİBO, son günlerde Batı tipi beslenme ile fazlaca tatlı, rafine ve işlenmiş gıdaların tüketilmesi ile yaygın olarak ortaya çıkmaya başladı. Reflü-mide ülseri tedavisindeki yer alan, mide asidini baskılayan ilaçların (PPI), gereksiz ve uzun süreli kullanımı SİBO’yu tetiklemektedir; bununla birlikte uzun süreli sık antibiyotik kullanımı, sigara kullanımı, alkolizm gibi değişik nedenlerle de ortaya çıkabilir. Huzursuz bağırsak sendromu , çölyak hastalığı, pankreas iltihabı ve sirozda da sıklıkla izlenir. Parkinson, multiple skleroz (MS) gibi nörolojik hastalıklarda, diyabetlilerde, hipotiroidizm (troid bezinin az çalıştığı guatr) gelişebilir.
Teşhis yöntemleri
SİBO’da teşhis; hidrojen (H2), metan (CH4) nefes testi ya da ince bağırsaktan üst endoskopi ile alınan bağırsak sıvı kültürü ile teşhis konur. Bunlardan H2 nefes testi kolay, nispeten ucuz, hasta için zahmetsiz ve güvenilir bir testtir.
Tedavide; diyet modülasyonu, gereksiz PPI kullanımının kesilmesi; kan şekerinin kontrolü, troid fonksiyonlarının takibi, karın ameliyatları sonrası ince bağırsakta oluşan yapışıklıkların giderilmesi gibi risk faktörlerinin ortadan kaldırılması tedavide başarı sağlayan önemli faktörlerdir.
Antibiyotik kullanımı
Hastaya öncelikle doktor tarafından reçete edilen, zararlı ve fırsatçı bakterileri ortadan kaldıran ancak faydalı bakterilere zarar vermeyen antibiyotik tedavisi verilir. Öbiyotik olarak adlandırılan rifaximin gibi ajanlar buna örnektir. SİBO’da büyük olasılıkla, Lactobacillus veya Bifidobacterium bakterilerinin sayısı artmıştır. O nedenle tedavide ‘’toprak bazlı probiyotikler’’ önerilir. (Bacillus clausii, Bacillus coagulans, Bacillus subtilis). Toprak bazlı probiyotikler, diğer probiyotik türlerinde olduğu gibi SIBO semptomlarını şiddetlendirmez.
Bu konuda diğer bir seçenek probiyotik maya olan Saccharomyces boulardii kullanılmasıdır. Hastada B12 ve folat gibi vitamin eksikliği varsa yerine konmalıdır."