Türkiye’nin tekrar ‘gri listeye girme’ riskine yol açan ve şu sıralar ABD’nin yakın takibi altındaki Laleli Çamaşırhanesi dosyasında yeni detaylar ortaya çıktı. Libya'nın vatandaşlarına petrol gelirlerinden pay olarak düzenli yatırdığı paranın Türkiye'deki POS cihazlarında kullanıldığı öğrenildi. Ancak Libyalıların Türkiye'ye hiç gelmeden bu harcamayı yapmaları sonucu 'varlık kaçırma' yapıldığı, altın başta olmak üzere mal ve hizmet almış gibi gösterilerek milyonlarca dolar POS cihazları üzerinden bankacılık sistemine sokulduğu ortaya çıktı. Edinilen bilgiye göre; kartlar çoğunlukla uçakla koliler halinde Türkiye'ye getirildi, aynı şekilde POS cihazları da Libya'ya gönderildi. Karşılığında da naylon faturalar kesildi.
Halk TV Yazarı ve gazeteci Bahadır Özgür, Laleli Çamaşırhanesi dosyasına dair yeni detayları kaleme aldı. Libya ve Türkiye arasında yapılan varlık kaçırmayı anlatan Özgür'ün yazısı şöyle:
"Libya’da her vatandaşın banka hesabına, petrol gelirlerinden pay olarak düzenli para yatırılır. İç karışıklık yaşadığı dönemde vatandaşların parayı, banka ve kredi kartları ile başka ülkede harcama imkanı tanındı. Sabit kur rejimi olan Libya ile serbest kur rejimine sahip olan Türkiye arasında, dolar kurunun yükselmesiyle ciddi fark doğdu. Haliyle Libya vatandaşları, bazı bankaların POS cihazlarını kendi ülkelerine açan Türkiye’deki fırsatı değerlendirdi.
Normalde buraya gelip mal ve hizmet almaları gerekiyordu. Ancak şemada görüldüğü üzere olay bir ‘varlık kaçırma’ ve aklama işine dönüştü. Kağıt üzerinde altın başta olmak üzere mal ve hizmet almış gibi gösterilerek milyonlarca dolar POS cihazları üzerinden bankacılık sistemine sokuldu.
İş öyle bir hale geldi ki, soruşturma sonucunda bir POS cihazından, aynı miktarlarda binlerce çekim yapıldığı ortaya çıktı. Kartlar çoğunlukla uçakla koliler halinde buraya getirildi, aynı şekilde POS cihazları da oraya gönderildi. Karşılığında da naylon faturalar kesildi.
112.2 milyarlık işlem incelendi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma dosyasında yer alan raporlara göre devletin uzmanları, 921 POS cihazından ve 110 banka hesabından 2020, 2021, 2022 ve 2023 hesap dönemlerine ait 86 şirketin işlemlerini incelemeye aldı. İşlemlerin toplam miktarı yılsonu Merkez Bankası kuruna göre tam 112 milyar 276 milyon 218 bin 974 lira.
Denizbank, Şekerbank ve Golden Global Yatırım Bankası’na ait POS cihazlarından Libya, Nijerya, Irak’a ait banka kartları ile yapılan işlemlerin büyük kısmı şüpheli bulundu.
Mesela; incelenen bir şirketin satışlarının 2019 ile kıyaslandığında 2021’de aniden 17 kat arttığı tespit edildi. Bir başka şirketin incelemesinde, 2020 yılının tamamında 30 gün POS cihazı kullandığı ve POS ile yapılan satışların yurtiçi satışlara oranının % 96 olduğu, 2021’de 58 gün kullandığı ve bunların toplam satışlara oranının %99 olduğu, 2023 yılında ise yalnızca 5 gün pos cihazı kullandığı ve yurtiçi satışlara oranının % 84 olduğu anlaşıldı.
MASAK’ın 3 Ekim 2025 tarihli raporunda yer alan sonuçlar ise oldukça çarpıcı. 21 şirketin 312 POS cihazı üzerinden yapılan 47 milyar 573 milyon 366 bin 557 lira işlem şüpheli. İşlemlerin yüzde 99,99’u yurtdışı menşeli kartlarla yapıldı. Aynı gün içerisinde aynı tutarda yapılan işlem sayısı tam 635 bin 306. Tek bir gecede, 22.00’dan başlayıp sabah 08.00’a tam 95 bin 226 işlem yapıldı. Bunun parasal tutarı 8 milyar 417 milyon 948 bin 727 lira.
İşlemleri yapanların gerçek kişiler olup olmadığına dair yapılan sorgulamada ortaya çıkan manzara da gerçekten dikkat çekici. İncelenen 472 adet yabancı pasaportun neredeyse tamamı ya sahte çıktı ya da söz konusu kişilerin Türkiye’ye hiç bir girişimin olmadığı belirlendi.
Yani ‘bavul ticareti’nin büyük kısmında mal ve hizmet satışı hayali, pasaportlar sahte, para gerçek!"
Yazının tamamını okumak için tıklayın.




