Türkiye Barolar Birliği öncülüğünde baro temsilcilerinin katılımıyla yapılan toplantıda tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ortak taleplere ilişkin somut adımların ivedilikle atılmaması hâlinde, yeni adli yılın açılışıyla birlikte anayasal demokratik hakların kullanılması ve eylemsel tavır gösterilmesi konusunda fikir birliğine varıldı.

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu tarafından “birlikte yönetim” anlayışı çerçevesinde, Baro Başkanları ve Delegelerin katılımıyla altı ayda bir yapılması sözü verilen değerlendirme toplantısının ilki TBB’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Birlik Başkanı Av. R. Erinç Sağkan’ın altı aylık döneme ait TBB faaliyetleriyle ilgili bilgilendirme yaptığı toplantıda sorunları birlikte çözme iradesi öne çıkarken, yargının ve mesleğin sorunlarına ilişkin görüş alışverişinde bulunuldu. Toplantıda tespit edilen sorunların çözümüne yönelik ortak taleplere ilişkin somut adımların ivedilikle atılmaması hâlinde, yeni adli yılın açılışıyla birlikte anayasal demokratik hakların kullanılması ve eylemsel tavır gösterilmesi konusunda fikir birliğine varıldı.

Sonuç bildirgesi

Toplantının ardından; TBB ile 81 baronun başkan ve delegelerinin imzasıyla bir sonuç deklarasyonu yayımlandı. Deklarasyonda şöyle denildi: "Mesleğimiz uzun süredir tehdit altındadır. Söz konusu tehditler; ihtiyaç durumu gözetilmeden ve Barolara danışılmadan açılan hukuk fakülteleri, nicel artış ve mesleki faaliyet alanının genişletilmesi bir yana, daha da daraltılmasıyla birlikte ortaya çıkan katlanılmaz gelir kaybı, avukata yönelik şiddet, yürütme ve yargı organlarının temsilcilerinin söylem, işlem ve fiilleriyle mesleğimizin itibarsızlaştırılması çabası şeklinde vücut bulmuştur. Türkiye Barolar Birliğinin ve Baroların, bugüne kadar, mesleğimiz için yakıcı hâle gelmiş bulunan sorunların çözümü için yaptığı uyarı ve teklifler göz ardı edilmiş; her türlü yapıcı öneri kayıtsızlıkla karşılanmış; mesleğin sorunlarını çözme iradesi gösterme gerekliliğinin aksine, günbegün, içinde bulunduğumuz krizi derinleştirecek yeni politikalar uygulamaya sokulmuş; mesleğimizi, Türkiye Barolar Birliğini ve Baroları bölmeye ve itibarsızlaştırmaya yönelik bir söylem tercih edilmiştir. Kaotik bir hâl alan adalet sisteminde, avukatlar intihara sürüklenmiş ve mesleklerini icra ettikleri her türlü kamusal alan, avukata yönelen şiddetin ve cinnetin suç mahalleri haline gelmiştir. Yaşanmakta olan ekonomik kriz sebebi ile içinde bulunduğumuz ekonomik yoksunluk, yeni bir şiddet biçimine dönüşerek avukatlara yönelik şiddete yeni bir boyut eklemiş; insan onuruna yaraşır şekilde yaşama hakkını tehdit eder boyutlara ulaşarak katlanılabilir sınırı çoktan aşmıştır. İçinde bulunduğumuz bu ağır koşullara bir de ekonomik krizin eklenmesi ile birlikte avukatlar en temel insani ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak bir tehlikenin altında kalmışlardır. Bu durum karşısında Türkiye Barolar Birliği ve Barolar, işlevsizleştirilmiş adalet sistemi ve ekonomik kriz karşısında avukatları ezdirmeme kararlılığında ortaklaşmış; her türlü farklılıklarından sıyrılarak, avukatlık mesleği için birlikte demokratik haklarını kullanma kararı almıştır. Sonuç deklarasyonunda yer alan konularda gerekli düzenlemelerin yapılmaması hâlinde hayata geçirilecek olan bu birlikte eylemsel tavır gösterme kararı; mesleğe başlarken hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağımıza, namusumuz ve vicdanımız üzerine ettiğimiz yeminin gereğidir. Mesleğimize ettiğimiz yeminin gereği olarak harekete geçmekten başka çaremiz kalmamıştır. Avukatlık faaliyetlerinin önündeki engellerin kaldırılmaması ve avukatların içinde bulunduğu ekonomik yoksunluğun giderilmesine yönelik yukarıda tespit olunan adımların ivedilikle atılmaması hâlinde, yeni adli yılın açılışıyla birlikte uluslararası sözleşmelerin, Anayasa’nın ve kanunların bize tanıdığı demokratik haklarımızı kullanmakta bir an bile tereddüt etmeyeceğimizi; içinde bulunduğumuz koşullar görmezden gelinmeye devam edilirse, temsil yetkimizden aldığımız haklara dayanarak aşamalı eylem planlarını hep birlikte hayata geçirme kararlılığında olduğumuzu, Birliğimizden aldığımız kuvvetle tarih önünde tüm kamuoyuna bildiririz."
Editör: Ömür Ünver