ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in 15 Ağustos Cuma günü Alaska’da yapacakları görüşme öncesi dışarıda bırakılma endişesi yaşayan Avrupa Birliği'nde (AB) ortak tavır almadaki sorunlar giderek daha dikkat çekici hale geliyor.
Ukrayna’nın AB liderleri tarafından dün yayımlanan ve 'Barışa giden yola Ukrayna olmaksızın karar verilemeyeceği, diplomatik bir çözümün Ukrayna ve Avrupa’nın güvenlik çıkarlarını koruması gerektiği'' yolundaki ortak bildiriye Macaristan imza atmamıştı. Yine AB’nin 3 komiseri ve 19’u AB üyesi 24 ülke yayınladıkları ve Gazze Şeridi'ndeki insani krize dikkat çekilen ve İsrail'e insani yardımlara uyguladığı engellerin kaldırması çağrısında bulunulan açıklamada da AB büyük fire verdi.
Açıklamaya 27 üyeli AB’nin sadece 19 üyesi imza koydu. Avusturya, Bulgaristan, Hırvatistan, Çekya, Almanya, Macaristan, Polonya ve Romanya dışişleri bakanları dünkü bildiriyi imzalamadı. Bu görüş ayrılıkları, AB’nin Gazza konusunda eleştirilmesine yol açıyor. AB yetkilileri, son günlerde Gazze’deki trajediye seslerini biraz daha yükseltse de bunun sahada bir karşılığı olmuyor.
AB’nin ortak karar mekanizması, AB’nin Türkiye ile ilişkilerinin de yumuşak karnı. Son dönemde, Türkiye’nin Avrupa ile savunma ortaklığını geliştirmesine karşı çıkan Yunanistan, bu karar mekanizmasına işaret ederek Avrupa Güvenlik Eylemi'ne (SAFE) Ankara'nın katılımını engellemekle tehdit etmişti. Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis, "Türkiye, Yunanistan ile ilişkilerini iyileştirmeye yönelik somut adımlar atmadığı sürece, ucuz Avrupa kredilerinden ve SAFE programından faydalanamayacak. Daha önce de belirttiğim gibi, eğer Türkiye var olmayan gri bölgeler teorisini savunmaya devam ederse, Avrupa Birliği'nin ucuz kredi programına erişim sağlayamayacaktır" ifadesini kullanmıştı.