İstanbul Bakırköy'de bir avukatı çalıştığı büroda öldürdükten sonra Büyükçekmece'de de bir kadını öldürdüğü iddia edilen zanlı, polis ekiplerince yakalandı.

Alınan bilgiye göre, Karlıktepe Mahallesi'ndeki hukuk bürosunda çalışan bir avukat, öğle yemeğinden döndüğü sırada bürodaki meslektaşı Servet Bakırtaş'ı yerde kanlar içinde gördü. Durumun bildirilmesi üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri Bakırtaş'ın silahla vurularak hayatını kaybettiğini belirledi. Şüphelinin yakalanması için çalışma başlatan polis, olaydan kısa süre sonra Büyükçekmece'de Spotçular Çarşısı'nda Öznur Tufan isimli kadının öldürüldüğü ihbarını aldı. İki olayın failinin de Abdullah T. olduğunu tespit eden polis ekiplerince yapılan araştırmada şüpheli kısa sürede gözaltına alındı. Avukat Bakırtaş'ın cenazesi de olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmalarının ardından Adli Tıp Kurumuna gönderildi. Şüpheli Abdullah T'nin, yaklaşık 5 yıl önce maktul Öznur Tufan'ın bir akrabasını silahla yaraladığı, bu nedenle tutuklanarak cezaevine gönderildiği öğrenildi. Bu olay nedeniyle Tufan'ın şüpheliye tazminat davası açtığı, şüpheli Abdullah T'nin ise cezaevinden çıktıktan sonra tazminat nedeniyle Öznur Tufan'ı ve avukatı Servet Bakırtaş'ı tehdit ettiği belirtildi. Dava geri çekilmeyince şüphelinin iki kişiyi silahla öldürdüğü öğrenildi.

Barodan açıklama

İstanbul Barosu, silahlı saldırıda hayatını kaybeden avukat Servet Bakırtaş için yazılı mesaj yayımladı. Baronun internet sitesinde yer alan açıklamada, Bakırtaş'ın sadece mesleğini yaptığı için saldırıya maruz kaldığına vurgu yapıldı. Şüphelinin yaralama suçu nedeniyle mahkum olup cezaevinden yeni çıktığı, kendisine açılan tazminat davasının geri çekilmesini istediği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi: "Talebi reddedilince tehditlere başlayan katil zanlısının önce meslektaşımızı sonra da dava açan müvekkili öldürdüğü anlaşılmaktadır. Bu ve benzeri gerekçelerle gerçekleşen avukat ölümleri ya da saldırılar, mesleğimizi yaparken hangi tehditleri taşıdığımızdan öte, bu tehditleri yaratan toplumsal bakışı da anlatmaktadır. Avukatın rolünü ve yaptığı işi kavramaktan uzak bir zihin yapısının, giderek onu taraf konumuna sürüklemesi, kelimenin tam anlamıyla bir ilkelliktir. Bir mesleğin ölümü göze alarak sürdürülmesi, sürdürenler için ne denli onur vesilesi olsa da o toplumun bir kesimi için utançtır." Artık bildiriler yazmaktan, yaslar tutmaktan bıkıldığı kaydedilen açıklamada, sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkumiyetlerinin de çekilen acıyı hafifletmediği vurgulandı. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Her bir avukat ölümünün bir toplumsal ders olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken çoğalan ölümler, bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor. Oysa biz adaletin tecellisi için yapıyoruz bu mesleği. Savunma olmazsa, 'olmaz yargılama' diyoruz. Öylesine kutsiyet yüklüyoruz ki mesleğimize, şimdi bir özel müdafii olmazsa, bu katil zanlısını da 'bir avukat' savunacak. Biliyoruz ki, başımız sağ olmayacak bizim. Dilenen sabırların sırasız avukat ölümlerine yararı olmayacak. Avukat Servet Bakırtaş ile birlikte verdiğimiz can, taşan sabrımızın durdurduğu son yürek olmayacak." Baro, açıklamasında Bakırtaş'a Allah'tan rahmet, ailesine ve meslektaşlarına başsağlığı diledi.
Editör: Ömür Ünver