Memur-Sen Başkanı Ali Yalçın, aralık ayı enflasyon oranlarının açıklanmasıyla sosyal medya hesabından paylaşımlarda bulundu. Yalçın, yüzde 36,1'le 19 yılın zirvesinde gelen enflasyona oranıyla memur ve memur emeklilerine ek zammın kaçınılmaz olduğunu aktardı. Yalçın "Hakem Kurulu kararı ile 2021 için yüzde 3+3 oranındaki artışlar; enflasyona sadece yenilmedi, EZİLDİ" dedi.

Enflasyon farkının memurun düşen alım gücünü yükseltmeye yetmeyeceğini ifade eden Yalçın "Şimdi kamu görevlilerinin alım gücünü yükseltme zamanıdır" dedi.

Yalçın'ın paylaşımları şöyle:
"TÜİK tarafından açıklanan yüzde 13,58 Aralık ayı enflasyon oranıyla birlikte; yıllık enflasyon yüzde 36,08’i buldu. 2021 Temmuz-Aralık enflasyonu yüzde 25,48 ve kamu görevlilerinin 2022 Ocak maaş ve ücretlerine yansıyacak enflasyon farkı yüzde 22,48 olarak belli oldu. Kısacası Aralık ayı enflasyon rakamları göstermektedir ki; “hedefler tutmadı, tahminler şaştı”. Covid-19 pandemisinin de etkisiyle; küresel ve bölgesel ekonomide yaşanan hareketlilik, enflasyonu yukarı yönlü, alım gücünü ise aşağı yönlü hareket ettirmeye devam ediyor. Mutabakatsızlıkla sonuçlanan ve K.G. Hakem Kurulu kararı ile 2021 için yüzde 3+3 oranındaki artışlar; enflasyona sadece yenilmedi, EZİLDİ. Enflasyon farkı memurun düşen alım gücünü yükseltmek için asla yeterli değildir. Şimdi kamu görevlilerinin alım gücünü yükseltme zamanıdır. Diğer taraftan, 1 Eylül - 31 Aralık tarihleri arasında ekonomide yaşanan dalgalanmalar sonucu kur ve enflasyon artarken maaşlar erimeye, gelir dağılımında adaletsizlik büyümeye devam etti. Nitekim buna bağlı olarak yeni yılla birlikte, zamlar da peş peşe gelmeye devam ediyor. Yeni yılla birlikte; doğalgaza, elektriğe, benzine, motorine, MTV ve ÖTV’ye, harçlara, vergilere, toplu taşımaya ve bunun yanında gıda ürünlerine azımsanmayacak oranda zam yapıldı. Bu gerçekler görülmeli, “Ek Protokol” ile ilave ödeme yapılarak kayıplar telafi edilmelidir.

Asgari ücrete yapılan yüzde 50 zam sahada memnuniyet üretmişken, aynı zorluklarla geçim mücadelesi veren kamu görevlileri ve emeklileri görmezden gelinemez, vergi muafiyetinin “yeterli zam” olarak gösterilmeye çalışılması da kabul edilemez.

Vergi muafiyetinin eşit gelir artışı sağlamadığı yaptığımız analizler sonucunda herkes tarafından anlaşılmıştır. Yine, alım gücündeki kaybın enflasyon farkı ödemesiyle telafi edilemeyecek olduğu da net olarak bilinmelidir.
Editör: Ömür Ünver