MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Rusya’nın doğal gaz satışında dost olmayan ülkelere karşı ruble kozunu masaya koymasını küresel siyasi, ticari, ekonomik faaliyetlerin yeni baştan ele alınma sürecini de hızlandıracaktır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamayacaktır." dedi.

Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli'nin konuşması özetle şöyle:

"Dün haklıydık, bugün haklıyız, yarın da haklı çıkacağız, MHP barajlarla sınırlanamaz.

Kamuoyu nezdinde partimizin eridiğini, gerilediğini yazan, çizen, açıklayan kokuşmuş araştırma şirketleri, alayınıza soruyorum, siz anketleri yaparken CHP Genel Merkezi’nde mi dolaşıyorsunuz, Kandil’de mi geziyorsunuz?

2023 Haziran ayında sokağa çıkacak gücünüz dahi olmayacaktır. Bizi bilmek ve öğrenmek isteyenler aziz milletimizin iradesine bakarak görebilecektir.

Hiç kimse yalan anketlerle bize ayar veremez, gözümüzü korkutamaz. Biz kendimizden eminiz.

Durduğumuz yer, baktığımız yer doğrudur. Bayrak düşmesin, ezan dinmesin, vatan bölünmesin diyerek koyun koyuna yatan şehitlerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. MHP, bugün çok daha güçlü, çok daha tesirli, şuurludur, gelecek Allah’ın izniyle Cumhur İttifakı ile birlikte MHP’dedir.

Öyle bir dönemdeyiz ki kara propagangadalar çatışmaların önündedir. Savaşların yönünü tayin edecek düzeydedir. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşta bunu çok açık görmek mümkündür.

Son günlerde Ukrayna’nın Bucha şehrinde yaşandığı iddia edilen sivil ve masum insanların katledilmesine ilişkin haberlerin sağanak halinde gündeme yansıması her açından incelenmeye muhtaç bir meseledir."

Katliam iddialarının İstanbul’da kurulan müzakere masasından sonra gündeme taşınması, ya bir tesadüf ya da kahredici bir tezgâhtır.

Yaygınlaşan komplolara rağmen Türkiye barışın yanındadır. CHP’nin ne dediği, İP’in ne üfürdüğü, diğer zillet partilerinin hangi yalanlara başvurduğu önemsizdir.

Rusya ile Ukrayna arasında sertleşen krizin devamını arzulayan ülkelerin demokrasi iddiaları defoludur. Ateşkes ve barış özlemlerinin fiile geçmesinin Türkiye haricinde hiçbir ülkenin yanaşmadığı somut delillerle ortadadır. Rusya’nın doğal gaz satışında dost olmayan ülkelere karşı ruble kozunu masaya koymasını küresel siyasi, ticari, ekonomik faaliyetlerin yeni baştan ele alınma sürecini de hızlandıracaktır. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamayacaktır.

Bucha hadisesinden sonra müzakerelerin nasıl sürdürüleceği kısa sürede anlaşılacaktır. Putin ile Zelenskiy’nin İstanbul ya da Ankara’da, bir araya gelip el uzatmaları, bu savaşa son vermeleri mutlak beklentileridir.

Bu savaşın kaybedeni öncelikle Ukrayna, sonra da Rusya ve bu ülkelerin halklarıdır. Müttefik sandığımız ülkelerin aynı anda nalına ve mıhına vurmaları utanç vericidir. AB’nin savunma ve güvenlik alanında gelişmesi, karar almasında operasyonel rehber niteliği taşıyacak stratejik pusula isimli belge, dış ilişkiler konseyinde onaylanmıştır.

Türkiye’nin direnci ve diri tutumu olmadan Avrupa güvende olamaz, güvenceye ulaşamaz. Yeni bir dünya düzeni kurulacaksın Türkiye ve Türk milleti hor görülemez, rencide edilemez. AB’nin vizyon eksikliği, stratejik iflası, diplomasi başarısızlığı kendi kendini yiyen bir organizmaya dönüştüğüne çok açık bir işarettir. Türkiye ne Doğu’dan ne de Batı’dan kopacak bir ülkedir.

Dünya dünya olur ama dünya Türksüz olamaz. Bir başka ele alınması gereken siyasi gelişme Macaristan’da yaşanmıştır. Başbakan Orban liderliğinde kurulmuş ittifak, muhalif 6 partinin ittifakını ters köşeye yatırmış, AB’nin engellerini aşma becerisini göstermiş ve 4. defa seçimlerde zafer kazanmıştır.

Dış desteklerin işe yaramadığı, başkalarına kurşun askerlik yapanların sonunun iyi olmadığı Macaristan örneğiyle bir kez daha anlaşılmıştır. Ümit ve temenni ederim ki içimize yuvalanan zillet ittifakının Macaristan’a bakıp sonuç çıkarması ve ders almasıdır.

Türkiye’nin geleceğini iş birlikçiler değil iffet, ilke ve irade sahibi Cumhur İttifakı tayin edecektir.

Bugünkü şartlarda enflasyon artmış olabilir, hayat pahalılığından şikâyet ve sızlanmalar da görülebilir ama bunların hepsi geçicidir. Daha huzurlu günlere ulaşmak için sabırla, metanetle tarihi yolculuğumuza devamdan başka seçeneğimiz yoktur.

Ülkemiz ve tüm dünya benzerine çok az rastlanan bir sınavdan geçmektedir. Buna dikkat etmeden Türkiye ekonomisiyle ilgili felaket tamtamları çalmak, bittik, tükendik, iflas ettik masalları anlatmak sorumlu bir tavrın alameti olarak değerlendirilemez.

Hiç kimsenin mağdur olmasını istemeyiz. Hiç kimsenin aç ve açıkta kalmasına göz yumamayız. Allah nimetin kefilidir, bugün elimizde yoksa yarın olacağına inanırız.

Pirenin deve yapılmasına asla duyarsız kalmayız. Boşa sallayıp dolu tutmanın, merak arayışında olanların suyu zan içindedir, zillet çarkına kapılmışlardır.

KDV indirimlerine rağmen hâlâ fiyat etiketlerini indirmeyenler insafsızlığın pençesindedir. Stokçuluk kanalıyla cebini ve cüzdanını düşünenler, ülkesine ve milletine nankörlük ve namertlik yapan fırsatçılardır.

Çıkan enflasyon el birliği ile indirilecektir. Dün yaptık, yine yaparız. Hayat pahalılığının üstesinden milli birlik ve dayanışma ruhuyla geliriz. CHP’nin, İP’in ve diğer zillet partilerinin küresel ekonomideki sarsıntıların Türkiye’ye yansımasından rant devşirme gayesi hastalıklı bir siyasettir. Türk milleti hangi geceyi görmüştür de sabahına çıkamamıştır.

Acı da tasa da sevinç de mücadelede yoklar, millilikte yoklar, Türkiye’nin hak ve çıkarlarını savunmakta hiç yoklar. Yalan oldu mu varlar, talan oldu mu yarıştalar.

Cumhur’un iradesinden asla kaçamayacaksınız. CHP, İP’i, HDP’si alayı birden Sorosçu Kavala ile yatıp kalkıyorlar, terörist Demirtaş’ı cezaevinden çıkarmayı planlıyorlar. Teröristi serbest bırakacağız diyen Kılıçdaroğlu sorarım sana gazileri içeri mi tıkacaksınız, şehitlerimizin kemiklerini mi sızlatacaksınız.

Sayın Kılıçdaroğlu sen aslında çift kişiliksin. Birincisi karanlıkta uyanık, ikincisi aydınlıkta gafilsin. CHP, HDP ile canciğer kuzu sarması, aynı yumurta ikizidir. Terörist Demirtaş bunların ortak paydasıdır. Aysel Tuğluk değildir. Ne tuhaftır ki İP’in Başkanı, terörist Demirtaş ile Sorosçu Kavala’nın hukuki süreçlerini şaibeli olarak görüyormuş. Bir teröristin, bir ajanın cezaevinde olmasını, dolambaçlı yollarla adalet ve hukukun olmadığına yormuş. HDP'li bir milletvekilinin yasadığı yollarla Suriye'ye geçtiği, terörist arkadaşlarına sığındığı ve buna hiç kimseden ses çıkmadığı anlaşılmaktadır. CHP kuzuların sessizliğine gömülmüştür.

2023 yılının Haziran ayında yapılacak seçimde doğru ve yanlış, millet ile zillet arasında bir tercih yapılacaktır. İnanıyorum ki Türk milleti zillete Türkiye’nin kaç bucak olduğunu gösterecektir. İnanıyorum ki geliyor gelmekte olan tantanası ile avunanlar, siyaset çöplüğüne atılacaktır, zafer Türk milletinin hanesine yazılacaktır. MHP’nin 2023 çağrısı açıktır: Yeni sistem, güçlü siyaset, milli destek, kutlu emanet."

Editör: Ömür Ünver