Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Man Adası belgeleri, Ağrı Dağı kadar gerçek, MASAK raporuyla ispatlanmış, Yargıtay kararıyla kayda geçirilmiştir"

CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, “Emeklilerin bayram ikramiyesine iyileştirme yapmayacaklar. Bakanlar karşı çıkıyormuş. Maliye Bakanı karşı çıkıyormuş. Emeklinin bin 100 TLlik bayram ikramiyesini enflasyon oranında dahi artırmayı çok görüyormuş, dengeyi bozarmış, enflasyonla mücadeleyi zora sokarmış. Emeklileri yok sayan bu anlayışa isyan ediyoruz" ifadelerini kullandı. Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Man Adası belgeleri ortaya çıktığında, Genel Başkanımıza hitap ederek: ‘Bu belgeler sahte, ispat ettiğin anda ben cumhurbaşkanlığını bırakacağım, ben siyaseti bırakacağım’ demişti. Yargıtay kararı açıklandı. Tayyip Erdoğan sözünü tutsun. Man Adası belgeleri Ağrı Dağı kadar gerçek ve bu artık MASAK raporuyla ispatlanmış, Yargıtay kararıyla kayda geçirilmiş” dedi. Özgür Özel'in Basın Toplantısı'ndaki konuşmaları şöyle:

Soylu'nun yaptığını bugüne kadar hiçbir Türkiye Cumhuriyeti bakanı yapmadı

Gelelim, 20 yılın sonunda devleti parti devletine, partilerini devletin yerine koyanların Türkiye'ye yaptıklarını ifşa etmeye devam edelim. Suç işleri Bakanı Süleyman Soylu... Abdülhamit Gül gitti, damat Albayrak gitti; her kabine revizyonunda değişecek isim olarak söylenen kendisi ve bunun için: ‘Ben muhalefete saldırayım. Benim gibi kullanışlı bir müfteriyi, iftiracıyı, yalancıyı, hakareti, küfürbazı feda etmek istemezler. Ben en ağır şeyleri söyleyeyim, yerimi garanti edeyim’ telaşında. Bu ülkenin ne ilk iktidarıdır Adalet ve Kalkınma Partisi, ne son iktidarı olacak. Herkes gelecek, geçecek ama bu iktidar, bakanlarının iftar sofralarında, bakanlarının kamu görevlileriyle birlikte oldukları noktada siyaset yaptığını hiç görmedi. Yani, siz karşınıza Polis Akademisi öğrencilerini alacaksınız, orada Meral Akşener'i kötüleyeceksiniz. Göç İdaresi personelini karşınıza alacaksınız ve CHP’yi eleştireceksiniz, Soylu'nun yaptığını bugüne kadar hiçbir Türkiye Cumhuriyeti bakanı yapmadı. Bakanların elbette partileri vardır, elbette siyaset yaparlar ama bunu yaparken Polis Akademisi öğrencilerini toplayıp yapmazlar. Bu bir tenezzül meselesi. Tutup hepsi devlet memuru olan Göç İdaresi Başkanlığı personelini toplayıp, ana muhalefet partisine hakaret edemezsiniz. Soylu'nun bu davranışını kendisine yakıştırıyoruz, yapar. Türkiye Cumhuriyeti'nde hiçbir bakanın düşmediği durumlara düşmüştür, etmediği lafları etmiştir ama Adalet ve Kalkınma Partisi'nin geçmişte oy vermiş seçmenlerine bu durumu şikayet ediyoruz. Bu adam bunlara tenezzül ediyor ve birileri bunu halen daha görevinde tutuyor. Buna ihtiyacı mı var bir iktidar partisinin?

"Devletin cıvataları gevşemiş, rayından çıkmış, bu kadar keşmekeş hale getirilmiş olabilir mi?"

Soylu'ya hatırlatırız: Bir siyasinin Sedat Peker'den rüşvet aldığını, bunun bir milletvekili olduğunu söylemiştin. Biz 600 milletvekili adına hak arayınca, eski milletvekili demiştin. Ama hala susuyorsun. Ne oldu? Bu ülkenin masum insanlarını kandıran bir THODEX dolandırıcısı var Faruk Fatih Özer. ‘Nerede olduğunu biliyoruz, alacağız inşallah’ dedin Mayıs 2021'de. THODEX'ten canı yanan binler, on binler beklerken ses yok. Çünkü aslında onun yerini bildiğin, alacağın, getireceğin falan yok. O THODEX vurgunun neresindesin, o ayrı tartışma konusu; o önümüzdeki dönemde mahkemelerin üzerine çok gideceği bir konu. Geldiğimiz nokta budur, Süleyman Soylu budur. Herkes Soylu'yu görsün. Arkasına Türk Bayrağını alıp, kahraman polisimizin amiri olduğundan yararlanarak; polisimizi, askerimizi, şehidimizi, gazimizi, bayrağımızı istismar edip, görülmedik, utanç verici işlerin içinde olan birinin; AKP iktidarının bitmesiyle hakkındaki bütün dosyalar, bütün şaibeler teker teker incelenecek, kanun önünde ve kamu önünde teker teker hesap verecek. Bunun sözünü veriyoruz. Övündüğü Göç İdaresi. Başkan? Başkan yok, Başkanvekili var. Başkan yardımcısı yok, başkan yardımcısı vekili var. Yabancılar Genel Müdürlüğü yok, vekili var. Uluslararası Koruma Genel Müdürü yok, vekili var. Düzensiz Göçle Mücadele ve Sınır Dışı İşleri Genel Müdürü yok, vekili var. Uyum ve İletişim Genel Müdürü yok, vekili var. Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü yok, vekili var... Atama yeterliliği olan uygun kriterde bir kişi yok yönetimde, ta hukuk müşavirine kadar hepsi vekaleten yürütülüyor. O yetkinlikte birini bulup, cumhurbaşkanın önüne koyup, atamasının imzalatılmadığı bir Göç İdaresi Başkanlığı. Muz Cumhuriyeti olsa olmaz, çadır devleti olsa olmaz. Bir tane görevini asaleten yapan devlet memuru bulamamışlar. Şu insanlara da yazık, bu devlete de yazık. Soylu'nun yaptıklarının karşısında insan gerçekten hayret ediyor. Bu kadar devletin cıvataları gevşemiş, rayından çıkmış, bu kadar keşmekeş hale getirilmiş olabilir mi?

"Sayıştay'ın denetlenmesi engellenecek"

Plan Bütçe Komisyonu'nun gündeminde bir kanun teklifi var; Türkiye Varlık Fonu'na yeni muafiyetler tanıyan bir kanun teklifi. Bu teklife göre, Varlık Fonu tarafından hakim hissedar olarak kurulacak şirketler, gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutulacak. Ayrıca bu şirketler KİT de olsalar, yeni de kurulsalar, kamu kurum ve kuruluş ve ortaklarına uygulanan mevzuat, uygulama ve kısıtlamalara tabi olmayacak. Sayıştay denetiminden çıkaracak. Esas maksat ne? Türk Telekom ve Turkcell. Bunlar biliyorsunuz özelleşmişti. Türk Telekom'da Sayıştay denetimini engellemek istiyorlar. Meclis adına, Sayıştay tarafından denetlenmesini engelleyecek kanun teklifi getirmişler. Bunda iyi niyet var mı? Bu işte ahlak var mı?

"İşçileri, çiftçileri, memurları, emeklileri yok sayamazsınız"

Anlaşılıyor ki emeklilerin bayram ikramiyesini iyileştirme yapmayacaklar. Bakanlar karşı çıkıyormuş. Zenginlere: ‘Aman efendim, adına faiz demeden faizin daniskasını vereceğiz. Parayı faize koyun, banka vereceğini verir; kur ne kadar arttıysa, aradaki tutarı garibanın cebinden biz sana öderiz’ diyen. Yoksuldan zengine kaynak transferi yapan, kaymak tabakaya iyi bakan ama orta direği yoksullaştıran bu hükümet; her seferinde zenginlerin vergi avantajı sağlayarak, onların vergiden kaçınmalarını, vergi cennetlerine paraları götürerek vergi kaçırmalarına izin vermelerini sağlayan bu hükümet, emeklinin 1100 liralık bayram ikramiyesini enflasyon oranında dahi arttırmayı çok görüyormuş. Dengeleri bozarmış, enflasyonla mücadeleyi zora sokarmış. Emeklileri yok sayan ve yük sayan bu anlayışa bütün emeklilerimizle birlikte isyan ediyoruz. İşçileri, çiftçileri, memurları, emeklileri yok sayamazsınız, bu ülkenin sırtına yük sayamazsınız.

"Bu ülkenin sırtındaki yük 5'li çetedir"

Bu ülkenin sırtındaki yük 5'li çetedir. Bu ülkenin sırtındaki yük, dönüp dolaşıp semirttiğiniz yandaş müteahhitlerinizdir, sizlersiniz. TÜRGEV, TÜGVA vakıflarının torpil listeleri ile kamuda yer alanlar, vatandaşın hakkını yiyip liyakatli kişiler yerine TÜRGEV'in, TÜGVA'nın sadakatine önem vererek kamudaki bütün pozisyonları dolduranlar, kamu kaynaklarını yandaşa aktaranlar, bu ülkenin sırtında yüktür. Emekliler yok sayılamaz, yük sayılmazlar. Bu artık bir parti, bir iktidar partisi olmaktan çıkmış, esen rüzgara göre istikamet belirleyen şekilsiz bir gruplaşmaya dönüşmüştür. Yıllar önce Erdemliler Hareketi diye kurulan parti, bugün eskilerin ve bu partinin geçmişinde bulunanların tanımadığı kadrolar tarafından yönetilmektedir. İlkesizdirler, şekilsizdirler; adeta şekilsiz bir gruplaşmayla konjonktür kendilerini nereye götürüyorsa, o tarafa doğru savunmaktadırlar. https://www.youtube.com/watch?v=kE9OofyFzZA
Editör: Ömür Ünver