“İyileşme yeniden tanımlanmalı”
Koç Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi öğretim üyesi olan ve Psikiyatri Hemşireliği alanında çalışan Doç. Dr. Fahriye Oflaz, ruh sağlığı ve engellilik alanında “iyileşme ve iyi olmanın” yeniden tanımlanmasının gerekli olduğunu vurgulayarak, ”İyi olma ve iyileşme, sadece patolojinin ortadan kaldırılması ile uğraşan tıbbi hizmetlerle sağlanamayacak farklı boyutlar içermektedir” dedi. [caption id="attachment_19063" align="alignleft" width="263"] Doç. Dr. Fahriye Oflaz[/caption] İnsan ve yaşamı bütüncül olarak ele alınmadığında sorunların aşılabilmesinin ve bireyin yaşam kalitesinin yükseltilmesinin mümkün olmayacağını dile getiren Oflaz, İyileşmenin sağlanması için öncelikli olarak bireyin sağlık, barınma, çalışma, sosyal ağlar ve ilişkiler açısından desteklenmesi gerektiğini söyledi. Oflaz, iyileşmenin en önemli göstergelerinden birinin, kişinin ‘hasta/engelli rolünün’ dışına çıkabilmesi, sadece pasif bir bakım alıcısı olmaktan öteye geçmesi ve ‘herkes gibi bir hayat’ sürebilmesi olduğunu ifade etti.Gelişim sağlayacak bir proje
“İyi bir yer” projesinin sadece bir gruba değil tüm engellilik türlerine ortam ve destek sağlamayı hedeflediğinin altını çizen Oflaz, projeyle ilgili olarak şunları söyledi: “İyi Sosyal Kooperatif Girişimi öncelikle iyileşmenin dört temel öğesini kapsayarak, kalacak güvenli bir yer sağlama, bireylerin üreticiliğine ve kendi kendine bağımsız yaşamasına imkân sağlayacak bir çalışma ortamı ile insanca bir yaşam alanı oluşturma girişimidir. Burada en önemli unsurlardan biri, İyi Sosyal Kooperatif Girişimi’nin, üyeleri arasında hiyerarşinin olmadığı ve bireylerin deneyimleriyle oluşan uzmanlığını başkalarına katkı vermek için kullanabildiği bir akran desteği modeli yaratma istek ve motivasyonudur.”İyileşme toplum içinde bir süreçtir
Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Doç. Dr. Gonca Polat ise iyileşmenin tanıya ve semptomlara rağmen mümkün olabileceğini söyleyerek, “Bunun genellikle tek başına yaşanan bir süreç değil, toplumun içerisinde, sosyal etkileşimlerle gerçekleşen bir süreç” olduğunun altını çizdi. Polat, “İyileşme, kişilerin tanısından çok, sahip olduğu güçleri öne çıkaran bir süreç. Hâlihazırda ruh sağlığı ve sosyal hizmetler sistemi çoğunlukla ‘sorun’, ‘hastalık’, ‘eksiklik’ler üzerinden işlemektedir. Ancak iyileşmeye odaklandığımızda aslında zorlukların ve sorunların içerisinde, güçlü yönleri de görebilir, tüm zorluklara rağmen anlamlı ve üretken bir yaşam sürdürebiliriz” dedi. [caption id="attachment_19062" align="alignleft" width="200"] Doç. Dr. Gonca Polat[/caption]“İyi bir yer” iyi bir fırsat
Doç. Dr. Polat “proje, iyileşmeyi öğrenmek, yol boyunca karşılaşılan zorlukları birlikte aşmak, nasıl daha mutlu ve anlamlı bir hayat yaşayabiliriz sorusunun yanıtını her birey için keşfetmek ve gerçekleştirmek için bir fırsat sunacaktır” diyerek, şunları ifade etti: “Burada vurgulanması gereken bir nokta var: iyileşme okulu, ya da ‘iyi bir yer’ kesinlikle var olan ruh sağlığı ve sosyal hizmetler sistemine bir alternatif değildir. Ruhsal hastalık tanısı almış ya da bir engeli olan kişiler, insan olmaktan doğan haklara sahiptir ve nitelikli, yeterli ve insancıl hizmet alma hakları vardır. Devlet ve profesyoneller olarak bizim yükümlülüğümüz, bu hizmetlerin insancıllaştırılması ve erişilebilir olmasıdır. ‘İyi bir yer’, iyileşmeyi kendinden başlatacak ancak zaman içerisinde sistemin daha insancıl işlemesi için de bir seçenek oluşturacaktır.”
Editör: Ömür Ünver