Menopoz döneminin birçok belirtiyle kendini gösterdiğini ifade eden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rukset Attar, "Menopoz dönemi, öncesi ve sonrası dâhil olmak üzere 3-5 yıl kadar süren bir süreç. Bu süreç sıcak basması, adet dönemi düzensizlikleri gibi bilinen belirtilerin yanında, idrar yolu enfeksiyonu gibi daha az bilinen şikâyetlerle de kendini gösteriyor" dedi.

Kadının menopoz tanısının kesinlik kazanması için uzmanlar, 12 ay boyunca hiç menstrüel kanama olmaması gerektiğini söylüyor.  Ancak bu dönem 3-5 yıl arasında sürebiliyor. Hatta bazı kadınlarda menopoz dönemi 8 yıl kadar uzayabiliyor. Menopozun belirti vermeden birden bire ortaya çıkan bir dönem olmadığını belirten Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rukset Attar, sıcak basması, adet dönemi düzensizlikleri gibi bilinen belirtilerinin yanında idrar yolu enfeksiyonu gibi daha az bilinen şikâyetlerle de kendini gösterdiğini söyledi. “Bir kadın menopoza gireceğini vücudunda oluşan belirtilerden yola çıkarak anlayabilir” diyen Prof. Dr. Attar şu bilgileri verdi: “Menopoz dönemi üç aşamada değerlendirilir. İlk dönem menopoz öncesi “perimenopoz” olarak adlandırılan menopozal semptomların başlangıcından postmenopoza kadar olan süreçtir. İkinci dönem “Menopoz” yani son adet dönemidir. 3. ve son dönem de “postmenopoz”  denilen son adet kanaması ile yaşlılık dönemi arasındaki dönemdir.” Menopoz döneminde kişide fiziksel ve psikolojik pek çok değişikliğin ortaya çıktığını anlatan Prof. Dr. Rukset Attar, bazı kadınların bu döneme hiç rahatsızlık çekmeden ya da çok az şikâyetle girse de genellikle 6 belirtinin çok önemli olduğuna işaret etti. Söz konusu belirtileri sıraladı.

Adet dönemi değişiklikleri kişiden kişiye farklılık gösterir

Adet dönemlerinin ağırlaşması, uzamaya başlaması veya bu dönemlerin daha hafif geçmesi, düzensizleşmesi, kişinin menopoza gireceğinin ilk habercilerinden. Prof. Dr. Rukset Attar, adet dönemindeki bu farklılıkların kişinin yapısı, genetik özellikleri, doğum sayısı, doğumun normal ya da sezaryen olması gibi faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebildiğini anlattı.

"İdrar yolu enfeksiyonu menopoz döneminde daha sık görülüyor"

Menopoz döneminde idrar yolu enfeksiyonlarının da daha sık görüldüğüne dikkat çeken Prof. Dr. Rukset Attar, “östrojen hormonunun eksikliği idrar yolu enfeksiyonlarına neden olabiliyor. Vajen ve üretra (dış idrar yolu) bölgesinde kuruluk, cinsel ilişki sırasında ağrı, idrar yaparken yanma ve sık idrara çıkma görülüyor. Yaşla birlikte mesane hem hacmini hem de elastikiyetini kaybetmeye başlıyor ve sık tuvalete çıkma ihtiyacı da burada başlıyor. Genitalduvarların zayıflamasına bağlı olarak üretra incelenebilir ve bu durum nedeniyle bakteriler mesaneye daha kolay erişir. Dolayısıyla kadınların yaşlanmasına bağlı olarak daha sık idrar yolu ve böbrek enfeksiyonları görülür” dedi. Kadınlarda bu riskin son adet döneminden sonraki dört veya beş yıl içinde artmaya başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Rukset Attar, özellikle diyabet gibi bazı kronik hastalıkları olan veya tekrarlayan kronik hastalıkları olan kişilerin idrar kaçırmaya daha yatkın hale getirdiğine işaret etti. Bu durumu yönetebilmenin tedaviyle mümkün olabildiğini hatırlatan Prof. Dr. Attar, kadınların bu durumu yaşlanmanın bir sonucu olarak görmemeleri gerektiğini söyledi.    
Editör: Ömür Ünver