Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'den Türkiye'ye yönelik düzenlenen saldırılara tahammülün kalmadığını belirtirken, "En kısa sürede bu sorunun çözümü için gereken adımları atacağız" dedi. 2053 hedeflerinden ilkinin 'yeşil kalkınma devrimi' olduğunu söyleyen Erdoğan, bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın isminin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştirildiğini söyledi.

Kabine toplantısının ardından konuşan Erdoğan'ın gündeminde Suriye'de yaşanan gerilim vardı. Erdoğan, Türkiye'ye ve Türk güvenlik güçlerine yönelik saldırılara tahammülün kalmadığını söylerken, "Ya oralarda etkin olan güçlerle ya da kendimiz bertaraf etmekte kararlıyız. Polislerimize yönelik son saldırı ve tacizler artık bardağı taşırmıştır. En kısa sürede bu sorunun çözümü için gereken adımları atacağız" dedi.
Dünyada enerji, emtia ve gıda fiyatlarında artış yaşandığını ancak Türkiye'de etkisinin ya görülmediğini ya da çok sınırlı görüldüğünü belirten Erdoğan, "Fiyat artışlarından dolayı sıkıntıya düşen çalışanlarımızı ve üreticilerimizi korumak için her türlü tedbiri alıyoruz. Kamu işçi ve memur sözleşmelerinde yaptığımız yüksek artışlar bu anlayışın bir yansımasıdır. Özel sektörümüzün de kendi çalışanlarını aynı şekilde koruyacak, kollayacak bir anlayışı ortaya koyacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.

Bakanlığın ismi değişti

Paris İklim Anlaşması'nın onaylanmasının ardından iklim değişikliğiyle mücadele alanında yeni adımlar attıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın ismini, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olarak değiştiriyoruz. Bu bakanlığımıza bağlı olarak altında ilgili tüm birimlerin yer alacağı İklim Değişikliği Başkanlığı kuruyoruz. Halen Tarım ve Orman Bakanlığımıza bağlı olan Meteoroloji Genel Müdürlüğü ile Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğünü bu bakanlığa bağlıyoruz" dedi. İçişleri Bakanlığı'na bağlı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün de 'Göç İdaresi Başkanlığı'na dönüştürüldüğünü kaydeden Erdoğan, "Ülkemizin göç konusunda kapsamlı, etkin, hızlı hareket edebilmesi sağlayacak kurumsal kapasiteyi ulaşmayı hedefliyoruz" diye konuştu. Erdoğan, özetle şu mesajları verdi:
"Kabine toplantımızda sağlık alanında, Covid-19 salgınındaki gelişmeleri, hasta ve vefat sayılarından aşılamadaki son duruma kadar tüm boyutlarıyla ele aldık. Türkiye bu küresel tehdide karşı en başından beri sağlık altyapısındaki gücüyle, en iyi kriz yönetimi sergileyen ülkelerin başında geliyor. Salgın döneminde üretimde kontak kapatan ülkelerin yeniden çarkları döndürmekte ne kadar zorlandığını hepimiz görüyoruz. Biz salgınla mücadelemizi üretim ve istihdamın kesintisiz sürmesi anlayışıyla yönetirken maruz kaldığımız ithamları unutmadık. Hayata geçirdiğimiz bu stratejinin ne kadar doğru olduğunu dünyada yaşanan gelişmeler teyit ediyor. Gelişmiş ülkelerdeki sorunların mal ve üretim zaafiyetinden değil, yönetim krizinden kaynaklandığı görülüyor. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi sayesinde ortaya çıkan bu başarıda emeği olan herkese teşekkür ediyorum.
"En büyük şükranı bu süreçte sabırla ve inançla hep bizim yanımızda yer alan milletimize sunuyoruz. Diğer ülkelerin sağlık sorunları yanında ciddi sosyal çalkantılarla sarsıldığı dönemde biz milletimizle tam bir dayanışma içerisinde yolumuza devam ettik.

'Fırsatçıları yakından takip ediyoruz'

Dünyada enerji başta olmak üzere, emtia ve gıda fiyatlarında fahiş artışların yaşandığı dönemde çoğu ülke ciddi bir mal ve ürün kıtlığıyla karşı karşıyadır. Türkiye ise tedbirler ve güçlü altyapısı sayesinde bu sıkıntılara ya tamamen uzak ya da çok sınırlı olarak maruz kalmaktadır. Fiyat artışlarından dolayı sıkıntıya düşen çalışanlarımızı ve üreticilerimizi korumak için her türlü tedbiri alıyoruz. Kamu işçi ve memur sözleşmelerinde yaptığımız yüksek artışlar bu anlayışın bir yansımasıdır. Özel sektörümüzün de kendi çalışanlarını aynı şekilde koruyacak, kollayacak bir anlayışı ortaya koyacağına inanıyorum. Yaşanan istisnai durumu yüksek kar hırsıyla yaptıkları fahiş fiyat artışlarının bahanesi halinde getirerek milletimizin mağduriyetine yol açan fırsatçıları yakından takip ediyoruz. Ekonomide büyümeden ihracata, istihdamda cari fazlaya kadar aldığımız her yeni güzel haber geleceğimize daha umutla bakmamızı sağlıyor. Ağustos ayı işsizlik rakamlarının işgücüne katılım oranı sürekli arttığı halde yatak bir seyir izlediği müşahade ediliyor. Ülkemizi yatırım, üretim, ihracat, istihdam temelleri üzerinde, cari dengemizi fazla yönünde sürekli geliştirerek büyütmeyi sürdüreceğiz. Bundan sonra Türkiye ekonomik olarak her geçen gün çok daha güçlenecektir. "
Editör: Ömür Ünver