Avrupa Parlamentosu'nda (AP), "HDP özelinde Türkiye'deki muhalefete baskı" başlıklı karar tasarısı kabul edildi. 2'ye karşı 603 oyla kabul edilen tasarı oylamasında 67 parlamenter çekimser oy kullandı. Dışişleri Bakanlığı'ndan kararla ilgili yapılan yazılı açıklamada ise "Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu’nda bugün kabul edilen Türkiye’ye ilişkin karar, AP’nin gerçeklerden kopuk, ideolojik ve yanlı tutumunun yeni bir örneğidir" denildi.

Bianet'te yer alan habere göre, AP'deki Hristiyan Demokrat, Sosyal Demokrat, Liberal, Yeşiller ve Sol grupların ortak tasarısında, HDP ve muhalefet partilerine yönelik baskıların arttığı ve kaygı verici bir noktaya geldiği belirtilerek kınandı. Siyasi partilerin haklarını kullanma ve demokratik rollerini gerçekleştirme kapasitelerinin kısıtladığını belirten AP, baskıların insan haklarının Türkiye'deki dramatik durumunu, demokrasi ve hukuk devletinin devam eden çöküşünü açığa vurduğunu ifade etti.

HDP'ye kapatma davası

AP, Halkların Demokratik Partisi'ne (HDP) yönelik baskılara ve açılan kapatma davasına özellikle dikkat çekerek, HDP'nin yaklaşık 4 bin üyesinin hapiste olduğunu hatırlattı. HDP'nin kapatılması istemiyle açılan davayı kınayan AP, partinin yasaklanmasının orta vadede "çoğulculuğa darbe vuracak ciddi bir hata" olacağını ve Türkiye'de milyonlarca seçmenin temsil edilememesi sonucu yaratacağını ifade etti. Türk makamlarından, HDP'ye karşı kışkırtıcı söylemden kaçınılmasını ve parti yetkililerinin korunması için önlemler alınmasını talep eden AP, Türkiye'ye, terörle mücadele yasalarını uluslararası standartlarla uyumlu hale getirme çağrısı yaptı. AP üyeleri, HDP'li bazı milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını da kınadıklarını, Anayasa Mahkemesi'nin Ömer Faruk Gergerlioğlu hakkındaki kararını ve tahliyesini ise memnuniyetle karşıladıklarını bildirdi. Gergerlioğlu'na milletvekilliğinin derhal iade edilmesi isteyen AP, hapiste olan diğer HDP milletvekillerinin serbest bırakılmasını talep etti. Tasarıda Eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın tutukluluklarına yer veren AP, Türkiye'den Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarını uygulamasını istedi.

CHP ve İYİ Parti'ye yönelik tutum

Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) yönelik baskıların da arttığını ve bundan derin endişe duyduğunu belirten AP, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun dokunulmazlığının kaldırılması talebini kınadı. Muhalefet partilerine yönelik "hasmane ortamın" İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener gibi muhalefet liderlerini olumsuz etkilediğine dikkat çekti.

Belediyelere kayyım ve engelleme

Son yerel seçimlerde demokratik olarak seçilmiş çok sayıda belediye başkanının görevden alınarak yerlerine kayyım atanmasını da kınayan AP, İstanbul, Ankara ve İzmir'de muhalefet tarafından yönetilen belediyelerin çalışmalarının engellenmesine yönelik adımlar gözlemlendiğini de not etti. AP kararında, Türkiye'ye, çoğulculuğun sağlanması, toplanma ve ifade özgürlüğüne saygı gösterilmesi için çağrı yaparak, "Avrupa Parlamentosu, dış politika konularındaki iyileşmenin dışında, Türkiye'ye sunulacak pozitif gündemdeki herhangi bir ilerlemenin ülkede insan hakları ve hukukun üstünlüğü ile ilgili gelişmelere bağlı olması gerektiğine inanmaktadır" ifadesine yer verdi.

'AP’nin bu tür kararlar nedeniyle itibarını yitirdiğini de hatırlatmak isteriz'

Dışişleri Bakanlığı, karar ile ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Karara tepki gösterilen açıklamada, "Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu’nda bugün (8 Temmuz) kabul edilen Türkiye’ye ilişkin karar, AP’nin gerçeklerden kopuk, ideolojik ve yanlı tutumunun yeni bir örneğidir" ifadeleri kullanıldı.

Bakanlık açıklaması şöyle:

"AB içinde, terörizmi kınamamak, parti kapatma nedenlerinden biri olarak kabul edilirken, Türkiye’de milletvekillerinin terörle ilişkisi olduğuna dair ciddi iddialar bulunan bir siyasi parti hakkında başlatılmış hukuki süreç, peşin hükümle karşılanmaktadır. Sürekli yargı bağımsızlığından bahsedenlerin başka ülkelerin yargı süreçleri hakkında ultimatom vermeye kalkmaları sadece haddini aşmak değil tam bir ikiyüzlülüktür. Terör örgütleri üyelerini Parlamento’daki odalarında ve koridorlarında ağırlayanların böyle bir çifte standardı benimsemeleri ve bu kararı kabul etmeleri şaşırtıcı değildir.

AP’nin aldığı bu karar da, diğerleri gibi, Türkiye-AB ilişkilerini çıkmaza sokmak isteyen çevrelere hizmet etmek dışında, AP’ye ve Türkiye-AB ilişkilerinin geliştirilmesine bir şey katmayacaktır. Üzerine inşa edildiği değerleri ideolojilere kurban eden AP’nin bu tür kararlar nedeniyle itibarını yitirdiğini de hatırlatmak isteriz.

Editör: Ömür Ünver