İYİ Parti lideri Akşener, MHP lideri Devlet Bahçeli'ye sert ifadelerle yüklendi; "AYM’den sonra hızını alamayıp yakında Deniz Kuvvetleri’nin de kapatılmasını isterse şaşırmayın. Allah Sayın Erdoğan’a sabır versin. Dün şerefsiz dediğine bugün mübarek deyip, dün mektup yazıp ‘iktidarı uyarın’ diye yalvardıklarına da bugün şerefsiz diyebilen tutarsız duruş ve söylemleriyle ülkeyi germekten başka fonksiyonu olmayan birinin üstünde gereğinden fazla durmak istemiyorum.
Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bahçeli'yi sert ifadelerle eleştiren Akşener'in konuşması özetle şöyle:
Uykusu kaçan gece vakti ortalığı karıştırıyor
Son dönemde bir modadır gidiyor. Gece vakti ortalığı karıştırma modası. İstifa eden bakan mı dersiniz, görevden alan bürokrat mı, fesih edilen anlaşma mı dersiniz… Uykusu kaçan acaba ne yapsam da ortalığı nasıl karıştırsam diye iş başına geçiyor, bedelini ödemek maalesef milletimize düşüyor. Bu modanın son örneği olarak 104 emekli amiral bir bildiri paylaştılar. İktidar, darbe edebiyatıyla 4 gün daha milletin dertlerini konuşmaktan kurtuldu. Kaygıları olanlar bireysel olarak her platformda, basında, yayında görüş ve önerilerini elbette açıklayabilirler ancak bunu gizemli gece yarısı bildirileri ile yapamazlar.9 darbe görmüş millet olarak hassasiyetlerimiz var
Son 60 yılda 9 darbe, post modern darbe, muhtıra ve e-muhtıra görmüş bir millet olarak bazı hassasiyetlerimiz var. Bu yüzden Türkiye’ye dair endişeleri olanların bu endişeleri usulünce, zamanını ve zeminini doğru ayarlayarak dile getirmeleri çok önemlidir. Hele ki ülkesine yıllarca hizmet etmiş, çok kritik makam ve mevki bulunmuş olanların bu konuda çok daha sorumlu davranmaları gerekir. Her itiraz edeni hainlikle, teröristlikle, darbecilikle suçlayıp buradan siyaset devşirmeyi alışkanlık haline getirmiş bir zihniyet yönetiyor.Şuursuz
Bu çarpık zihniyet, işler istediği gibi gitmeyince AYM’yi kapatma yeltenecek kadar şımarık, koltuğu tehlikeye girince Cumhuriyet’in kurucu değerlerini tartışmaya açacak kadar şuursuz. İktidarını korumak için milleti birbirine düşürecek kadar zalim bir zihniyet. Dolayısıyla milletini düşünen herkesin bu durumun bilinci, sorumluluğu ile hareket etmesi gerekir.O sarayda gece nasıl uyuyorsun?
Millet seni oraya sarayda sefa sür diye oturtmadı. Bir kez olsun eşin dostun yandaşın yerine milletimize faydan dokunsun. Milletimiz geçim derdinde kıvranırken bunlar hala darbe mi darbeci mi konuşturuyorlar, buna sebep olanları da fırsat bilenleri de kınıyorum. Aziz milletimizin çaresizliğini perdeleyen her tavrı reddediyorum. Sayın Erdoğan, o sarayda gece nasıl uyuyorsun sen? Bunları çözme makamı sizsiniz. İnternet olmadığı için derslere katılamayan evlatlarımızın çaresizliğini konuşmaya devam edeceğiz.Allah Erdoğan'a sabır versin
Nedense bu bildiriyle ilgili duruşumuza AK Parti değil, küçük ortağı daha çok bozulmuş. Sayın Erdoğan teşekkür etti diye olsa gerek, küçük ortak köpürdükçe köpürdü. AYM’den sonra hızını alamayıp yakında Deniz Kuvvetleri’nin de kapatılmasını isterse şaşırmayın. Allah Sayın Erdoğan’a sabır versin, çok içtenlikle yapıyorum bu duayı. Dün "şerefsiz" dediğine bugün "mübarek" deyip, dün mektup yazıp ‘iktidarı uyarın’ diye yalvardıklarına da bugün şerefsiz diyebilen tutarsız duruş ve söylemleriyle ülkeyi germekten başka fonksiyonu olmayan birinin üstünde gereğinden fazla durmak istemiyorum. Ama Sayın Erdoğan’ı uyarmak zorundayım: Sakın ola, öfke kontrol problemi olan küçük ortağının dolduruşuna gelip, bildiriyi yazanlara abuk sabuk cezalar verdirmeye kalkma.Milleti huzursuz etme
Buradaki anahtar kelime verdirme. Sağduyuyla yürüttüğünü zannettiğimiz bu süreci, böyle şaibeli bir yola sokup da milleti huzursuz etme.Çin Büyükelçisi'ne tepki
Dün enteresan bir şey oldu. Çin Büyükelçiliği, Twitter’dan beni ve Sayın Mansur Yavaş’ı tehdit etti. Bu tehditler bize sökmez. Biz, bu mücadeleyi bugün Türkiye’de bu kürsüden veririz. Yarın, gün gelip de iktidar olduğumuzda uluslararası toplumu karşınıza diker, öyle mücadele veririz. Ama bu mücadeleden asla vazgeçmeyiz. Ve o pis elinizi, Uygur’un sinesinden çekene kadar da mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Bunu böyle bilesiniz.
Editör: Ömür Ünver