Sivas Cumhuriyet Üniversitesi (SCÜ) Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Güney Nair tarafından yürütülen araştırma, liseli gençlerin cep telefonu kullanma alışkanlıklarıyla ilgili ilginç sonuçlar ortaya çıkardı. Araştırma sonuçları hanede ortalama 4 telefon olduğunu ve en pahalısını gençlerin kullandığını gösterdi. Bu hanelerin gelirinin genellikle asgari ücret düzeyinde olması ise dikkat çekti. Araştırmaya katılan gençler, kendilerini 'telefon bağımlısı' olarak nitelendirdi. Nair liselerde eğitim gören 297'si kız, 240'ı erkek toplam 537 öğrenci ile araştırma yaptı.

Yüzde 46,4 asgari ücret ve biraz üzerinde gelire sahip

Araştırmaya katılanların yüzde 46,4'ünün ailelerinin asgari ücret ve biraz üzerinde gelire sahip olduğu, yüzde 19,9'unun ise asgari ücretin de altında aylık gelir elde ettiği belirlendi. Çoğu işçi ve memur çocuğu olan gençlerin annelerinin yüzde 78'inin de çalışmadığı tespit edildi. Araştırmada, her evde ortalama 4 akıllı cep telefonu olduğu ve bunların en pahalısını ise gençlerin kullandığı ortaya çıktı.

Gençler bilinçli tüketici

Araştırma hakkında bilgi veren Doç. Dr. Nair, şunları söyledi: "Pandemi dönemi öncesinde okullarımızda öğrenim gören, özellikle liselerde öğrenim gören gençlerde yaptığımız araştırma akıllı cep telefonu üzerineydi. Araştırmada ilginç bulgular elde ettik. Gençlerin her şeyden önce telefon bağımlısı olduğunu, akıllı telefonların hayatımızın ayrılmaz parçası haline geldiğini ve gençlerin akıllı telefonları olmadan yaşayamadıklarını gördük. Ortalama her evde 3- 4 tane akıllı telefon olduğu bulgusu ilginç. Çünkü örnekleme giren gençlerimizin, hane halkı aylık gelirlerine baktığımız zaman asgari ücretin altında, asgari ücret veya biraz üzerinde olanların evlerinde 3- 4 cep telefonu olması düşündürücü. Gençler aslında akıllı telefon tüketimi konusunda bilinçli tüketiciler. Amaçlarını bilerek akıllı cep telefonu alıyorlar. Özellikle babalar bu konuda çocuklara yol gösteriyor ama denetim söz konusu olunca annelerin evlerde çocuklarını daha fazla denetlediğini görüyoruz. Burada ilginç bir nokta daha var. Bizim fedakar annelerimizin akıllı telefona sahip olma konusunda da fedakar olduğunu görüyoruz. Çünkü en iyi, en modern akıllı telefonları öğrenim gören gençler kullanıyor. Sonrasında kardeşleri, ondan sonra babalar ve ailede ne yazık ki en az cep telefonu kullanan hane halkı üyesi annelerimiz. Bu bağımlılığın giderek yaygınlaştığını görüyoruz."

Bulaşıcı hastalık gibi

Doç. Dr. Nair, araştırmaya katılan gençlerin yüzde 97,9'unun akıllı telefona sahip olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Bu bağımlılığın giderek yaygınlaştığını ve tıpkı bulaşıcı bir hastalık gibi hane halkı üyelerini de etkisi altına aldığını görüyoruz. Sanıyorum ki bu da zamanın bir gerekliliği. Bu karşıt bir görüş sergilemek için değil. Bilgi toplumu tartışmalarını yürüttüğümüz bu 21'inci yüzyıl sürecinde insanları ‘homoteknolojikus’ olarak adlandırdığımız bu değişim sürecinde insanların ve özellikle gençlerin teknolojiyle bu kadar iç içe olmaları korkutucu değil. Korkutucu olan günde 5 saatten fazla bir süreyi akıllı telefonların başında geçirmek. Korkutucu olan sınıf ortamında sınıf düzenini bozacak şekilde ve aile içinde ilişkilerini zedeleyecek şekilde yaygınlaşması. Bu ve benzeri konularda gündelik yaşamın olumsuz yönde etkilendiği bu süreçlerde gerekli müdahalelerin yapılması, geleceğe yönelik daha sağlıklı bir toplum modelinin oluşması konusunda zorunlu, diye düşünüyorum. Ama şu da bir gerçek, gençler akıllı tüketiciler."

Kitap azaldı, telefon daha çok bilgi veriyor

Kentte yaşayanlar ise akıllı telefon kullanımı konusunda farklı açıklamalarda bulundu. Nuh Tecer (20), "5 kişiyiz evde ve hepimiz akıllı telefon kullanıyoruz. 8 yaşında bir kardeşim var. Onun teknolojiyle arası annemden ve babamdan bile daha iyi. Aşırı kullanım iyi bir şey değil tabi ki ama pandemi döneminde dışarı çıkılmaması arkadaşlarında uzak kalması onu teknolojiye itiyor. Genel kültür açısından teknolojiyle ilgili olan küçükler kendini daha iyi geliştiriyor. Bu gelişim de onlar için faydalı. Özellikle kitap kullanımın azaldığı şu dönemde telefon onlara daha çok bilgi veriyor" diye konuştu.

Bu durumdan şikayetçiyim

Tuğba Gökçe (38) ise "Evimizde 3 kişinin akıllı telefonu var. Bu duruma hiç iyi bakmıyorum ve şikayetçi olduğum bir durum. Şu an pandemiden dolayı akşama kadar hatta gece yarılarına kadar telefonu elimizden bırakmıyoruz. Aşırı derecede rahatsız ediyor beni bu durum. Çocuğum da kullanıyor. Bizden örnek aldıkları için önüne geçemiyoruz. Telefonu elinden aldığımızda duruma göre bağırıp, çağırabiliyor" dedi. Evlerinde 5 cep telefonu olduğunu söyleyen Gökhan Şeker (39) de "Teknoloji iyi kullanıldığı zaman kesinlikle iyi bir şey. Çocukların bu kadar teknoloji bilgisi olması güzel bir şey ama okullarını etkilemediği sürece, diye düşünüyorum. Elbette ebeveynlerin bu durumu dikkate almaları gerektiğini düşünüyorum. Bağımlılığın tehlikesi bilinçli teknoloji kullanımı ile azaltılabilir" diye konuştu. DHA
Editör: Ömür Ünver