Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Almanya'da ırkçı saldırılarda hayatını kaybedenlerin ailelerinin adalet arayışını desteklediğini belirterek, "NSU terör örgütü eylemleri, tüm yönleriyle ve ciddiyetle aydınlatılmalıdır" ifadesini kullandı.

Bakan Gül, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Almanya'da NSU cinayetlerinin açığa çıkışının 10. yılında, maktul ailelerinin adalet arayışını destekliyor, ırkçı saldırılarda hayatını kaybeden kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle anıyorum. NSU terör örgütü eylemleri tüm yönleriyle ve ciddiyetle aydınlatılmalıdır" değerlendirmesinde bulundu.
DW Türkçe haberine göre de Almanya Türk Toplumu Derneği, 8'i Türkiye kökenli 10 kişinin katili ırkçı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) örgütünün varlığının ortaya çıkmasının onuncu yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, ırkçı terör örgütünün yapılanmasına yönelik daha fazla araştırma yapılması  çağrısında bulundu.
Almanya Türk Toplumu Eşbaşkanı Gökay Sofuoğlu "Siyaset, NSU kompleksinin tam olarak aydınlatılacağına dair söz verdi, ancak ceza davası üç yıl öncehukuki barış sağlanmadan sona erdi" dedi. Almanya genelinde cinayetleri işlediği 10 yıl boyunca gizli kalan NSU çetesi ile ilgili hala açıklığa kavuşturulması gereken sorular olduğunu belirten Sofuoğlu, bir "aydınlanmadan söz edilemeyeceğini" belirterek, buna karşın devletin NSU karşısındaki tavrı ile daha çok "hem kendi, hem kurban yakınları hem de toplum arasındaki uçurumu daha da derinleştirdiğini" ifade etti.

Neler yaşanmıştı?

Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) üyeleri 2000-2007 tarihleri arasında sekizi Türk, biri Yunan ve biri de Alman polisi olmak üzere Almanya'nın farklı kentlerinde 10 kişiyi öldürdü. Uzun süre karanlıkta kalan cinayetler, NSU üyeleri Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt'ın 4 Kasım 2011'de Eisenach'ta gerçekleştirmeye çalıştıkları başarısız bir banka soygununun ardından ölü bulunmaları ile ortaya çıktı. NSU'nun hayatta kalan tek üyesi Beate Zschäpe "cinayete iştirak" suçlamasıyla yargılandı ve müebbet hapis cezası aldı. NSU'nun uzun süre ortaya çıkarılamaması nüfuzlu kişi ya da kurumlar tarafından korunup gizlendikleri kuşkusunu doğurdu. Münih'teki yargılamada ise bu sorulara yanıt bulunamadı.
Editör: Ömür Ünver