Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "deprem gibi ortak bir acının hükümete ve şahsına saldırmak için kullanıldığını" belirterek, "İzmir depremi aynı zamanda CHP’nin enkaz altında kaldığı bir depremdir. Ruhsatlarını siz vermediniz mi? Sulak arazilere inşa müsaadesi veren siz değil misiniz? Şimdi nasıl oluyor da kalkıp burada iktidara fatura kesmeye yöneliyorsunuz. Bütün buralarda sorumlu sizsiniz. Bu afetlerin sorumlusu sizsiniz" dedi. "Sabrettiler zafere ulaştılar" İzmit Uluslararası Fuar Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Kocaeli İl Kongresi'ne katılan Erdoğan, buradaki konuşmasının başında Azerbaycan'ı Şuşa zaferi dolayısıyla tebrik etti: "Sözlerime, Ermenistan tarafından işgal edilen Dağlık Karabağ'ı kurtarmak için mücadele eden Azerbaycanlı kardeşlerimizin Şuşa zaferini tebrik ederek başlamak istiyorum. 30 yıldır MİNSK üçlüsü tarafından adeta ihmal edilen, aldatılan ve masa başında 30 yıldır akıbeti meçhul olarak bekleyen Azeri Türk kardeşlerimiz bütün bu sabrın sonunda sabrettiler, zafere ulaştılar... Azerbaycanlı kardeşlerimizi milletim adına tebrik ediyorum." "Değişim dışlanma değil, daha çok kucaklaşmanın vasıtası" "Millet yoksa AK Parti de yoktur. Her kim ki milletten koparsa, kendini ulaşılmaz bir yere koyarsa, hele hele kibir ve fitne belasına bulaşırsa, bu partide yeri kalmamış demektir" diyen Erdoğan, "Teşkilatımızdaki değişimi dışlamanın değil, daha çok kucaklaşmanın vasıtası olarak görüyoruz... Şahsım olarak canımı ortaya koymak pahasına bu kutlu davaya adanmış olmaktan daha büyük şeref, daha büyük paye bilmiyorum. Ne belediye başkanlığım, ne genel başkanlık, ne cumhurbaşkanlığım bu davanın önünde değildir. Sizlerden de aynı anlayışla partimize sahip çıkmasını, milletimizle aranızı sıkı tutmanızı istiyorum" diye konuştu. "İlk etapta 5 bin konut inşa edilecek" İzmir depremine de değinen Erdoğan, özetle şunları söyledi: "Depremin ardından devletimizin tüm bakanlıkları yardıma koştu. 1 yıl içerisinde oradaki çalışmaları tamamlayıp depremzede kardeşlerimize de hemen konutlarını teslim edeceğiz. Türkiye'nin dört bir yanından malzemeler de İzmir'e ulaştırıldı. Kızılay ve sivil toplum kuruluşlarımız da hemen depremzedelere el uzattı. Evleri ve iş yerleri zarar gören, tekneleri zarar gören vatandaşlarımıza her türlü destek sağlandı. Hasar tespit çalışmalarını salı gününe kadar bitiriyoruz. Yeni konutların inşasında TOKİ hemen çalışmalara başlamıştır. Amacımız az katlı, konforlu binalar inşa ederek depremin yıl dönümüne kalmadan İzmirli vatandaşlarımızın hizmetine sunmaktır. Afetlere karşı güvenli binada oturmanın bedeli, maddi karşılıkla telafi edilemez. İlk etapta 5 bin konut inşa edilecek. 2 bini yerinde 3 bini ise İzmir Şehir Hastanesi'nin yanındaki rezerv alanına yapılacak... "İzmir depremi aynı zamanda CHP'nin enkaz altında kaldığı bir depremdir" Deprem gibi bir ortak acıyı dahi devlete, hükümete, şahsıma saldırmak için kullanmaya kalkanlara da iki çift söz etmek istiyorum. Milletimiz, önce tek parti zulmünü, sonra koalisyonlu yılların sıkıntısını çok iyi bilmektedir. Deprem başta olmak üzere yaşadığımız afetlerin ardından yıllardır çekilen perişanlıkları unutmadık. Erzincan depreminden büyük Marmara depremine kadar her felaketin ardından ortaya çıkan acı görüntüleri ve büyüklerimizden dinledik ya da bizzat yaşadık. Dünyada işler yolunda giderken ülkemizi sürekli krizlere sokanların yol açtığı maliyetleri de hiç unutmadık. İzmir depremi aynı zamanda CHP’nin enkaz altında kaldığı bir depremdir. Şu anda İzmir’in kahir ekseriyetinde başta büyükşehir olmak üzere o yıllardır CHP belediyeleri yok mu? Bunların bütün inşasıyla ilgili adımlarını müsaade etmediniz mi? Ruhsatlarını siz vermediniz mi? Sulak arazilere inşa müsaadesi veren siz değil misiniz? Şimdi nasıl oluyor da kalkıp burada iktidara fatura kesmeye yöneliyorsunuz. Bütün buralarda sorumlu sizsiniz. Bu afetlerin sorumlusu sizsiniz. "Bunun adı ahlaksızlıktır" Her yerde yatay mimari diye bağıran bir cumhurbaşkanı var. Ama siz dikey mimariyi savundunuz. Kentsel dönüşüm başta olmak üzere hükümetin bu konuda her attığı adımı engellemeye çalışanlar bunlardır. Millet deprem yıkıntıları altında inlerken, onlara el uzatmak yerine elleri arkalarında boş boş dolaşan onlar. İzmir'in milletvekilisin, geldin kaç saat kaldın orda. Geldin şöyle bir turistik seyahat yaptın, ondan sonra tekrar Ankara'ya döndün. Hepsinin üzerine dönüp bizi itham eden yine bunlardır. Bunun adı yüzsüzlükten öte ahlaksızlıktır. Milletimiz adına bunlara 'Gölge etmeyin başka ihsan istemeyiz' diyoruz. Milletimiz adına bunlara, 'Ya hayır konuşun ya da susun', milletimiz adına bunlara, 'Siz en iyi bildiğiniz iş olan parti içi kavgayla uğraşın'. Hamdolsun Türkiye'de hem afet öncesi hazırlık, hem afet sonrası yardım ve destek çalışmaları konusunda yapılacakları gece gündüz düşünen, proje üreten, gayret gösteren bir hükümet var."  

Editör: Ömür Ünver