Anayasa Mahkemesi, 15 Temmuz darbe teşebbüsüne karşı koyan sivillerin bu eylemleri nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığına ilişkin kuralı Anayasa’ya uygun buldu. Ancak AYM, kuralın, darbe teşebbüsü ve terör eylemleri kapsamında olmayan, konusu haksız fiil ya da suç teşkil eden fiillerin icra edilmesi halinde sorumsuzluk öngörmediğini de belirterek, kuralın hangi hallerde uygulanamayacağını da açıkça belirtti.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından çıkarılan kanunla darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılmasında görev alan sivil ya da kamu görevlilerinin bu eylemleri nedeniyle haklarında hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluk doğmayacağına karar verildi. CHP'li 127 milletvekili söz konusu kuralın iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.

Anayasa Mahkemesi iptal talebini reddetti

Anayasa Mahkemesi, 16 Temmuz 2020'de iptal talebini oybirliğiyle reddetti. Kararın gerekçesi bugünkü Resmi Gazete'de yayınlandı. Gerekçeli kararda, söz konusu kuralın darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı nitelindeki eylemlerin bastırılması kapsamındaki fiillerinden dolayı kişiler hakkında hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluk doğmayacağı gerekçesiyle çıkarıldığı belirtildi. Bu haliyle kuralın hukuk devleti ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmadığı belirtilen kararda, ancak "kuralın bu kapsamda olmayan, konusu haksız fiil ya da suç teşkil eden fiillerin icra edilmesi halinde sorumsuzluk öngördüğü söylenemez." denilerek de, kuralın hangi kapsamda uygulanacağı açıkça vurgulandı. Kararda, şu ifadelere yer verildi:

Haksız fiil ve suç teşkil eden fiiller hariç

"Kuralla, egemenlik hakkına sahip çıkan vatandaşların herhangi bir zarara uğrama ihtimalinin baştan bertaraf edilmesi amacıyla anılan düzenlemeyi yapma ihtiyacının duyulduğu anlaşılmaktadır. Bu çerçevede dava konusu kuralda darbe teşebbüsü ve terör eylemleri ile bunların devamı niteliğindeki eylemlerin bastırılması kapsamındaki fiillerinden dolayı kişilerin hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluklarının doğmayacağı belirtilmiş olup, kuralın bu kapsamda olmayan, konusu haksız fiil ya da suç teşkil eden fiillerin icra edilmesi halinde sorumsuzluk öngördüğü söylenemez. Zira kuralın lafzı ile yukarıda belirtilen getiriliş amacı dikkate alındığında kuraldan böyle bir sonuç çıkarmak mümkün görünmemektedir.

Sınırlar içinde kuralın hukuk düzeniyle çeliştiği söylenemez

Kuralın öngördüğü bastırma kapsamındaki hareketlerin hukuka uygunluk sebeplerinin bulunduğu sınırlar içinde kalan fiiller olması nedeniyle söz konusu fiillerin hukuk düzeniyle çeliştiği söylenemez. Bir fiilin hukuka uygunluğunu onun hukuk sistemiyle bütünüyle uyumlu olduğunu gösterir. Bu durum hukukun bütünlüğü ilkesinin bir sonucudur. Bu nedenle hukuka uygun bir fiil nedeniyle onu icra edenlerin sorumlu tutulmamasının, başka bir ifade ile hukuka uygun bir fiili gerçekleştirenlere hukuki, idari, mali ve cezai sorumluluk yüklenmemesinin hukuk devleti ilkesini ihlal eden bir yönü bulunmamaktadır."

Editör: Ömür Ünver