Siyaset

Özel: Bakan yardımcısıyken de savcıydı. Hakimlerin, savcıların yasaklarına orada da tabiydi

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tepebaşı Belediyesi'nin Ferdi Zeyrek Yaşam Merkezi açılış törenine katıldı.

Özel açılışta yaptığı Tepebaşı Belediyesi Başkanı Ahmet Ataç'a teşekkürlerini iletti.

Etkinlik çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özel, şunları kaydetti:

(İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek'in görevi sırasında şirket yöneticiliğiyle maaş aldığına dair paylaşılan belgeler)

Ben bugün sabah ve biraz önceki konuşmalarımda, burada bu yaşam merkezine verilen emekler boşa gitmesin diye, sabah da YÖK’le ilgili programda olmasın diye konuya değinmedim. Soru, cevabınıza bıraktık. Dün akşam İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in başsavcıyken, ki biliyorsunuz Hakimler ve Savcılar Kanunu’nun ilgili maddesi, 48’inci maddesi o kadar net söylüyor ki. Hakimler ve savcılar başka bir iş yapamazlar. Resmi ya da özel başka bir yerden bir gelir elde edemezler. Bakın Akın Gürlek, 2024’ün Ocak ayında Eti Maden şirketinin Lüksemburg'daki Etimine şirketine yönetici olmuş. Oradan maaş almış. Sonra o görevi bir ara bırakmış. Sonra Kasım 2024’te İstanbul Cumhuriyet Başsavcısıyken, bazı troller diyor ya ‘Öncesinde aldı, o zaman bıraktı.’ Bakan yardımcısıyken yapmıştı, bırakmıştı. Bakan yardımcılığı süresinde de bu parayı aldı. Sonra atandığında Kasım 2024’te, kendisi 2 Ekim’de göreve atandı, Kasım 2024’te Lüksemburg'daki Eti Maden’in yönetim kurulu üyeliğine yeniden atadı. 10 ay boyunca hem savcı maaşı aldı, hem oradan Euro bazında huzur hakkı ve yönetim kurulu maaşı aldı. Bu Hakimler ve Savcılar Kanununa açık aykırı. Bunu söyledik. Bir kere burada suçüstü yakalandı, yalan atıyor.

‘Ben başsavcıyken almadım. Ben bakan yardımcısıyken aldım’ diye etrafındaki gazetecilere yazdırıyor. 10 ay başsavcıyken almış. İkinci suçüstü durumu söylüyorum. Bakan yardımcısıyken de savcıydı. Anayasa’nın 140’ıncı maddesinin son fıkrası şöyle der, ‘Hakimler ve savcılar, Adalet Bakanlığında idari görevlere atanabilirler. O sırada hakim ve savcı kurallarına tabidirler.’ Akın Gürlek, İstanbul’daki hakimlikten bakan yardımcılığı görevine atandığında, hakimlikten, savcılıktan bu görevinden istifa etmedi. Etseydi, zaten yeniden başsavcılığa atanırken mesleğe kabul işlemi yapılması lazımdı. Yapılmadı. Yani bakan yardımcısıyken de savcıydı. Hakimlerin, savcıların yasaklarına orada da tabiydi. Kendi ağzıyla yakalanıyor. Kendileri yalan atmak için, ‘Biz bu maaşı bakan yardımcısıyken aldık.’ Orada da alamazsın. Savcı sıfatı taşıyorsun, hakim sıfatı taşıyorsun. Sonra da aldın, bütün kanıtları basına yolladım.”

“Bilmediği dilde imza atıp, devletin parasını alıyor”

“Göreve giriş Kasım 2024, çıkış 6 Ağustos 2025. Bundan iki ay önce. Ne gün biliyor musunuz arkadaşlar? Benim ‘Ey Akın Bey, senin Hollanda taraflarında, Lüksemburg’larda ne işin var?’ dediğimin ertesi günü o görevden istifa ediyor suçüstü yakalandığı için. Ben demedim mi size arkadaşlar ‘6 Ağustos’ta Hollanda Lüksemburg taraflardan neler duyacaksınız?’ Daha neler duyacaksınız? Edinilmiş mallar, yüzen gezen mallar duyacaksınız. Hepsini ispatlayacağız. Hangi söylediğimizin arkasında durmadık, hangi söylediğimizin arkası boş çıktı. Dün akşam ilk önce bütün Türkiye tabii bu durumu çok ayıpladı. ‘Başsavcı iken almamış, Bakan yardımcısı iken o kabul edilebilir. Bütün Bakan yardımcıları…’ Bütün bakan yardımcıları alıyorsa bence o da yanlış da adamın mesleği hakimlik, savcılık değil. O an hakim, savcı sıfatı taşımıyor. O başka, o bakan yardımcısı. Bakan yardımcısı Bülent Turan, avukat. İkinci maaşa karşıyım ama Bülent Turan alıyorsa alır. Ama sen alamazsın ve senin alamayacağın konusunda hem anayasada, hem Hakimler ve Savcılar Kanunu’nda hüküm var. Kaldı ki sonra da 2 Ekim de atandın göreve, Kasım’ın 20’sinde efendim bir kez daha aynı şirkete gidip 10 ay oradan maaş aldın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı iken. Adalet Bakanı Yılmaz Bey’e soruyorum, sen HSK’nın başkanısın. Bu kadar açık bir aykırılığa sen nasıl susacaksın, HSK nasıl susacak?

Burada şu kadarını söylüyorum Sayın Erdoğan’a, Sayın Cumhurbaşkanı‘na, Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Sayın Erdoğan’a söylüyorum: Bugün o gündür. Ya bugün HSK toplanacak, Anayasa Mahkemesi kararına uymayan, anayasayı askıya alan, anayasayı çiğneyen 13. Ağır Ceza Mahkemesi hakkında işlem yapacak ve ardından da yayınlayacağı kararname ile Akın Gürlek’i açığa alacak. Yerine en liyakatlı hakimi, en liyakatlı savcıyı atayın. O başka bir şey. Ama bu pisliğin üstünde oturtamazsınız onu. 1 TL alamaz, 1 TL. Görev kabul edemez, etmiş. Bir de devletin, milletin parası dolandırılıyor ayrıca arkadaşlar. Eti Maden şirketi Fransızca karar defteri tutan bir şirket. Bu bilmediği bir dilde imza atıp para alıyor arkadaşlar. Bak diğer yönetim kurulu üyeleri Türkler var, hiçbirine bir şey demem. Liyakatli, maden mühendisi kimi, kimi bilmem ne, çatır çatır Fransızca, İngilizce bilenler. Bunun dil belgesi yok dosyasında. Dosyaya dil belgesi sunsa maaşına zam olacak, onu sunamamış hakim, savcı olarak. Mezun olduğu üniversite yüzde 30 İngilizce öğreten bir üniversite. Dili İngilizce değil. İngilizce bilmez. O maden şirketinin yönetim kuruluyla yemeğe çıksalar yemek sipariş edemeyecek adam, Fransızca bilmediği bir dilde imza atıp devletin parasını alıyor. Gitmeden, çalışmadan. Olmaz arkadaşlar.”

“Ben savcıya ne dediğimi biliyorum”

“Bir de dün kendini kurtarmak için bir şey yapıyor. Ben kendini eleştirdim, yanlış karar veren savcıları eleştirdim, eleştiririm. Sonra döndüm Erdoğan’a dedim ki ‘Etrafına sahip çık, çok ağır hakaretler ediyorlar Dilek Hanım’a, çocuklara. Etrafındaki ite, köpeğe sahip çık’ dedim. Bakın gündemi dağıtacak ya. Bana soruşturma açmış; Cumhurbaşkanı’na hakaret. Ne Cumhurbaşkanı’na hakaret? Bir de ‘Savcılara dedi onu’ diyor. Ben savcıya ne dediğimi biliyorum. Diyecek olsam derim. Senden mi çekineceğim? Ama bakın ben ‘Etrafındaki ite, köpeğe sahip çık. Olmadık hakaretler yapıyorlar, haysiyetimize saldırıyorlar’ diyorum. O diyor ki ‘Bize dedi, savcılara dedi.’ Neden? Onu kendi üstüne çekecek ki konuyu dağıtacak. Ben ortaya söylemişim, üstüne alınana bak. Ben demişim ki ‘Etrafındaki ite, köpeğe sahip çık.’ Haysiyetsizce saldıranlar için söylüyorum. Dilek Hanım’a o lafları yazanlar için söylüyorum. Çocuklara o hakaretleri edenler için, Hasan Amca’ya onları söyleyenler için söylüyorum. ‘Bize söyledi’ diyor. Ben ortaya söyledim. Sen kendi üstüne alıyorsan bilmem. Oradaki savcılara ‘AK Toroslar çetesi’ demişliğim var, ‘Bunların hesabını verirsiniz’ demişliğim var. Bununla ilgili aramızda husumet doğmuş olanlar var. Ayrı konu. Ne dediğimizi biliyoruz. Lüksemburg'daki pisliği buradaki yalanla örtemezsiniz.”

Ne olmuştu?

CHP lideri Özel, dün Ümraniye’de yaptığı konuşmada İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’in Eti Maden Şirketi’nin Lüksemburg'daki Eti Maden Anonim Şirketi'nde yönetim kurulu üyeliği yaptığı iddiasını belgeleriyle paylaşmıştı.