Gündem

Öğretmen adayları MEB önünde: Bunun adına adalet denilmesi mümkün mü?

"Mülakat değerlendirmelerinde mağduriyet yaşadıkları" gerekçesiyle Türkiye’nin birçok ilinden Ankara'ya gelerek adalet ve hak arayışını sürdüren öğretmen adaylarının, MEB önündeki nöbetleri 335 gündür devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı önünde bir araya gelen öğretmenler, basın açıklaması yaptı.

Açıklamayı okuyan Ayşenur Çalışkan, "Bu mücadele aslında geçen yıl başlamadı. Seçimde AK Parti'nin kamuya zorunlu haller dışında mülakatı kaldırıyoruz sözünden sonra sınava girip seçimden sonra Yusuf Tekin'in mülakat gibi mülakat sözüyle başladı" ifadelerine yer verdi.

Eşit şartlarda mülakata giremedikleri vurgulayan Çalışkan, şunları söyledi:

"Bizler, KPSS'de yüksek puan almamıza rağmen mülakatta düşük not verilmesi, değerlendirmenin objektif olmaması, komisyonun usulsüzlüğü, gibi nedenlerle dava açmıştık. Çıkan mahkeme kararlarına baktığımızda Ankara 12. İdare Mahkemesi eğitim bilimleri sorusunda 0 verilen adayı adil olmadığı için yürütmeyi durdurma kararı veriyor. Diğer tarafa baktığımızda 23. İdare Mahkemesi hem yürütmeyi durdurmaya hem esastan kararda ret veriyor. 25. İdare Mahkemesi, eğitim bilimleri 0 sorusuna yürütmeyi durdurma vermiyor ama esastan işlem iptali kararı veriyor.

7. İdare Mahkemesi'nde tüm Türkiye'de aynı kriterlerin baz alınarak mülakat yapılmadığı kararını bir hakim veriyor diğer hakimler ret verdiği için dava kaybediliyor. Bizler iller arası fark yüzünden elenmiştik. Şimdi de mahkemeler arası fark yüzünden davaları kaybediyoruz. Bunun adına adalet denilmesi mümkün mü? Yüce yargımıza saygı duyuyoruz fakat bizler bu kararları vicdanen kabul edemiyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı önünde yaptığımız bu basın açıklaması ile yetkililere bir kez daha sesleniyoruz: Bireysel davalarda kazanılan haklar, mağdur olan öğretmen adayları için önemli bir hukuki zafer olsa da, sorunun köklü çözümü için mülakat sisteminin yapısal olarak yeniden düzenlenmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Hukukun üstünlüğü ilkesi gereği, mahkeme kararlarına uyulması sağlanarak mağduriyetlerimiz giderilsin istiyoruz. Bizlere geçmişte sunmuş olduğunuz çözüm yollarını uygulayarak net çözüm istiyoruz. Bu ülkenin mülakatlarla, sahte diplomalarla kaybedecek bir saniye daha vakti yoktur. Mülakata hayır liyakata evet diyoruz. Adalet arayışımızdan asla vazgeçmeyeceğiz."

Açıklamaya Zafer Partisi Genel Başkan Yardımcısı Esmaül Hüsna Aslan da katıldı.