Ajda Zaim

Nush ile uslanmayana etmeli tekdir...

Ülkemizde gündem yaratmak adetten oldu artık. Ama gündemin tam da ekonomi toplantıları öncesi ve sonrası yaratılması tesadüf olmasa gerek. Alınan kurul kararları ile TL karşısında dövizin, altının hatta tuvalet kağıdının bile değerinin arttığının herkes farkında... Başka şeyi bilmeseler sorun etmezler belki ama para bu... Her kesimden halk, kendi çapında ekonomist oldu. Atılan adımların ne ifade ettiği kolayca anlaşılıyor çünkü ucu cüzdana dokunuyor. Haliyle artık söylenen her kelimenin anlamına, zamanlamasına dikkat edilmesini daha fazla bekliyor vatandaş. Açıklama istiyor mu, onu da düşünmek lazım. “Zaten bir karar alınıyor, bari sessiz kalınsın da daha büyük sonuçlar doğurmasın.” umudunda olabilir. ✱✱✱ Tabii halkın temel alındığı sağ duyu; sen sağ, ben selamet olunca... Yeni haftayı da “nush” kılığında “nass” ile açtık... Şimdi “N’oluyoruz? Nush ne, nass ne; bunlar ner’den çıktı?” diyebilirsiniz elbet. Panik yapmayın, gündemi kaçırmadınız. Bir an "İngilizce mi acaba?” dedirtmiş olabilir ama değiller efendim. Nush, Arapça kökenli, “öğüt, nasihat” anlamına gelen sözcüktür. Nass ise tahmin edeceğiniz üzere gündemimizdir. ✱✱✱ Malum, “...naslar neyi gerektiriyorsa...” dendi ve beklenen oldu. Sureyle alakalı sanıldı. Sure üzerinden yorumlar yapıldı. Sosyal medya kaynadı. Ama ne var ki; buradaki “insanlar” ve “halk” anlamına gelen “Nas” isimli sure değil. Yukarıda sen sağ, ben selamet demiştim zaten... O yüzden insanlar değil, halk da değil. Enstrüman kendi yapısı içinde bile bireysel yorumlamaya müsait olunca, bu sonuca şaşırmamalı. Ya da acaba kasten mi kullanıldı diye bakılmalı. Çünkü buradaki “nass”, söylenişi surenin ismiyle aynı olsa da anlamı farklı olan başka bir kelime... Allah (cc) ve Resul’ün kelamının zahiri anlamı kastedilmiş; yani “yoruma açık olmayan, kesin emir” anlamında kullanılmıştır. ✱✱✱ Ee, peki bu açıkça söylenemez miydi? Doğrudan “emir” denemez miydi? Ne gerek vardı, kuzum; bu kadar yoruma zemin yaratmaya? ✱✱✱ Var kuzum, var kardeşim. Bir lafın uzun süre konuşulması için ucu açık bırakılmalı. Karşılıklı tartışma ortamı yaratacak yorumlara müsait olmalı. Tekrarlandıkça ezberlenecek kadar basit olmalı. Özümsenmeye yatkın olmalı. Anında ve toplu tepkinin önünü kesecek kadar kesinlikten uzak olmalı, yani kafa karıştırmalı. Gündem dediğin böyle yaratılır işte... ✱✱✱ Kelimenin doğru anlamı üzerinden tartışılacak olursa da durum yine iç açıcı görünmüyor. Naslar, sadece faizle sınırlı değil çünkü. Ki bütün faizlerin içinden seçili bir kısım faizle hiç değil. Hani kocası traktör borçları yüzünden tutuklanan çiftçi kadının sorduğu gibi... Nasların gereğini yapıyorsak, hangi faize karşıyız? Yüzde 71 olarak uygulanan ve sonu vatandaşın hapsine yol açan faizler bu emirlere dahil değil mi? Kadına şiddet konusu değil mi? Orman yangınları, nasların içinde değil mi, mesela? Çocuk istismarları dahil değil mi? Ya müsriflik ve riya... Peki ya kibir? Pudra şekeri? ✱✱✱
Naslar uzmanlık alanım olmasa da vicdanım cevapları gayet iyi biliyor. Bir de Anayasa’nın 24. Maddesi’ni biliyorum ki... Şu sözü hatırlatmadan yazımı sonlandırmak istemiyorum. “Nush ile uslanmayana etmeli tekdir...”