İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başdanışmanı Emekli Tümgeneral Rafet Kılıç, İskenderun'da 7 askerin hastaneye kaldırılması ve 2'sinin şehit olmasıyla ilgili olarak, ortadan kaldırılan askeri sağlık sistemine dikkati çekerek, "Nizamiyeden içeri girdigi andan itibaren TSK’ya emanet edilen Mehmetçiğe gerekli ihtimamı göstermek en kutsal görev ve sorumluluktur. İhmali olanlar hakkında gerekli işlemler derhal yapılmalıdır." ifadesini kullandı.
Kılıç, İskenderun Deniz Er Eğitim Alay Komutanlığı'nda temel askerlik eğitiminde bulunan 7 askerin aşırı sıvı kaybı nedeniyle rahatsızlanarak hastaneye sevk edildiği, muhafız er Hayrullah Halit Karaman ve ikmal er Semih Erdoğan'ın kurtarılamayarak şehit olduğunun duryurulmasının ardından X hesabından açıklama yaptı.
Kılıç, şunları kaydetti:
"İskenderun Er Eğt. Alayı’nda vatani görevini yapan iki askerin susuzluğa bağlı çoklu organ yetmezliğinden sehit olduğu haberi hepimizi çok üzmüştür.
Şehitlerimize Allahtan rahmet, tedavi görenlere acil şifalar diliyorum.
TSK’ da aşırı sıcak havalarda eğitim/spor yapma kuralları belirli kaidelere bağlıdır.
Ortadan kaldırılan Askeri Sağlık Sistemi mevcut olsa idi bu sistemin bir görevi de, sıcak/soğuk hava şartlarında nasıl eğitim yapılacağına ilişkin eğiticileri eğitmek ve önleyici tedbirler konusunda gerektiğinde müdahale etmek olurdu.
Nizamiyeden içeri girdiği andan itibaren TSK’ya emanet edilen Mehmetçiğe gerekli ihtimamı göstermek en kutsal görev ve sorumluluktur.
İhmali olanlar hakkında gerekli işlemler derhal yapılmalıdır.
Milletimizin başı sağ olsun."
Bağcıoğlu: Bu ihmaller zinciri ciddi soru işaretleri doğuruyor
CHP Milli Savunma Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu da, “Etkili bir askeri sağlık sistemi olsaydı ve mevcut yönergeler uygulansaydı, bu gençlerimiz hayatta olabilirdi. Üstelik, üç hafta önce yaşanan mağara faciasının acısı halen yüreğimizde taze iken; bu ihmaller zinciri ciddi soru işaretleri doğuruyor” dedi.
Bağcıoğlu, şunları kaydetti:
"İskenderun’da vatani görevini yerine getiren iki Mehmetçiğimiz, eğitim için bulundukları dönemde rahatsızlanarak yaşamını yitirdi. Bu trajedi, askeri sağlık sistemindeki eksiklikleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) olumsuz meteorolojik şartlarda alınması gereken önlemleri içeren yönergelerinin ve idari emirlerin uygulanmadığını gözler önüne serdi. İskenderun’un aşırı sıcak ve nemli ikliminde, eğitimde olan evlatlarımızın uzun süre güneş altında bırakılması; sıvı kaybı ve sıcak çarpması gibi ölümcül risklere yol açtı. Barış zamanında, barış garnizonunda ve rutin bir faaliyet zinciri içerisinde böyle bir facianın yaşanması, açık bir görevi ihmal göstergesidir. TSK yönergelerinde belirtilen, aşırı sıcak havalarda alınması gereken önlemler neden hayata geçirilmedi? Bu önlemleri denetleyecek lider kadroda zafiyet mi mevcuttu? Bu acı olayın gündeme getirdiği en önemli husus birlik içi kontrol mekanizmalarında ve disiplinin tesisinde yaşanan muhtemel zafiyettir. Bu konuda en hassas ve titiz kuvvetlerden biri olan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı‘nda son dönemde böyle zafiyetler yaşanması gerçekten kahredici ve sıra dışıdır.
Askeri birliklerde, kıta koşullarını bilen uzman doktorların varlığı hayati önem taşır. Askeri sağlık sistemi, birinci basamak sağlık birimleri ile hastaneler arasında koordineli bir zincir gibi çalışmalıdır. Ancak mevcut dağınık sistem, askerlerimizin sağlığını tehlikeye atıyor. İskenderun gibi zorlu iklim koşullarında, görevdeki askerlerin tıbbi gözetim altında olması ve yönergeler doğrultusunda korunması, gerekirse askeri tabiplerin birlik komutanlarını ikaz etmesi gerekirken, bu gençler gerekli sağlık önlemlerinden yoksun bırakıldı. Üç hafta önce yaşanan mağara faciasına ilişkin tahkikat sonuçlarının hâlâ kamuoyuyla paylaşılmamış olması, ihmaller zincirine dair ciddi endişeler uyandırıyor. Bu tür olayların tekrarlanmaması için şeffaflık şarttır. Yüzlerce yıllık tarihe sahip Türk Silahlı Kuvvetlerinde, askerlerin sağlık sistemindeki eksiklikler ya da tedbirsiz uygulamalar nedeniyle hayatını kaybetmesi asla kabul edilemez. Mehmetçiklerimiz bize emanet; onların sağlığı ve güvenliği için gereken tüm adımları atacağız. Mağara faciası ve İskenderun’daki bu trajedinin sorumlularının hesap vermesi, tahkikat sonuçlarının şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşılması ve benzer olayların önlenmesi için gerekli önlemlerin alınması en büyük talebimizdir."
Halk sağlığı profesörü de olan CHP Milletvekili Pala: Askerlik temel eğitimi sırasında ölüm kabul edilemez!
Aynı zamanda bir halk sağlığı profesörü olan CHP Milletvekili Kayıhan Pala, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla skandal olarak nitelendirilebilecek duruma isyan etti. Pala, resmi açıklamaya şu sözlerle tepki gösterdi:
"Aşırı sıvı kaybına bağlı ölüm!' Çölde susuz mu kaldı bu yurttaşlar? Askerlik temel eğitimi sırasında ölüm kabul edilemez! Yedi kişi birden… Üzüntümüz öfkemize karışıyor."
Pala, şehitlerin yakınlarına başsağlığı dilerken, "Konuyu takip edeceğiz" diyerek olayın peşini bırakmayacaklarının sinyalini verdi.