Bahtiyar Türker

Kurmay gözüyle Rusya-Ukrayna Savaşı- 1

Emekli Tümgeneral, araştırmacı-yazar Bahtiyar Türker, 24 Şubat 2022’de başlayan Rusya- Ukrayna savaşını “bir kurmayın gözünden” değerlendirip, GazeteZebra için kaleme aldı. Üç gün...

Emekli Tümgeneral, araştırmacı-yazar Bahtiyar Türker, 24 Şubat 2022’de başlayan Rusya- Ukrayna savaşını “bir kurmayın gözünden” değerlendirip, GazeteZebra için kaleme aldı. Üç gün sürecek yazı dizisinde, hem dünyayı hem de Rusya - Ukrayna Savaşı penceresinden yaşanan krizlerin kaynağı daha net anlaşılacak... Konuya, ABD’nin eski dışişleri bakanlarından Hillary Clinton’un ‘Zor Seçenekler’ kitabından derlediğim bir anekdotla başlamak istiyorum: II. Dünya Savaşı sırasında St. Petersburg’u (Leningrad) Almanların bombalaması sonucu ölen Rusları toplu olarak gömecekleri mekâna götürmek için bir kamyona dolduruyorlarmış. Bu sırada izne gelen bir Rus askeri bu hazin manzaraya bakarken cesetler arasında bir ayakkabı gözüne çarpmış. Bu, askere gitmeden hemen önce eşine aldığı ayakkabının aynısıymış. Görevliye yaklaşıp, “bu ayakkabının sahibini görebilir miyim” diye sormuş. Olumlu cevap alınca bir hamlede kamyonun kasasına çıkmış ve çıkardığı cesedin eşi olduğunu görüp, donup kalmış. İtidalini kaybetmeden görevliye bu kez, “bu benim karım, ben gömebilir miyim” diye sormuş. Olumlu yanıt alınca karısını götürmek üzere sırtlamış. Kısa bir süre sonra eşinin nefes aldığını hissetmiş. Hemen yere uzatıp kulağını göğsüne dayamış ve yaşadığından emin olunca hastanenin yolunu tutmuş. Tedavi sonucu yaşama dönen kadın, bir süre sonra eski sağlığına kavuşmuş ve birkaç yıl sonra da bir oğlan çocuğu dünyaya getirmiş. Bu çocuk halen Rusya’nın Devlet Başkanı olan Putin’in ta kendisi! Bu şu demektir; asker kökenli Putin, savaşın nelere mal olduğunu çok iyi bilen birisi… Teknolojik gelişmeler, 2. Dünya Savaşı ve Soğuk Savaşı sonlandırdı. Soğuk Savaş sonrası mücadelenin evrimi de değişti. Buna paralel olarak eskiden yaygın olarak uygulanan toprak ele geçirmeyi amaçlayan yatay kuşatmanın yerini, hedef ülkenin kültür, ekonomi, teknoloji gücüne hakim olmayı esas alan dikey kuşatma aldı. Tek kutuplu dünyada ülkelerin hükümranlık hakları eskiye oranla Afganistan’a müdahale, Körfez Savaşı, Irak, Suriye ve son olarak Ukrayna savaşlarında olduğu gibi daha rahat ihlal edilebilir oldu. Medeniyetler arasında çatışma, orta ve doğu Avrupa’nın yeniden yapılanması, 1997’de hazırlanan “Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi”, 11 Eylül  2001’deki İkiz Kuleler saldırısından sonra  geliştirilerek “Ortadoğu’da ABD’nin Ulusal Güvenlik Stratejisi” Büyük Orta Doğu Projesi’ni resmi strateji belgesine dönüştürmesine ve uygulanmasına tanık olundu. Kadife Devrimler, Roosevelt Stratejisinin bir devamı niteliğindeki Arap Baharı soğuk duş etkisi yarattı. Milyonların ölümüne ve büyük bir göç dalgasına neden oldu. Ardından dostla düşmanın karıştığı Suriye Savaşı vuku buldu. 11 Eylül sonrası ABD dünya liderliğini pekiştirdi. Koalisyon oluşturarak Afganistan örneğinde olduğu gibi stratejik bölgelere daha kolay girdi. Türkiye’ye “Ilımlı İslam” modelinde rol biçti. Terörün de küreselleştiği anlaşıldı. Dijital terör ve sanal örgütler sahnedeki yerlerini aldılar. Nükleer dehşet dengesi kurulsa bile savaş tehlikesinin bitmediği daha da netleşti. ABD-Rusya arasında diplomatik gerilim yaşanmasına neden olan kara, deniz, hava ve uzaydan sonra, “Siber Savaş” yeni bir savaş ortamı olarak gündeme oturdu. Bunlara paralel olarak gelişen önemli jeopolitik olaylar; Çin’in ekonomik, diplomatik ve askeri gücünün artması, ÇHC-Rusya’nın ilk kez Hint Okyanusundaki müşterek tatbikatı, Putin’in “Tek kutuplu dünya kabul edilemez” açıklaması, Hazar Denizi’nde denizaltıdan füzeyi fırlatması, “küresel güç kayması”nın sinyallerini, daha doğrusu uyarılarını vermişti. Ocak 2017’de göreve başlayan ABD Başkan Ronald J. Trump “Çin’den düşmanımız olarak söz etmememi isteyen insanlar var. Ama oldukları şey tam da bu” açıklaması ve benzer ifadelerle ÇHC’ne karşı izleyecekleri politikayı ortaya koydu. Dönemin ABD Dışişleri Bakanı Tillerson 12 Ocak 2017’de; Çin’in yapay adalar inşa etmesini durdurması uyarısında bulundu ve bu adalara yaklaşmasına asla izin vermeyeceklerini açıkladı. ABD Savunma Bakanı James Mattis, “II. Dünya Savaşından beri en büyük tehlike terörizm ve Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki harekâtıdır” açıklaması yaptı. Bu gelişmelerden sonra, Trump, ABD'nin 40 yıl önce yürürlüğe koyduğu “Kızıl Çin ile iş birliği yaparak, Sovyetler Birliği’ni Dengeleme” stratejisini değiştirip, Putin'le yakınlaşmayı yeğledi. Tekrar iki kutuplu dünyaya dönüş trendine girildiği söylenebilir. Krizler ve fırsatlar döneminde yaşıyoruz, dünya eskisinden çok daha tehlikeli hale geldi; 3. Dünya Savaşı üst düzeyde telaffuz edilmeye başladı. Ukrayna krizinin nedenlerini daha sağlıklı ortaya koyabilmemiz için büyük resme bakmamız, bu çerçevede Ukrayna, Rusya, ABD, NATO ve AB’nin durumlarına bir göz atmamız uygun olacaktır. Ukrayna Eski bir Sovyet cumhuriyeti olarak Ukrayna’nın, Rusya ile derin sosyal ve kültürel bağları var. Ukrayna gerek Çarlık döneminde, gerek Sovyet döneminde Rus halkının bir parçası olarak kabul görmüştür. 603.700 kilometre kare yüz ölçümüyle Avrupa’da Rusya’dan sonra ikinci büyük ülkedir. Yaklaşık 44 milyonluk nüfusunu yüzde 78’ni Ukraynalılar, kalanını Ruslar, Beyaz Ruslar (Belaruslar, Doğu Slav halkı), Moldovalılar, Tatar, Bulgarlar, Macarlar ve Yahudiler oluşturmaktadır.  Nüfusun yüzde 96’sını Hristiyanlar, binde altısını da Müslüman Kırım tatarları teşkil etmektedir. Avrupa’nın en büyük uranyum, dünyanın ikinci büyük demir ve manganez ve onuncu büyük  titanyum rezervine sahiptir. Doğal kaynakların toplam değeriyle dünya çapında dördüncü sıradadır. Ukrayna’daki petrol rafinelerinin üçte ikisi Rus şirketlerine aittir. Metalürji, ülke ekonomisinin temel taşıdır. Aynı zamanda Avrupa’nın en büyük ekilebilir arazi alanı sahip bir tarım ülkesidir. SSCB’nin dağılmasından sonra bağımsızlığını ilan eden Ukrayna, beş yılda bir halk oylamasıyla seçilen başkanlık tipi bir cumhuriyettir. 1996 Anayasasıyla başkanın bir kısım yetkileri parlamentoya devredildi. 450 milletvekilinden oluşan meclis dört yılda bir yenilenmektedir. 1993’te Ukrayna Ankara’da büyükelçilik, İstanbul’da başkonsolosluk, İzmir ve Çanakkale’de fahri konsolosluk açtı. Ukrayna'da Rus kökenli nüfusun yoğun bulunduğu Donetsk ve Lugansk (Donbas) bölgelerinde Şubat 2014'te ayrılıkçı gruplar ağır silahlarla hükümet yanlısı birliklere saldırdı. Ukrayna ordusundan bazı silahları ele geçiren ayrılıkçılar, Kiev yönetimine göre, önemli silah ve mühimmat desteğini Rusya'dan gördü. Ayrılıkçılar, halk oylamalarıyla 11 Mayıs 2014'te Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti isminde iki ayrı sözde yönetim oluşturdu. Kiev yönetiminin kontrolünü kaybettiği Rusya-Ukrayna sınırından Rus askeri araçlar ve ağır silahlarla Donbas'a girdi. Rus yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki Donetks ve Lugansk bölgeleriyle Kiev ordusunun kontrolündeki bölge arasında cephe hattı oluştu. Temas hattında zaman zaman çatışmalar yaşandı, iki taraftan da can kayıpları oldu. Turuncu Devrimle 2005’te Viktor Yuşçenko’nun başkan seçilmesiyle AB ve NATO’ya girme gibi batı yönlü politikalar hız kazandı. 2006’da AB’de Ukrayna Komisyonu oluşturuldu. Bu tarihten sonra Rusya ile Ukrayna arasında gerginlik de başladı. Rusya, Ukrayna’ya giden gazı birkaç kez kesti. Rusya’nın ithal ettiği doğalgazın yüzde 80’i Ukrayna boru hattından geçtiğinden bu kesişlerden AB ülkeleri de etkilenmiş oldu. Ukrayna Ağustos 2008’de Dünya Ticaret Örgütü’ne girdi. Rus yanlısı ayrılıkçılarla Kiev yönetimi arasında devam eden çatışmaları durdurmak için 2014 ve 2015’te Minsk Anlaşmaları imzalandı. Buna göre, bölgede ateşkes sağlanacak, esirler takas edilecek, Kiev yönetimi merkezi gücünü azaltarak yerel yönetimlerin yetkilerini artıracak ve Donbas’a özel statü sağlayacak anayasa değişikliği yapacaktı. Rus yanlısı ayrılıkçılar ise Ukrayna-Rusya sınırının kontrolünü devlete geri verecekti. 2020 seçimlerinde Vladimir Zelensky Ukrayna Cumhurbaşkanı seçildi. Aslen hukukçu olan Zelensky komedyen, aktörlük ve yönetmenlik yaparak ünlendi. Ülke yolsuzlukların ayyuka çıktığı dönemde, çevirdiği ve başrol oynadığı “Halkın Hizmetkârı” dizi filmiyle ünlendi. Aynı isimde kurulan partiden seçime katıldı.  42 yaşında devlet başkanı oldu. Başkanlığa soyunmasında sponsorunun aynı zamanda İsrail ve GKRY vatandaşı olan ve karanlık işlerde ismi geçen İgor Kolomoisky’nin olduğu iddiası ise akılları karıştırdı. Rusya Son yüz yılda Rusya’da Çarlık yıkılıp, 1917 Ekim Devrimi sonrasında SSCB, komünist rejim kuruldu. 1991’de SSCB dağıldı. Rusya’nın jeopolitik arzuları ve duyarlılıkları, devlet deneyimi, diplomatik hafızası değişmedi. SSCB dağıldıktan sonra, ABD, Rusya’nın "dibine" girdi. Füze kalkanları, NATO ve Amerikan üsleriyle Rusya, Türkiye, Avrasya adeta kuşatıldı. Ukrayna’ya da büyük çapta silah nakliyatı yapılmaktadır. Bu gelişmeler karşısında Putin, “Hayati önemdeki Karadeniz’in bir NATO üssü olmasına, Gürcistan ve Ukrayna’yı NATO üyesi yapmalarına müsaade etmem. Seyretmekle kalmam cevap veririm” diyerek tepkisini belirtti. Rusya, Ukrayna'nın hem NATO hem de AB gibi Avrupa kurumlarına yönelmesine uzun süredir tepkili ve direniyor. Temel talebi, Ukrayna'nın NATO'ya katılmayacağının garanti edilmesi. Ukraynalılar 2014 başlarında Rusya yanlısı devlet başkanlarını görevden aldıktan sonra, Rusya Ukrayna'nın güneyindeki Kırım yarımadasını ilhak etti ve doğu Ukrayna'nın büyük bir bölümünü ele geçiren ayrılıkçıları destekledi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna'nın Donbas bölgesinde yeni bir savaşı başlatma yönündeki girişimlerin ülkeyi yok edeceğini söyledi. ABD Amerika, Irak ve Suriye’den şeklen çekildi, Rusya’yı izole etme ve Çin’in yolunu kesme stratejisi gereği Doğu Akdeniz’e, Körfez ve Karadeniz’e daha güçlü bir biçimde geldi. Dedeağaç’ta Karadeniz ve Ege odaklı ABD üsleri kurdu. ABD Başkanı Joe Biden, Zelensky ile yaptığı telefon görüşmesinde, Rusya'nın Donbas ve Kırım'daki "saldırganlığı" karşısında ABD'nin Ukrayna'ya "sarsılmaz desteğinin" süreceğini ifade etti. ABD Savunma Bakanı da, Ukraynalı mevkidaşına, Rusya'nın "saldırganlığına" karşı Ukrayna'ya destek vermeye hazır olduklarını belirtti. Biden, başkanlığı döneminde ilk kez Kongre ortak oturumunda; "Putin'e ciddi bedeller ödeteceklerini, Rusya'nın Ukrayna'ya askeri saldırısı nedeniyle ABD'nin hava sahasını tüm Rus uçaklarına kapattığını, Rusya’nın teknolojiye ulaşımını engelleyerek ekonomisini ve askeri gücünü zayıflatacaklarını” söyledi. BM Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik saldırısı devam ederken BM Genel Kurulu olağanüstü toplandı. Genel Sekreter Guterres, “Rus füze ve hava bombardımanları gece gündüz Ukrayna şehirlerini vuruyor. Başkent Kiev her yönden kuşatıldı, sivil yerleşim yerlerinin de ağır hasar aldığına dair güvenilir bilgilere sahibiz. Ukrayna’daki çatışmalar artık durmalı” dedi. Rusya’nın nükleer güç açıklaması üzerine BM Genel Sekreteri Guterres, “Bu ürpertici bir gelişmedir. Hiçbir şey nükleer silah kullanımını haklı çıkaramaz” açıklamasını yaptı. BM, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını kınadı. NATO II. Dünya Savaşı'ndan sonra, dünyayı iki süper güç adeta paylaşmıştı. Bu dönemde ABD öncülüğünde kurulan NATO’ya karşı Sovyetler Birliği Varşova Paktı’nı kurmuş ve iki taraf silahlanmaya başlamıştı. Soğuk Savaş bitmesine ve rakibi Varşova Paktı ortadan kalkmasına rağmen NATO’nun varlığını neden sürdüğünü sorgulanmaktadır. Soğuk Savaş bitiminde 14 üyesi olan NATO, SSCB’yle anlaşmasına rağmen, sürekli Rusya’ya karşı genişletiyor. NATO şimdilik 30 üyeli. Ukrayna, Gürcistan, Moldova, Bosna, İsveç ve Finlandiya’yı da üye yaparak üye sayısını 36’ya çıkarmaya çalışıyor. NATO'nun Dünya düzenini korumanın, ABD'nin Avrupa üzerindeki hegemonyasını sürdürmesinin, Çin ve Rusya’ya diz çöktürmesinin aracı olarak kullanıldığı yaygın bir görüştür. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya'nın Ukrayna'daki askeri faaliyetleri hakkında Zelensky ile görüşerek, İttifak'ın Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne desteğini ifade etti. NATO Askeri Komite Başkanı Orgeneral Stuart Peach Ukrayna'ya geldi, Zelensky ve Homçak ile görüştü. NATO'nun 30 üyesi, açık kapı politikasını durdurmaya yönelik her türlü girişimi reddetti. AB AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell Ukrayna'ya "tereddütsüz destekleyeceklerini” ifade ederken, Rus birliklerinin Ukrayna sınırındaki hareketliliği nedeniyle endişeli olduklarını aktardı. İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Zelensky ile yaptığı görüşmede, ülkesinin Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne desteğini yineledi. Hava sahasını Rusya’ya kapadığını savaşın 5. günü açıkladı. Karadeniz'in önemi Karadeniz, Asya-Avrupa arasında bir enerji koridoru olan, zengin hidrokarbon yataklarının bulunduğu, Hazar bölgesine ev sahipliği yapan ve Orta Asya petrollerini barındıran son derece önemli bir coğrafyadır. Karadeniz’in önemini şöyle sıralamak mümkündür: *Balkanla Kafkasların buluştuğu yerdir *Sadece bir deniz değil aynı zamanda bir havzanın adıdır *Yalnız Türkiye için değil, dünya için de önem arz eden bir bölgedir *Karadeniz’in ekonomik, ticari ve jeostratejik değeri ve önemi Türk boğazları sayesinde artmaktadır. YARIN: Rusya ile Ukrayna arasındaki sorunun nedenleri