Türker Karapınar

Kur korumalı mevduat nasıl uzatıldı?

Milletin verdiği oylarla seçilen milletvekillerinin görev yaptığı TBMM’nde 17 Ekim 2022 pazartesi günü çok önemli bir toplantı vardı. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantı salonunda saat 10.08’de a...

"HİÇBİR BİLGİLENDİRME YAPMIYORUZ" Toplantıya Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Bütçe ve Finansal Raporlama Genel Müdürü İrfan Yanar da milletvekillerini bilgilendirmek için çağrıldı. Toplantı tutanaklarına göre CHP’nin ekonomi kurmaylarından Bülent Kuşoğlu, Merkez Bankası’na ait 742 milyarlık döviz girdisini, 1 trilyon 433 milyarın 742 milyarının Merkez Bankası’na ait olduğunu, bu paranın Merkez Bankası’na maliyetini sordu. Merkez Bankası bürokratlarından İrfan Yanar, bu soruya “hiçbir bilgilendirme yapmıyoruz” yanıtını verdi. Komisyon tutanaklarından aynen alıntılıyorum: BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara ) – "Sayın Başkanım, biz Merkez Bankasını talep ederken şimdiye kadar hiç Merkez Bankasından bilgi almadık. Sayın Genel Müdürüm, bunun uygulamada ne olduğunu biliyoruz, Sayın Bakan Yardımcısı sabahleyin açıkladı. Merkez Bankasına ait 742 milyarlık bir döviz girdisi var, 1 trilyon 433 milyarın 742 milyarı size ait; bunlar kaç hesap ve şimdiye kadar Merkez Bankasına maliyeti ne oldu? Bununla ilgili bilgi almak istiyoruz." TÜRKİYE CUMHURİYETİ MERKEZ BANKASI BÜTÇE VE FİNANSAL RAPORLAMA GENEL MÜDÜRÜ İRFAN YANAR – "Teşekkür ederim Başkanım. Bildiğiniz gibi Bankamızın kuruluş kanunu, 1211 sayılı Kanun ve Esas Mukavelesi’nin 58’inci maddesi çerçevesinde banka bilançosu ve kâr zarar hesabı, bağımsız denetimden geçtikten sonra olağan genel kurul toplantısı gününden en az on beş gün önce Resmî Gazete’de yayımlanmakta ve kamuoyuna duyurulmaktadır. Yıl içerisinde kâr zarara ilişkin, sizin de belirttiğiniz gerekçelerden dolayı kamuoyuna hiçbir bilgilendirme yapmıyoruz. Sayın Başkanım." (Gürültüler) BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara ) – "Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlar; şimdi, burada biz millet adına seçilmiş milletvekilleri olarak bir yasa yapıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin önemli ölçüde geleceğini ilgilendiren bir kanunla ilgiliyiz, 1 trilyon 400 küsur milyar lira. Bunun sonlandığında ne olacağı şimdiden tartışılan, bilinmeyen, büyük sıkıntılar getireceğini çok iyi bildiğimiz, sizlerin de bildiği bir kanundan bahsediyoruz, onu görüşüyoruz, bunun uzatılmasını görüşüyoruz. Böyle bir konu çok hassas bir konu Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği açısından, bu milletin geleceği açısından çok önemli bir konu. Böyle bir konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonuna bilgi verilmeden bunun uzatılmasını savunuyor Sayın Genel Müdür. “Hiçbir bilgi vermeyeceğiz .” 742 milyar liralık bir hesap var burada, bunun maliyetini bilmeyeceğiz, şimdiye kadar ki maliyetini bilmeyeceğiz ve uzatacağız öyle mi? Bunu makul görüyor musunuz Allah aşkına? Bunun ne tarafı  makul? Eğer “Makuldür.” diyorsak milletvekilliğimizi küçümsüyoruz, Türkiye Büyük Millet Meclisini, Plan ve Bütçe Komisyonunu küçümsüyoruz demektir. Böyle olmaz bu iş, hiçbir yerde, dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey olamaz, Türkiye’de de olmaması lazım; böyle bir anormallik olmaz. Ben bunun normal bir tarafını görmüyorum Sayın Başkan, değerli arkadaşlar. Bu, normal değil, bu normal değil gerçekten; bu, Parlamento hukukuna da aykırı." Tabiki kanunlara saygılıyım. Ancak, kamuoyunda tartışmalı olan kur korumalı mevduat uygulamasının uzatılıp uzatılmayacağına ilişkin bir kanun teklifinin görüşülmesi sırasında üstelik de milletin oylarıyla seçilen milletin vekilleri önünde bir bürokratın “hiçbir bilgilendirme yapamıyoruz” diyebilmesini de normal karşılayamıyorum.