Siyaset

Kayseri'de konuşan Özel: Seçimi afiş toplayanlar değil, milleti toplayanlar kazanır

Kayseri'de düzenlenen "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde açıklamalarda bulunan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, miting öncesi CHP afişlerinin sökülmesi hakkında, "Duydum ki bu partinin afişlerini, benim, Ekrem Başkan'ın afişlerini indirmişler. Hiç üzülmeyin. Onlar afişleri toplar, biz meydanı toplarız. Seçimi afiş toplayanlar değil, milleti toplayanlar kazanır. Dün afişimizi toplayanlar, neden korkuyorsunuz? Siz bizim gücümüzle afiş toplatarak baş edemezsiniz. Korkmayın. Bu meydana bakın, cesareti görün!" dedi.

Özel'in açıklamalarından satır başları şöyle:

"'Kayseri AK Parti'nin kalesidir' diyenler bu meydanı görsünler. Kayseri kimsenin kalesi değildir.

Emekliyi görmeyen, sefalet maaşı veren, emekçiyi ezen bir bütçe getirmişler. Milletin bütçe hakkını elinden alıp bir avuç zengine vermeye, milleti görmemeye ant itmiş bir bütçe var. Millet hakkını bu meydanlarda söke söke alacak.

Bize Ankara'da otur, partinin başında dur, Anadolu'ya gitme, itiraz etme diyorlar. Bugün 75'inci kez bu otobüsün içindeyim. 750 sefer de olsa bu haksızlık durmadan durmayacağım.

Duydum ki bu partinin afişlerini, benim, Ekrem Başkan'ın afişlerini indirmişler. Hiç üzülmeyin. Onlar afişleri toplar, biz meydanı toplarız. Seçimi afiş toplayanlar değil, milleti toplayanlar kazanır.

Dün afişimizi toplayanlar, neden korkuyorsunuz? Siz bizim gücümüzle afiş toplatarak baş edemezsiniz. Korkmayın. Bu meydana bakın, cesareti görün.

35 yıldır burada seçimi kazanamadık; eksiği, kusuru kendimizde gördük.

24-25 yıllık iktidarının üzerine size dönüp bizden önce bile toplu iğne bile yoktu diyor ya. Toplu iğne fabrikasının kurdelesini 1955'te rahmetli Menderes kesti. Bırakın toplu iğneyi, bu şehirde tayyare fabrikası kuruldu. Kimse bedava lafa pabuç bırakmaz burada.

'Ekonomide kötüyüz ama dünya kötü' denilmesine kimse inanmasın. Türkiye yüksek enflasyonda Avrupa birincisi, gıda enflasyonunda Avrupa birincisi, dünya üçüncüsüdür. İşsizlikte Avrupa birincisidir. Yüksek faizde Avrupa birincisi, dünya ikincisidir.

Ankara Ulus'ta dünyanın en ucuz ve yaşanması en zor otellerindeki bir göz odada geceliği 200-300 liraya kalan emekliler var. Bu emekliler bütün bir ay kalırlarsa 6 bin, 8 bin liraya orada kalıp ceplerine kalan 8 bin lirayla da sabah simit, öğlen bayat ekmek, akşam da ne olursa yiyip kendilerini hayatta tutmaya çalışıyorlar. Bu devlet, millet için çalışan emeklileri otel köşelerinde süründürenlere, aç bırakanlara, gecenin bir vaktinde pazardan çürümüş sebzeyi, meyveyi toplattıranlara yazıklar olsun!

Beyefendi çıkmış, işverenlere 'Elini korkak alıştırmayın, kefenin cebi yok' diyor. Bu yaptığı sahtekarlıktır. Bu devirde asgari ücreti şu para yapacaksın da işveren tutup üstüne verecek... Asgari ücret Tayyip Bey'in niyet ettiği gibi 27-28 bin lira değil, 39 bin lira olmalı. Veren için 29, alan için 39 olmalı; verenin içi rahat etmeli, alanın yüzü gülmelidir. Tayyip bey 4 diyor, 9 diyor; topluyor 30 diyor. Biz 3 diyor, 9 diyor; yan yana koyup 39 diyoruz.

Aklımız, kulağımız Manisa'da. Belediye Başkanımız amansız bir hastalıkla mücadele ediyor. Biz sürekli Gülşah'a dua ediyoruz. Dualarınızı eksik etmeyin. Partimizin, Manisa'mızın o evladını Allah bize bağışlasın inşallah.

Bugün CHP iktidar olsa çiftçinin mazotu 58 değil, 33 lira olacak; ÖTV'siz, KDV'siz olacak. Desteklemeler bunun 5 katı olacak. Çiftçinin işi için çektiği kredilerin faizi silinecek. Ana para borcu da 5'e bölünecek. Söz veriyoruz.

Ekrem Başkan'ın tek suçu Recep Tayyip Erdoğan'ı yenmektir. Bunun için Erdoğan'ın hedefindedir. Yarın iktidar başka partide olsa gelse Kayseri Büyükşehir'e ispatsız, kanıtsız ve çağırsan gelir, sabah evini basarak çocuğunu, çocuğunu ağlatarak, eşini perişan ederek operasyon yapsalar bunun karşısında ilk ben dururum.

Çağırırsın, ifadesini verir. Yargılarsın tutuksuz, kanıtlarını koyarsın, suç varsa ispatlanır, adalet yerini bulur. Ama kendisi Recep Tayyip Erdoğan tüm bu suçlardan İBB Başkanıyken suçlanmış ve yargılanmışken bakın açıkça hatırlatayım. Rüşvetten, irtikaptan, ihaleye fesat karıştırmaktan, terör örgütlerine maddi yardım yapmaktan Tayyip Erdoğan'ı suçladılar. Yargıladılar. Hatta yargılamalar tamamlanmadan iktidar oldular. Akbil davası daha duruyordu. 2 sene önce el çabukluğu marifetiyle bir işler karıştırmışlar.

Ama Kayseri'den hem de CHP'lilere değil AK Partililere hatırlatarak soruyorum. Tayyip Bey bir gün sabah evine polis geldi mi? Bir gün alıp da Vatan Emniyet'e götürüldü mü? İki kolunda iki polis, fotoğraflar çekildi mi? Ailesi, evlatlarına zulmedildi mi? Cezaevine konup bir gün tutuklu yargılandı mı? Okuduğu bir şiirden ceza aldı 3 ay ki keşke almasaydı.

Cezaevine telefonla çağırdılar. Davul zurnayla uğurladılar. Miting yaparak gitti. İçeride şiir kasetleri çekti. Dışarıya kahramanca çıktı. Parti kurdu, her şeyi yaptı. 3 ay 3 ay... Onun mağduriyetini 30 yıldır dinliyoruz. Ekrem Başkan'ın kesinleşmiş cezasını bırak, görülmüş mahkemesi yok. Daha dün yıllardır aylardır beklediğimiz iddianame 2 hafta sonra kabullenildi. Dün tensip zaptı çıktı.

Erdoğan'a sesleniyorum. Ahtapot dedin kafası koptu, ahtapot dedin kolları boştu. İddianameden memnun olmayan Erdoğan'a söylüyorum. Ya o AK Toroslar çetesini dağıtacaksın ya da bu millet hesabını sandıkta sorunca şaşırmayacaksın.

Yargılama süresi için 12,5 yıl diyor. Bu şu demek: 'Elimde kanıtım yok, mahkeme bittiğinde beraat edecek, ispatlayamayacağım ama ben majestelerinin savcısıyım. O yüzden ağırdan alıp 15,5 yıl bu işi devam ettireceğim. 12,5 yılda kim öle kim kala... Ben bunların cumhurbaşkanı adayını içeriden çıkarmayacağım.'

Meşe'nin, İlke'nin, kendi kendine ilan edip gizli tanık yaptıkları Ahmet Taşçı'nın durumu ortada. Biz TRT olmak üzere isteyen tüm kanallardan canlı yayını istiyoruz.