Okullar yine tepkiler eşliğinde açılış yapacak.
Sorunsuz bir dönem olsa dişimizi kırarız zaten...
Artan covid vakaları yüzünden öğrenciler ve velileri tedirgin...
Sosyal medya çalkalanıyor.
Haksız da değiller hani?
Belirli yaş grupları aşılanıyor ancak anaokulu-lise arası eğitim gören çocuk ve gençlerin çoğu aşısız.
Okullarda pandemi tedbirleri alınıyor olsa da gençler yüksek enerjileri ve tecrübesizliklerinden ötürü paratonere dönüşüyor.
✱✱✱
Geçen yıl 3 Şubat’ta günlük vaka sayısı 8.102, test sayısı ise 148.192 idi.
Geçen yıl bugün (03.02.2021) ne yazık ki 117 kişi Covid-19 sebebi ile vefat etti.
Bugün yurt genelinde vaka sayısı 107.530, günlük test sayısı 455.463 ve vefat sayısı 233 kişi olarak bildirildi.
Daha fazla test ve aşı çeşidi, daha çok araştırma, tedavi yöntemi ve toplum bilinci olmasına rağmen vefat sayısı 365 gün öncesinin tam iki katına çıktı...
Üç doz aşı ile sorunlar çözülecek denirken, dördüncü dozun bile Omicron’a kar etmediğini gördük. Bu yüzden varyant söylemleri veya başka bahaneler velilerin yüreğini rahatlatmıyor, aksine ürkütüyor.
Omicron’un diğer varyantlardan daha hızlı ve en çok çocuklardan yayıldığı da bilinen bir gerçek...
Doğal olarak anne-babalar, korumasız ve virüse karşı savunmasız evlatlarını, pisi pisine hastalığın kucağına atmak istemiyor.
Çocukların hasta olmasalar da virüsü jet hızıyla yayma potansiyelleri de gerginliği iyice arttırıyor.
✱✱✱
Peki tüm bu telaşa karşı bakanlıktan makul veya detaylı bir açıklama var mı?
Elbette yok.
Sayın bakan, son açıklamasında herkesin en baştan beri ezber ettiklerini tekrarladı.
İlk yarı yılı kesintisiz tamamladıklarını özellikle vurguladı.
Gerçi yüz yüze eğitim kararı aldıktan sonra geri dönmek de siyaseten ve ekonomik olarak doğru hamle olmazdı.
O yüzden ilk dönemin yüz yüze tamamlanması marifetten çok mecburiyettir.
Ortada böbürlenecek bir durum yok yani...
Oysa ilk yarı yıl, çocukların sırt çantalarında seyahat eden virüslerden hastalananlar, hatta ölenler de oldu.
Onlara da “eğitim zaiyatı” denip geçildi herhalde ki; tedbirlere değinmek şöyle dursun, bakanın konuşmasının yükselen ve kendini öven çizgisinden nereye bağlayacağı anlaşıldı.
"Omicron veya artan vakalar nedeniyle yüz yüze eğitime ara vermeyeceğiz" dedi ve konuyu kapattı.
Halbuki cevap aranması gereken soru, konuşmasında saklı...
İlk dönem Omicron varyantı bu kadar aktif miydi ve artan vaka sayıları için ek önlem alındı mı?
✱✱✱
Ülkenin pandemi tablosu gibi ekonomi tablosu da ortada.
Online eğitim demek, geçtiğimiz yıl ciddi dar boğaza giren paydaşlara yeni yük anlamına gelir. Servis işletmeleri geçen yılın zararlarını hala kapatamadı.
Zararla başladıkları döneme petrol vb. zamları eklendi.
Kantin işletmeleri aynı şekilde; elektrik, gıda, temizlik malzemeleri, personel maaşları tekrar zamlandı.
Okul giysileri üreten, satan tekstilciler de aynı sebeplerden tavırlı.
Süper marketlerin kalem, defter reyonlarından da ekstra darbe yiyen kırtasiyeciler zaten şikayetçi...
Yani online eğitim ve diğer ekonomik sebeplerden muhasebelerini ekside kapatan hizmet sağlayıcılar, yeni eğitim yılına eksilerini çoğaltarak başladılar.
Çoğu şirket zaten battı ya da devroldu; dayananlar da kar etmiyor, daha çok suyun üstünde kalma mücadelesi veriyor.
Haliyle, tekrar online eğitime dönülmesi; zaten güç bela dönen ekonomik çarkları kıracak, sistemi parçalayacaktır.
✱✱✱
Şurada bir anlaşalım!
Nasıl ki sorunlu olan sadece eğitim değilse, sorumlu olan da tek başına Milli Eğitim Bakanlığı değil. Hazine ve Maliye, Ticaret, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlıkları ortak hareket etmeliler.
Dünya eğitim sıralamasında sondan dördüncü olan ülkemizi, daha fazla geriletmemek için beraber efor sarfetmeliler.
Ha yok, “Gerilesek ne çıkar; battı balık yan gider?” deniyorsa, zaten bakana ve bakanlığa ihtiyaç kalmıyor.
Mevcut sıralamalarla, sahipsiz olduğu tescillenmiş makamlardaki personeller aflarını isteyiversinler. Bi’ zahmet, bu yıl ki 274 milyar 384 milyon liralık Bakanlık bütçesini de daha fazla çarçur olmadan hazineye devrediversinler.
Bakarsınız 02.02.2022’nin tılsımı tutar, bir silsile oluşur da domino taşları gibi devrede devrede, İzmir Marşı eşliğinde...
✱✱✱
Sonra sil baştan gür bir sesle İstiklal Marşı, Andımız ve Açılış...!