Tutuklu CHP Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB'ye yönelik "yolsuzluk" iddianamesi hakkında yaptığı ilk açıklamada, hem iddianameye hem de İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) hakkında kapatma davasına yönelik ihbarda bulunmasına sert tepki gösterdi.
İBB'ye yönelik 'yolsuzluk' iddianamesi tamamlandı. 3 bin 700 sayfayı aşkın iddianamede 105'i tutuklu olmak üzere 402 kişi 'şüpheli' sıfatıyla yer aldı. Tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu 142 eylemden dolayı cezalandırılması istenirken, 828 ila 2 bin 352 yıla kadar hapis cezası istendi.
İddianamenin yayımlanmasının ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na Cumhuriyet Halk Partisi hakkında kapatma davasına yönelik ihbarda bulundu. Başsavcılık ihbarı, Anayasa'nın 68 ve 69. maddeleri ile Siyasi Partiler Kanunu’nun "Anayasadaki yasaklara aykırılık halinde partilerin kapatılması" başlığını taşıyan 101. maddesi ve devamındaki düzenlemelere dayandırıldı.
Tutuklu CHP Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, iddianameye sert tepki gösterdi. İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi hesabında yaptığı açıklamada, iddianamenin insanları tehdit ederek, baskıyla iftiraya zorlayarak hazırlandığını öne sürdü, duruşmaların canlı yayınlanması için TBMM'ye çağrıda bulundu.
İmamoğlu'nun açıklaması şöyle:
"İftiralar, kumpaslar, yargıda görülmemiş saldırı ve tacizlerle yürüttükleri hukuksuz soruşturma sonucunda 237 gün sonra iddianameyi hazırlayabildiler.
Öyle bir iddianame ki; iş aylardır üstünde tepindikleri sözde yolsuzluk ve rüşvet iftiralarından çıkıp, Cumhuriyetimizin kurucusu CHP’yi hedef almaya varmış. Size yazıklar olsun.
Yazdığınız iddianame; İnsanları tehdit ederek, rehin alarak, baskıyla iftiraya zorlayarak, kuyruk kuyruğa dizip bağladığınız yalanlardan ibarettir.
Gerçekten cesaretiniz var mı? Hodri Meydan!
Duruşmayı canlı yayınlayın, herkes yalanlarınızı, iftiralarınızı görsün! Toplumun vicdanına, milletin adalet duygusuna bir kez olsun güvenin. “Biz mi suçluyuz, yoksa bu hukuksuz soruşturmayı yürütenler mi?” kararı millet versin!
Millet iradesinin temsilcisi, toplum vicdanının simgesi Gazi Meclisimizi göreve çağırıyorum.
Mahkemenin TRT ekranlarından ve diğer kanallardan yayınlanabilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi harekete geçsin. Milletin temsilcileri, milletin geleceğini ilgilendiren bu yargı sürecini milletten gizlemesin!
Alnımız ak, başımız dik! Bizim bu aziz millete hesabını veremeyeceğimiz hiçbir şey yok!"