Ajda Zaim

İki yılda ne değişti...

  Tam iki yıl önce bugün 12 Nisan 2020’de İçişleri Bakanı istifa etmişti, hatırlar mısınız? Ani bir kararla 31 ilde 2 gün sokağa çıkma yasağı ilan etmiş, halkın hazırlanmasına fırsat vermemiş; vatandaşın panik ve izdiham yaratmasına sebep olmuştu. Oluşan nahoşluk üzerine, kamu oyu ve kulis baskılarıyla görevi bırakmıştı... Benim gibi bir grup film sever de “Yerse pazarı, az sonra geri döner...” demiştik ve öyle de oldu. ✱✱✱ Karadüzenle yönetilen pandemiyi, doktorlar ve hemşireler başta olmak üzere sağlıkçılar ve vatandaş kendisi yendi aslında. Bakanlıkların tartmadan aldığı kararların doğurduğu gülünç manzaralara rağmen... Herkes 14 günlük karantinalara alınırken, ümreciler kutsanmış sayılıp evlerine gönderilmişti. Kontrol altındaki sayılar, bu sebeple patlamadı mı? "Yürüyerek dışarıya çıkabilirsiniz ancak acil değilse EVDE KAL Türkiye." denmişti. Çankaya, Ümitköy, Dikmen’nde iş adamları, işletmeciler ayağını altına alıp otururken; Demetevler, Kızılay, Ulus’ta pazen esvaplı teyzeler, emo traşlı gençler parklarda piknik yapıyordu. Tüm sektörlere bulaş riski vardı ama işin doğası gereği öbekler halinde çalışılan inşaat sektöründe, ihracat yapan fabrikalarda risk yoktu. Restoran dışında maskeli, restoran ve kafelerde maskesiz... Bu tutarsızlıklar, başka sektörleri batacak hale getirdi ama biraz aşı, biraz sürü bağışıklığı ile neredeyse covid bitti. Çok şükür! Şimdi de sözde, maske ve Hes kodu zorunluluğu kalktı, herkes her yerde ağız ağıza; ama avmlere girerken “Maskenizi takın!” uyarısı yapılıyor. Dedim ya garip...! ✱✱✱ Öte yandan bugün başka kurumda çalışan bir kişi, yeniden başvurup kura ile oradan oraya defalarca transfer olabiliyor ama işsize bir türlü iş bulunamıyor. Bakanlıkta aynı oda, masa ve aynı kanuna tabi kişilerin farklı kat sayı ve ek göstergeden, farklı maaşla çalışması kafa karıştırıyor. Afgan ve Suriyelilerin varlığı bile rahatsız ediciyken, eylemleri halkı çileden çıkarır oldu. Üstelik ekonomik darboğazda kendinden önce mültecilere yapılan finansal destek ve istihdam çözümleri vatandaşın kanına dokunuyor. Trazon’da Suriyeli’ye, bakanlık kaideleri ve şehir içinde kullanılma koşuluyla “MA” plakalı araç veriliyor, o araç 785 kilometre uzaktaki ilde fink atabiliyor; vatandaşa ise çatır çatır ceza kesiliyor. Şanlıurfa İl Göç İdaresi’nde 15 mülteci taşla camları indirebiliyor; TC vatandaşı eylem yapmayı bırak gak dese tutuklanıyor. Kamuflaj giysili, bıçaklı mülteci tehditli paylaşımlar yapabiliyor; TC vatandaşı eleştirel twit atınca, polis evinden alıyor. Doktorlar da darp edilmekten ikrah edip, iş bırakma kararı alıyor artık ülkede... Can kurtaran, can güvenliğinden endişe ediyor. ✱✱✱ Bi’ de bakanlığın bağırsaklarının gayri meşru olduğu söylenen bir kişi tarafından ortaya dökülmesi, farklı farklı videolarla ilan edilmesi tuhaf... Üstelik bu kişi kamuyu delilleriyle ikna edebiliyor, bakanlıktan çok sempati kazanıyor. ✱✱✱ Hasılı... Fanları galeyana gelmeseydi, trolleri sosyal medyadan yüklenmeseydi, kapı arkası siyaseti devreye girmeseydi; yani istifası kabul edilseydi? 2019’da toplam 336, 2020’de toplam 268, 2021’de toplam 307 kadın cinayetinden sonra... 2022’nin ilk üç ayı için 83 kadın cinayeti, 68 şüpheli kadın ölümü; toplam 151 olay korkunç rakamlar değil mi? İki yıl önce bugün, bir şekilde ikinci şans elde eden bakanın elde etttiği sonuçlar; fark yarattı mı hakikaten...