5 yıl önce arazileri imara açılsın diye kesilmek istenen zeytinlikler, bugün de madenlere kurban gidecek.
Zeytine karşı bitmeyen bu garez niye? Oysa....
Antik Yunan’da Zeus, başkentin adı için, Athena ve Poseidon arasında bir yarışma düzenlemiş. Poseidon üç çatallı zıpkınını kayaya çarpıp tuzlu bir pınarı serbest bırakmış.
Athena ise taze yeşilimsi meyvelerle dolu gümüşi yapraklarıyla bir "zeytin ağacı” üretip yemişini, yağını, faydalarını göstermiş...
Halk; yiyecek, yakıt ve gölge sağlayan, muhteşem ağaçtan çok etkilenmiş ve şehre Athens (Atina) adı verilmiş.
O gün zeytin ağacı; şifanın, zaferin, zenginliğin, ışığın ve barışın sembolü olmuş.
✱✱✱
300 ile 600 yıl arası yaşayan zeytin ağacı, ilk meyvelerini 7 yaşında verir ve 30 ile 70 arasında olgunlaşır.
Zeytin eken, miras eker; bu yüzden bir çok kültürde uzun ömür, refah ve doğurganlık demektir.Şaşırtıcı bir şekilde, kayalık topraklara ve zorlu hava koşullarına bile dayanır.
Maden sahası olarak belirlenen yerlerin üstüne denk gelmesi tesadüf değil yani...
Dayanıklı zeytin ağacı, Olimpiyat ideallerinin de sembolü olarak kabul edilmiş.
Olimpiyat şampiyonlarına zeytin dalından yapılmış bir taç olan “Kotinos” verilirmiş.
Zeytin dalı taşıyan beyaz güvercin de barışın en evrensel sembollerinden biri hala...
✱✱✱
Ayrıca Kitab-ı Mukaddes’te, zeytinyağının şifa ve temizlikte kullanılması için referanslar var. Bazı İncil ayetleri, zeytinyağının tedavi olarak kullanıldığını anlatır. (Markos 6:13)
Zeytin, umut ve yeni başlangıç anlamıyla tüm inançlarda da değerli üstelik..
Örneğin Hz. Nuh, korkunç tufanlar esnasında, kırk gün ve geceyi “ark”ta geçirmiş.
Kara bulmak için gönderdiği güvercin, bir zeytin dalı ile geri dönmüş; bu şekilde de suların çekildiğini anlamış, kıyıyı bulmuş.
O kara parçasının da Türkiye’de olduğu düşünülür.
2009’da o dönemki TBMM Zeytin ve Zeytinyağı Sorunlarını Araştırma Komisyonu Başkanı, AKP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Edip Uğur “Ağrı’da zeytin ağacı yok. O zaman Cudi olabilir. Bu, zeytinin anavatanının Güneydoğu bölgemiz olduğunu, oradan dünyaya yayıldığını gösterir.” demiş, zeytini bayağı bayağı sahiplenmişti.
Kur’an’da da En’am, Nahl, Mü’minun, Abese, Tin sureleri; zeytinden bahseder.
Nur Suresi’nin 35. Ayeti ise zeytin ağacını, açıkça “nurlu” olarak nitelendirir; yani bir nevi “kutsal” ilan eder.
Zira insana olduğu kadar hayvanlara ve elbette toprağa da faydalı...
✱✱✱
Gıda, ilaç, lamba yakıtı, sabun ve cilt bakımı ürünleri yapılan zeytin ve yağında, teknoloji geliştikçe çeşitlilik artıyor.
Yıllarca sofralık zeytin ithalatında başı çeken İspanya, Arjantin, Yunanistan, Peru ve Mısır 2021-2022 döneminde ciddi düşüşler yaşarken; Türkiye pay arttırdı.
Bugün dünyadaki zeytin ithalatının yüzde 7’si Türkiye’nin.
Zeytinyağında ise; dünyada tüm ithalatın yüzde 37,8'sini gerçekleştiren İspanya.
Onu İtalya, Tunus, Portekiz ve yüzde 5,2 pay ile Arjantin, ardından 2,8 pay ile Türkiye izliyor.
Bu rakam küçük gibi görünmüş olabilir.
Fakat yaklaşık 8 milyar nüfuslu dünyada, 224 milyon kişinin yıllık zeytinyağı ihtiyacını karşılıyoruz demektir.
Bu rakam Türkiye nüfusunun neredeyse 3 katı; kendimizi ve iki komşumuzu doyuruyor gibiyiz..✱✱✱
Bizler vatanına, toprağına aşık bir milletiz.
Evimize düşkünüzdür; komşumuza da sahip çıkarız aslında; ama kendi altımızı oyuyoruz.
Bırakın ihracatı, ekonomiyi; daha Antalya, Burdur, Mersin yanalı yıl olmadı...
Ha gayret..!
Evimizi, soframızı elimizle başımıza yıkmamıza az kaldı!
Üstelik ağaçlar “çocuklar” demek, “yarınlar” demek bi’ türlü anlayıp, sevemediler... Öyleyse niye “üç çocuk” istediler.?
Ha gayret..!
Bunlar da ilginizi çekebilir