Gazeteciler Kılınç, Pehlivan ve Ağırel yeniden cezaevine giriyor; Susmayız, korkmayız, asla da alışmayız

"MİT mensubu haberleri" davasında yargılanan ve cezaları onanan gazetecilerden Murat Ağırel ve Barış Pehlivan Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne teslim oldu. Gazeteci Hülya Kılınç ise Manisa'da gözaltına alınarak cezaevine gönderilmek üzere adliyeye getirildi. Bu sırada Kılınç'ın yanındaki polisin yemeğinin 'Ahlak' masasına ait olması dikkati çekti. İnfaz polisinin yapması gereken işlemiy yerine getiren kadın polisin yeleğindeki yazıyla görüntü vermesi, 'görülmemiş muamele' eleştirilerine neden oldu. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi, 'MİT Mensubu haberleri' davasında yargılanan gazeteciler Ferhat Çelik, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Murat Ağırel, Aydın Keser ve Barış Terkoğlu hakkında İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını onadı. Bunun üzerine gazeteciler Pehlivan ve Ağırel, adliyeye giderek teslim oldu. Murat Ağırel Twitter hesabından, "Şehit olan vatan evlatlarına şehadet dilediğim için bugün tekrar cezaevine giriyorum. Şehit edenler ise ülkemde renkli halılar ile karşılanıyor. Şimdiye kadar yazdığım hiçbir şeyi yalanlayamayanlar beni adaletsizlikle susturacaklarını sanıyorlar. Susmayın, korkmayın, alışmayın" paylaşımını yaptı.

'Susmayız, korkmayız, asla da alışmayız' Hapis cezası kesinleşen Ağırel teslim olmadan önce Çağlayan Adliyesi önünde açıklama yaptı.

Ağırel, “Teslim olacağız, sonucunu hep birlikte göreceğiz. Üzücü. Türkiye’de hukukun siyasetle bir arada olmaması, anılmaması gerekiyor. Ülkemiz adına utanç verici durumlar yaşanıyor. Hukuk söyleyeceğini söylemiştir. Biz de hakkımızı hukuk yoluyla arayacağız. Gazeteciler kaçma şüphesiyle tutuklanır ya, gerçek gazeteciler kaçmazlar. Varsa suçları yargıda hesabını verirler. Bizler gazeteciyiz, kalemimizi namus biliriz. Susmayız, korkmayız, asla da alışmayız.” dedi. Ağırel sözlerini şöyle sürdürdü:

“AYM ve AİHM’e gideceğiz. Dosyaya hâkim olan bir kişinin bu şekilde kararını olmayacağını net şekilde görürler. Hukuk varsa ülkemizde eğer. Düşünün ki biz iki tane vatan evladını Libya’da şehit olmasından sonra ifşa ettiğimiz gerekçesiyle ceza aldık. Daha önce cezaevinde kalmamız için casusluk suçlaması adledildi bize, bundan beraat ettik. Sonra dendi ki fotoğrafları ifşa ederek bu suça sebebiyet verdiniz. Bu fotoğrafların zaten paylaşıldığını sunduk. Niyet beslendi. Bu bir niyetnamedir. Biz bunun MİT mensuplarının ifşasından olmadığını biliyoruz. Biz o gün iki vatan evladının şehadetini yüceltmek için attığımız bir Twitter mesajında sergilediğimiz tavır onların maneviyatına duyduğumuz saygıydı. Şimdi bugün Libya’daki vatan evlatlarımızın şehit olmasına sebebiyet veren kişi, darbeci Hafter’i biz ülkemizde ağırlayacağımızdan bahsediyoruz.

Ona silah, bomba, füze satan BAE. 15 Temmuz’da 250 vatan evladını şehit eden, o olayın finansörü diye adledilen, ki bunu ben söylemiyorum, devlet kaynakları, gazeteler söylüyor. O kişiler top atışlarıyla karşıladık. Şimdi de Cumhurbaşkanımız da orada. Bugün biz o kişilerin şehit ettikleri evlatlarını andığımız için cezaevine gireceğiz."

'İşte geldik, gidiyoruz…' Çağlayan Adliyesi'nden fotoğrafını paylaşan Barış Pehlivan da "Üçüncü kez… İşte geldik, gidiyoruz… Hoşça kalın şimdilik…" ifadesini kullandı.

Gazeteci Hülya Kılınç'a Manisa'da gözaltı Hakkındaki hapis cezası kesinleşen isimlerde gazeteci Hülya Kılınç ise Manisa'da gözaltına alınarak cezaevine gönderilmek üzere adliyeye getirildi.

Kılınç'ın polis gözetiminde adliyeye getirildiği ana ilişkin fotoğraflar tepki çekti. Gazeteci Canan Kaya, twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Gazeteci Hülya Kılınç... MİT mensubunun cenazesini kamuoyuna ilk duyuran, haberi bizzat yapan gazeteci. Manisa'da tutuklandı. Yanında ne bir meslektaşı, ne de bir milletvekili var..." ifadelerini kullandı.

Bu arada, cezası kesinleşen hükümlülerle işlemlerin yapılması için adliyeye getirilip götürüldükleri sırada infaz masasında görevli polislerin çalışması gerekiyor. Ancak Manisa’da “yakalama” ve “teslim etme” için ahlak masasından bir kadın polis görevlendirildi. Görevlendirmenin infaz masasında kadın polis bulunmamasından yapıldığı iddia edildi.

Buna karşılık görevlendirilen polis, “Ahlak” yazılı polis yeleğini çıkartmadan Kılınç’la birlikte görüntü verdi. Fuhuşla ilgili dosyalarda görev yapan polislerin giydiği yelekle görüntü veren polisin, yeleğini çıkartmaması, başka bir polis montu giymemesi dikkati çekti.