Ankara Garı'nda 10 Ekim 2015 tarihinde 103 kişinin ölümü ve yüzlerce kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan terör saldırısı ile ilgili olarak, o dönemde Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bulunan ve bu konuda görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen tüm Emniyet personeli hakkında “suç delillerini yok etme” ve “görevi kötüye kullanma” iddiasıyla suç duyurusunda bulunuldu.
10 Ekim mitingini düzenleyen kurumlar olan KESK, DİSK, TMMOB ve TTB ile katliamda yakınlarını yitiren bir kısım aileler ve yaralılar adına savcılığa sunulan dilekçeyle ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Kamuoyunun yakından takip ettiği 10 Ekim katliamıyla ilgili yargılama sürecinde tutuklu sanıklar hakkında 2018 yılında verilen çeşitli mahkumiyet kararlarının bir kısmı kesinleşmiş olup, firari sanıklarla ilgili yargılama halen devam etmektedir.
Hatırlanacağı üzere firari sanıklarla ilgili yargılama devam ederken katliamdan tam 4 yıl sonra Ankara katliamı soruşturmasına dair 9 klasör evrakın katliam soruşturması dosyasına konulmadığı ve mahkemeye de sunulmadığı, böylece katliamın nasıl organize edildiğine ve kamu görevlileri tarafından katliam faillerine nasıl yol verildiğine dair çok önemli deliller ve bilgilerin kasıtlı ve bilinçli olarak mahkemeden, müdahil ailelerden ve kamuoyundan saklandığını ortaya çıkarmıştık.
Gübre satıcısının ihbarı
Söz konusu kayıp klasörlerde bulunan evraka göre canlı bombaların Gaziantep’ten Ankara’ya gelişinde onlara escortluk yapan Yakub Şahin, katliamdan 10 gün önce bomba malzemesi olan amonyum nitrat satın almaya çalışmış, gübre satıcısının ihbarı üzerine harekete geçen Nizip Cumhuriyet Savcılığı, kısa bir araştırmadan sonra Nizip’te kendisinden gübre almak isteyen şahıslardan şüphelenen gübre satıcısının 30 Eylül 2015 tarihinde yaptığı ihbar üzerine kısa sürede bomba yapımı için gübre satın almak isteyen Yakub Şahin ile onunla birlikte hareket eden Hüseyin Tunç’u ve olayda kullandıkları araçları tespit etmiştir.
Bunun üzerine Nizip Emniyet Müdürlüğü, 02/10/2015 tarihinde (katliamdan 8 gün önce) kimliğini tespit ettikleri Yakub Şahin’i, Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele ve istihbarat Şube Müdürlüklerine bildirerek, Yakub Şahin hakkında gerekli araştırmanın yapılmasını istemiştir. Ancak dosyaya gelen bilgi ve belgelerden anlaşıldığı kadarıyla Gaziantep Emniyet Müdürlüğü bu ihbarla ve Yakub Şahin’le ilgili hiçbir işlem yapmamıştır.
Bununla ilgili o dönemde görevini yerine getirmeyen Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan ve sorumluluğu bulunan Emniyet personeli hakkında tarafımızdan suç duyurusunda bulunulmuştur.
Ankara'ya bilgi verildi
Öte yandan Nizip Cumhuriyet Savcılığı’nın katliamdan 10 gün önce bomba malzemesi satın almaya çalışan Yakub Şahin’le ilgili sadece Gaziantep Emniyet Müdürlüğü’ne bilgi vermekle yetinmediği, ayrıca yine aynı dönemde katliamdan hemen sonra Yakub Şahin’in yakalanması üzerine, Yakub Şahin hakkında yaptıkları araştırma konusunda katliam soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Savcılığı ve Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne bilgi verdiği anlaşılmıştır.
Ancak katliam soruşturmasını yürüten Ankara Emniyet Müdürlüğü personeli ve Ankara Cumhuriyet Savcıları, Nizip Cumhuriyet Savcılığı’nın Yakub Şahin’le ilgili düzenlediği evrakı soruşturma dosyasına dahil etmemiş ve mahkemeye de sunmayarak, soruşturmayı yanlış yönlendirmişler, bilinçli ve kasıtlı olarak delilleri karartmışlar ve delilleri yok etmeye çalışmışlardır.
Bundan dolayı söz konusu “kayıp klasörler”i saklayan soruşturma savcılarının delilleri gizledikleri ve kararttıklarının anlaşılması üzerine soruşturma savcıları hakkında tarafımızdan ilgili merciilere gerekli şikayetler yapılmış olup, bu şikayetlerimizle ilgili süreç Anayasa Mahkemesi önünde halen devam etmektedir.
Bu nedenlerle bu defa da o dönemde (2015 yılında) Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde görevli bulunan ve bu konuda görev ve sorumluluklarını yerine getirmeyen tüm Emniyet personeli hakkında TCK 281. Maddesinde yer alan “suç delillerini yok etme” ve TCK 257. Maddesinde yer alan “görevi kötüye kullanma” suçlarından gerekli soruşturmanın yapılarak cezalandırılmalarının sağlanması için 10 Ekim mitingini düzenleyen kurumlar olan KESK, DİSK, TMMOB ve TTB ile katliamda yakınlarını yitiren bir kısım aileler ve yaralılar adına savcılığa şikayet dilekçemizi sunuyoruz."