İsrail'in İran'a yönelik koordineli saldırılarına başlamasının ardından rejim değişikliği çağrıları daha da yükseldi. ABD Başkanı Trump ve İsrail Başnakanı Netanyahu, İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'i hedef alma olasılığını gündeme getirdi. Oysa İranlılar, ABD'nin ülkelerinde rejim değişikliği dayatmasına bundan 72 yıl önce bizzat tanıklık ettiler. ABD, 1953 yılında İran'ın demokratik yollarla seçilmiş başbakanı Muhammed Musaddık'ı devirmek için bir darbe planlamasına yardımcı olmuştu. Çünkü Başbakan Musaddık, ülkenin petrol sahalarını millileştirme sözü vermişti. ABD ve İngiltere, bu hamleyi Ortadoğu'daki petrole olan bağımlılıkları göz önüne alındığında ciddi bir darbe olarak gördüler. Millileştirme hareketi İran'da popüler olarak görülüyordu ve o dönemki SSCB için de bir zaferdi. CNN'den Helen Regan'ın derlemesine göre, darbenin amacı, İran Kralı Muhammed Rıza Pehlevi'nin İran Şahı olarak iktidara gelmesini desteklemek ve yeni bir başbakan General Fazlollah Zahidi'yi atamaktı. Gizliliği kaldırılmış CIA belgeleri Darbeden önce, CIA, İngiliz Gizli İstihbarat Servisi ile birlikte, propaganda kullanarak Musaddık karşıtı hareketleri körüklemeye yardımcı oldu. 1953'te, CIA ve SIS, Şah yanlısı güçleri bir araya getirmeye yardımcı oldu ve Musaddık'a karşı büyük protestolar düzenledi. Bunlara kısa süre sonra ordu da katıldı. CIA, ülkenin yeni başbakanı Zahedi'ye bir miktar istikrar sağlamak için, onun iktidara gelmesinden iki gün sonra gizlice 5 milyon dolar sağladı. 2013'te, gizliliği kaldırılmış CIA belgeleri ilk kez ajansın dahil olduğunu doğrulayarak yayınlandı. Ancak ABD'nin rolü biliniyordu: Eski Başkan Barack Obama , 2009'da darbeye dahil olduğunu kabul etti. Ancak bu girişim ters tepti Musaddık'ı devirdikten sonra ABD, Pehlevi'nin Şah olarak iktidara gelmesine verdiği desteği artırdı. İranlılar, yabancı mdahalesine karşı çıktı ve bu durum halen devam eden ülkedeki Amerikan karşıtı duyguların başlangıcı oldu. Şah Pehlevi, ABD'nin yakın bir müttefiki oldu. Ancak 1970'lerin sonlarında milyonlarca İranlı, yozlaşmış ve gayrimeşru olarak gördükleri rejime karşı sokaklara çıktı. Laik protestocular onun otoriterliğine karşı çıkarken, İslamcı protestocular onun modernleşme gündemine karşı çıktı. Şah, 1979'daki İslam devrimiyle devrildi ve ülkedeki Batı destekli monarşi sona erdi, yerine İslam Cumhuriyeti ve din adamlarının yönetimi kuruldu.