CHP'li Özgür Özel'den AK Part'li Bülent Turan'a 'erken seçim' yanıtı

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın "erken seçim" açıklamasına yanıt verdi gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel, AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan’ın "erken seçim" açıklamasına ilişkin “‘Muhalefetin erken seçim talebi var, biz bugün desek ki erken seçim yapalım, kendileri dağılacak, adayları belli değil’ demiş. Sayın Bülent Turan, hodri meydan! Haydi o zaman dağıtın bizi. Seçim kararı alın, biz de dağılalım. Neyden korkuyorsun? Daha çok milletvekili çıkarmaktan mı daha güçlü gelmekten mi korkuyorsun? Madem biz dağılacağız, dağıtsana bizi. Biz yapılacak seçime; dünden razıyız, bugünden de hazırız. Alırsınız kararı, görürsünüz Millet İttifakı'nın adayı, adayları kim olacak, bu seçim nasıl kazanılacak” karşılığını verdi. SGK’daki yolsuzluk iddialarının sorulması üzerine Özgür Özel, “7 müfettiş bir yolsuzluğun peşindedir. Sağlık Bakanlığı’nın koduyla geri ödemedeki kod arasında numara çevirmişler. 1 milyar lira dolandırmışlar. Bütün SGK’daki vicdan sahibi bürokratlar bağırıyor. Yolsuzluğun parçası Süleyman Soylu’nun kuzeni. Suç işleri bakanımızın kuzeni. Her suçlu gibi bu suçluyla da Süleyman Soylu’nun bağı bulundu. Hiç bulamazsa fotoğraf çektiriyor” dedi. Özgür Özel’in konuşasından öne çıkanlar şöyle: ''Maalesef Erdoğan ya etrafındaki kişilere çok güveniyor yanlışları söylüyor ya da yanlış verileri sürekli tekrarlayarak vatandaşın her gün yaşadığı derin yoksulluğu ‘yaşadıklarınıza inanmayın, benim söylediğime’ inanın diye ifadeler kullanıyor. Seçmen böyle aymazlıkları asla kabul edilmez. ‘Asgari ücret 16 katına çıktı, öyle emekli maaşlar var ki 27 kat arttı’ diyor. Bir cumhurbaşkanının yönettiği ülkenin sorunlarına bu kadar yabancılaştığı başka ülke yoktur. 10 tane emekli çevirelim, bu sözleri okuyalım bakalım ne diyecek? 10 emekliye sorsunlar, ‘eskiye göre daha mı da mı kötü’ diye? Kaç tanesi hak verecek bakalım. Rakamlara bakacaksak, ben Recep Tayyip Erdoğan’a kendi atadığı Çalışma Bakanlığı’nın verilerini paylaşmak isterim. Bugün emeklilerin yüzde 49.31’i asgari ücretin altında maaş alıyor. ‘Verin bu oyu kardeşinize, alım gücü nasıl artacak’ dediğinizde emeklilerin yüzde 12’si asgari ücretin altında maaş alıyordu, bugün yüzde 49.31’i asgari ücretin altında maaş alıyor. Memur maaşlarında üç yıl sonra verilecek zamları katıp, toplamda şu kadar iyileştirme. Üç yıl sonraki zamdan sana ne o zammı biz yapacağız. O zammı da kuş yemi kadar yapmayacağız. Emeklinin yüzünü güldüreceksen, gel, biz geldiğimizde ne yapacağımızı söyleyeyim. Devletin parasını doğru yere harcayacaksak, emekliler için intibak yasasını çıkaralım. Biz buradayız, siz yoksunuz. Kapattınız, kaçtınız. Alım gücündeki geriye gidişi gösteren bir başka çalışmayı da Birleşik Metal İş Sendikası yapmış. Sadece bir yıllık karşılaştırma. Bir asgari ücretle alınabilende ne kadar duruyor ne kadar kayboldu? Geçen sene ağustostaki kadar kabak almak için 4 bin 380, salatalık için 5 bin 314 olmalı asgari ücret. Asgari ücretli bununla yaşıyor, öyle yalanla dolanla yaşamıyor. Onların tablosu bu. Sen, bu erimeleri vatandaş görüyor biliyor. Sadece ve sadece millete ‘yalan terörü’ dediğinin daniskasını yapıp, milletin maaşının erimesiyle dalga geçiyorsun. Eğer Tayyip Erdoğan’ın dediği gibiyse tekrar seçilsin. Eğer bizim dediğimiz gibiyse ‘dur’ demek lazım. Yandaş müteahhitlere parayı buluyorlar, böyle bir devlet yönetimi olmaz. AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, dün bir açıklama yapıyor. ‘Muhalefetin erken seçim talebi var, biz bugün desek ki erken seçim yapalım, kendileri dağılacak, adayları belli değil’ demiş. Sayın Bülent Turan Hodri meydan. Haydi o zaman dağıtın bizi. Seçim kararı alın, biz de dağılalım. Neyden korkuyorsun? Daha çok milletvekili çıkarmaktan mı daha güçlü gelmekten mi korkuyorsun. Madem biz dağılacağız, dağıtsana bizi. Biz yapılacak seçime, dünden razıyız bugünden de hazırız. Alırsın seçim kararını, görürsünüz Millet İttifakı’nın adayı adayları kim olacak, seçimi nasıl kazanacak. Vatandaş bekliyor. Vatandaş size haddini bildirmek için bekliyor. Yangın sönsün diye gün soruyor vatandaş. Vatandaş hepsinin hesabını soracak. Serik Belediye Başkanı, ‘benden önceki rüşvet aldı’ diyor. Hala soruşturma yok. Ülkenin İçişleri Bakanı olmuş suç işleri bakanı. Varıp da bunlardan hesap sorabilecek olan yok. Belediye başkanları kimi ağlaya ağlaya kimi güle oyna istifa etti. Bir savcı harekete geçti mi? Bunlar FETÖ’cü mü bunlar yolsuzluk mu yapmış diye. Seçmen perdeyi kapatacak, oyunu verecek, bütün sis perdeleri açılacak. Bülent Turan, bir şey daha söylemiş. Getirsinler teklifi, destek verelim. Dönüşümlü cumhurbaşkanlığı. Bir laf vardır. ‘Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün’ diye. ‘Cumhurbaşkanlığı yardımcılığı için kanun teklifi getirin.’ Zaten var. Sen bilmiyor musun, referandumda neye ‘evet’ dediğini. Ben neye ‘hayır’ dediğimi biliyorum. İsterse günde üç tane değiştirir. Cumhurbaşkanı yardımcısını değiştirmek ve sayısını belirlemek cumhurbaşkanlığı yetkisinde. Bülent Turan’ın bu teklifini de bir kenara not ediyoruz. Dönüşümlü cumhurbaşkanlığı yardımcılığından ne murad ediyor, onu biz de anlamadık. Devlet Demir Yolları… Öyle bir keyfi rejim yarattılar ki istediklerine devletin kötü yüzünü istediklerine iyi yüzünü gösteriyorlar. Bu güvenlik soruşturması ne marifetse Adnan Oktar’ın müritlerinden Murat Atik’i genel müdürlüğe atıyor. Hiç mi vicdan yok? Tabi ki şöyle de bakılabilir. 10 numara TCDD Müdürü idi, neden atılsın? Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanı olduğu yerde, Hulusi Akar’ın Milli Savunma Bakanı olduğu yerde. Herkes her şey olur. Devre arkadaşlarının, sınıf arkadaşlarının deyimiyle ‘su uyur, Hulusi Akar’ demişler ona. ‘Dere bitmeden at değiştirilmez’ diyordu Recep Tayyip Erdoğan. Ne bitmez dereymiş. Dikkat edin at tepmesin. 128 milyar dolarlık bir kayıp var. Çarçur ettiler. Susturmak için her şeyi yaptılar. Allah razı olsun, bütün Türkiye’yi haberdar ettiler. Şimdi algı operasyonuyla tekrar getiriyormuş gibi yaptılar. 128 milyar dolar, ‘ben ekonomi biliyorum’ diyen Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı ve damadın yönetimiyle gitti. Merkez Bankası rezervinin 118 milyar dolara çıktığını söyleyerek kandırmaya çalışıyorlar. 118 milyar dolar brüt rezerv. Net rezerv eksi 51 milyar dolar. Kasada 118 milyar dolar var. Ödenecek dünya kadar borç var, ödenemediğinde eksi 51 milyar dolarla battık, bunu gizlemeye çalışıyorlar. Herkes bilsin, duyduk duymadık demeyin. 128 milyar dolarımız çarçur edilmiştir. Net rezervimiz eksi 51 milyar dolardır. Bu parayı Erdoğan’ın talimatıyla, Albayrak çarçur etmiştir. Söylesin 128 milyar dolar kayıp mı değil mi? Vallahi de kayıp billahi de kayıptır. Satılmış gitmiştir. Bu arada bazı yandaşlara çok uygun dövizlerle para gitti. ‘Yapmadık’ diyorlarsa ilan etsinler. ‘Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla bu rezervi 128 milyar dolara çıkarın.’ ‘O para bu para’ diyorlar. Sadece temmuz ayından bugüne iki ayda 11 milyar dolar. Daha TL’den korkup dövize sığınmış insanlar. Güven vermediğin zaman olmuyor. Hükümetin ekonomi politikalarına güven yok.- Dün nihayet, Sayın Devlet Bahçeli çıktı, laiklik konusunda bir şey söyledi. Net bir tutum takındı. Ömer Çelik’in ardından Devlet Bey rahatladı, açıklama yaptı. ‘Cumhuriyetin laiklik sütununu kırdırtmayız’ dedi. Fesli deli Kadir var. Bu fesli deli Kadir ne diyor. ‘Laiklik küfürdür’ diyor. Aynı açıklamada Ali Erbaş’a da sahip çıkıyorsun. Kimler kimlerle beraber Devlet Bey, kimler kimlerle beraber? ‘Şeriat laikliğe fark atar’ demiş bu meczup. Diyanet İşleri Başkanı, ‘Atatürk’ün heykelleri köpek leşi gibi yerlerde sürüklenecek’ diyen bu kişiyi ziyaret etmiş. Devlet Bey, senin arkanda olduğun Diyanet İşleri Başkanı, bu adamın arkasında. Ali Erbaş’ın bu ziyareti ortada duruyorken, bunun üstüne Devlet Bey’in bu açıklamalarının çok derin bir mantık sorunu var. Kendi sevmediğine diyor ki ‘cenaze namazı kılınmasın.’ Diyanet İşleri Başkanlığı maaş ödüyor. Şikâyet etmeliyiz ama devlet mi kalmış? Tuz kokmuş. O yüzden bu meczupları, ne Ali Erbaş’a ne atayan Recep Tayyip Erdoğan’a şikayet etmiyoruz. Millete şikâyet ediyoruz. Bu adam ‘Yunan kazansaydı’ diyordu. Aynı açıklamada laikliğe sahip çıkıyorsun. Olmaz. Anadolu Ajansı. Hepimizin gözbebeği. Bundan 100 yıl önceki zaferi, Anadolu Ajansı duyurdu. Dün açıklamalar vardı. Dün CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, saat 14’te basın toplantısı yaptı. Özgür Özel’in basın toplantısı sonra Bülent Turan’ın vardı. Bülent Turan 2 saat sonra, Özgür Özel 6 saat 35 dakika sonra geçildi. Hepimizin vergileriyle yönetiliyor orası. Yazıktır. Fahrettin Altun makas. CHP iktidarında AKP’nin yaptığı açıklamalar CHP’nin açıklamalarıyla aynı sürede verilecek. Toplam 3 buçuk saat esnaf geziyoruz, ajans buramda, bir dakika video yok. Niye? ‘Özgür Özel’e kötü bir şey söylense.’ Biri hık dese ‘aha yakaladık, esnaftan tepki.’ Sizin yapacağınız işe de haberciliğe de yazıklar olsun. Ben ne yapmam lazım. Anadolu Ajansı’nın genel yönetimini aramam lazım. Beyhude. Bu işi yapsın diye geldi. Ona mı şikâyet edeceğim. Milletimize şikâyet ediyoruz. SGK’daki yolsuzluk iddialarının sorulması üzerine Özgür Özel, “7 müfettiş bir yolsuzluğun peşindedir. Sağlık Bakanlığı’nın koduyla geri ödemedeki kod arasında numara çevirmişler. 1 milyar lira dolandırmışlar. Bütün SGK’daki vicdan sahibi bürokratlar bağırıyor. Yolsuzluğun parçası Süleyman Soylu’nun kuzeni. Suç işleri bakanımızın kuzeni. Her suçlu gibi bu suçluyla da Süleyman Soylu’nun bağı bulundu. Hiç bulamazsa fotoğraf çektiriyor” dedi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “İstanbul ve Ankara’yı nasıl kazandıysak aynı modelle alacağız” ifadelerinin sorulması üzerine Özgür Özel, “Anadolu deyimiyle ‘ağzı bal yesin’ deriz. Genel başkanlar kendi duruşlarıyla öylesine mütevazi, öylesine güven veren... Kimin aday olacağını ittifak ile görüşerek karar vereceğiz. Bu kötü yönetimi göndereceğiz, milletimizi güldüreceğiz, vatandaşın cebine de psikolojisine de iyi gelecek bir iktidarı kuracağız” dedi.