Artık kabul edilen hatta ilgili kurumların itiraz bile etmediği bir gerçeklikle karşı karşıyayız.

Şu anda bu yazıyı okurken bie yavaş bağlantılar, kesintiler nedeniyle sonunu getirememek de mümkün.  

İletişim çağındayız ama bunu iktidarın belki de bilinçli bir tercihi sonucu yaşayamıyoruz. 

Uluslararası bütün araştırmalarda, Türkiye'de kullanılan internetin kalitesi ve hızı gelişmiş toplumların çok gerisinde görünüyor. 

Türkiye’nin internet hızı, ülkeler sıralamasında mobilde 50-60’ıncı, sabitte ise 100-110’uncu durumda.

Bunun anlamı  şu: İnternet altyapısını güçlendirmek için yatırım yapılmıyor.

Fiyatı ise en yüksek olan ülkelerden biri.

Sadece son 2,5 yılda 4 kat yükselmiş faturalar.

Yani 'ücret ödeyin ama hizmet almayın' diyor işin başındakiler.

Bu duruma karşı Tüketiciler Birliği "Tüketici mecburiyetini kötüye kullanmak kabul edilemez" başlıklı bir açıklama yaptı.

Gerçekten 'mecburiyet'. Çünkü üç GSM firması var ve bunlardan ikisi devletin kontrolünde...

Bir yandan iletişime ne zaman ihtiyaç duyulsa kesinti yaşanıyor.

26 Eylül 2019'da İstanbul Silivri açıklarında yaşanan 5.8'lik depremin ardından Türkiye'de hizmet veren üç GSM operatörünün ağları saatler boyunca devre dışı kalmıştı.

Daha büyük bir afet riskine karşı GSM operatörlerinin ortak ve ücretsiz hat kurmasına karar verilmişti.

O dönem 6 ayda kurulması planlanan hat aradan yıllar geçse de kurulmadı.

Bunu 6 Şubat 2023'te 10 ili yerle bir eden depremde acı bir şekilde deneyimledik.

Depremin ardından yaklaşık 11 milyon abonenin bulunduğu bölgede yine iletişim koptu.

Hiç kimse yakınlarına ulaşamadığı gibi enkaz altında kalanlar da ayrıca getirilen sosyal medya kısıtlamaları nedeniyle yardım isteyemedi.

Resmi rakamlara göre depremde 50 bin kişi yaşamını yitirdi.

Hemen her olayda olduğu gibi ülke kısa zamanda normale döndü.

Ölen öldüğüyle, yakınlarını kaybeden yitirdiğiyle kaldı.

Artık gündemde devam eden sorunlar da deprem de yok.

Depremin ilk saatlerinde yaşanan ve belki de yaşamlara mal olan iletişim kesintisi konusunda bu güne kadar ne yapıldığını ise kamuoyu bilmiyor. 

Yıllardır reklam kampanyalarında çekim gücüne ve kapsama alanına vurgu yapan GSM operatörlerinin deprem bölgesindeki performansı felaketti.

Sosyal medya üzerinden dile getirilen eleştirilere karşı ortak açıklama yapan üç GSM şirketi, şiddetli sarsıntıların enerji ve baz istasyonlarında hasara yol açtığını iyileştirme çalışmalarının devam ettiğini duyurmuştu o dönem.

Böylece ortak hat kuramasalar da ortak açıklama yapabildiklerini gördük o günlerde.

Deprem bölgesinin en aktif sivil toplum örgütü Ahbap Derneği’nin Kurucusu Haluk Levent, o günlerde Twitter'dan şöyle sesleniyordu:

"Telefon operatörleri! Bu 3. Gün Bu kadar bağış topladık fiyat söyleyin hemen gönderelim! Nedir bu ya ! Hatay’ın dört bir yanını güçlendirin artık! Yapacağımız işin verimi yüzde 60 düşüyor. Teknoloji mi yetersiz bilim mi yetersiz anlamıyorum! 

'Bir Ulusun Dirilişi' İstanbul Panorama 1453'te 'Bir Ulusun Dirilişi' İstanbul Panorama 1453'te

Twitter yayınının kesilmesini de yaşadık o hayati günlerde de şimdi GSM hatlarıyla sürdürelim yaşananları.

Habertürk'ten Kemal Öztürk, o dönem iletişimde yaşananları aktardığı yazısının ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fatih Sayan'ın kendisini aradığını ifade eden bir yazı daha kaleme almıştı.

Öztürk, Bakan Yardımcısı Sayan'ın "14 Şubat 2023 tarihinde üç GSM şirketi hakkında soruşturma açıldığını ve gereğinin yapılacağını söylediğini" aktararak, yazısını şöyle sürdürdü:

"Ben de takip edeceğim. Bakalım Fatih Sayan'ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Türk Telekom için nasıl bir ceza verilecek?"

14 ve 28 Mayıs genel seçimlerinin ardından kurulan yeni kabinede Sayan yeniden aynı göreve atandı.

Ancak şu ana kadar GSM şirketleri ile ilgili ne işlem yapıldığını açıklamadı.

Zamlar katlanarak devam ediyor, altyapı yerinde sayıyor.

Bu iş ve işlemleri yürütmekle görevli Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ise yasaklamalarla o kadar meşgul ki halkın mağduriyetini görmezden geliyor.

Enkaz altındaki insanlarla iletişim kurulamaması konusunu ise gündeme bile getirmiyor.

Bir GSM şirketinin reklamı da şu sloganla bitiyor:

Unutmak Yok!

Evet, "Unutmak Yok",

Ne oldu o soruşturma?

Ve ne olacak bu internetin hali?

Editör: Ömür Ünver