Bir yıl sonra gelen 'gecikmiş bir artçı'

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Elazığ Kavaktepe'de meydana gelen depremin büyüklüğünün 5,6 olduğunu belirterek, "24 Ocakta Sivrice'de meydana gelen depremin artçısı olarak nitelendirebiliriz. Gecikmiş bir artçı olarak da nitelendirebiliriz. Beklenen bir deprem olduğunu söyleyebiliriz. Burada 6 ve üzeri deprem görme olasılığı çok yüksek. Ama her zaman olduğu gibi yine söyleyelim tarih verme şansımız yok" dedi. 'Tarih verme şansımız yok' Prof. Dr. Haluk Özener, bugün Elazığ Kavaktepe’de meydana gelen depremin büyüklüğünün 5,6 olduğunu kaydetti. Özener, “Bugün meydana gelen deprem 5.6 büyüklüğünde. Merkez olarak Kavaktepe bizim lokasyon alanımızda bulundu. Öncelikle depremin büyüklüğü 5,6'dır. Şiddeti değildir. Farklı şiddette hissedilebilir bu deprem. Ama depremin büyüklüğü 5,6’dır. 24 Ocakta Sivrice’de meydana gelen depremin artçısı olarak nitelendirebiliriz. Gecikmiş bir artçı olarak da nitelendirebiliriz. Beklenen bir deprem olduğunu söyleyebiliriz. Burada 6 ve üzeri deprem görme olasılığı çok yüksek. Ama her zaman olduğu gibi yine söyleyelim tarih verme şansımız yok" dedi. Özener, “Bu deprem Doğu Anadolu Fayı’na yaklaşık 9 – 10 kilometre mesafede olan bir deprem. Depremin büyüklüğünden çok şiddeti vatandaşlarımızı ilgilendiriyor. Merkezinde bu depremin şiddetinin 6 civarında hissedildiğini söyleyebiliriz. Derinliği konusunda da çalışmalarla depremin derinliğini 6 kilometre olarak veriyoruz" ifadelerini kullandı. 14 artçı daha Sözlerine 2020 yılında meydana gelen depremlerin hareketli bölgelerde olduğunu ifade ederek devam eden Haluk Özener, “Saat 13.00 itibari ile kaydedilen 14 artçı şoku meydana geldi. İlerleyen zamanlarda büyüklüğü 4 olan artçı şoklar bekleyebiliriz. 2020 yılında olan Elazığ Sivrice Depremi, 2011 yılında Kovancılar Depremi vardı. Yani bölge oldukça hareketli. Tarihsel depremlere baktığımızda can ve mal kaybına yol açan oldukça fazla deprem oldu" dedi. KRDAE Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Ali Pınar, "Jeolojik çalışmalarda bu depreme önceden işaret olabilecek bir fay olmayan bir yerde meydana gelmiştir. Özellikle orta büyüklükteki depremlerin çoğu, gizli fay dediğimiz faylarda meydana gelebilmektedir. Baktığımız zaman, depremin meydana geldiği yerde bilinen bir fay yok. Depreme işaret edebilecek bir fay yok. Dünyadaki fayların yarısının yeryüzünde hiçbir izleri yoktur. Depremin meydana geldiği yer doğu anadolu fayının batısındadır" diye konuştu.