Müzik, sadece seslerin değil, sessizliklerin de sanatıdır. Tıpkı insan gibi. Herkes en yüksek tondan, en temiz sesten, en hızlı parmaklardan ibaret sanır müzisyeni. Oysa en güzel melodi, biraz gözyaşı, biraz tereddüt, biraz da eksiklik ister. Çünkü mükemmel olan değil, yaşayan duyulur kulakta.
Bir müzisyen, sahnede hata yapabilir. Parmak bir nota yerine boşluğa basar, yay bir an kararsız salınır. İşte tam orada başlar gerçek müzik: Yanılgıların içindeki doğruların sesiyle.
Bazı eserlerden nefret edebilirsin. Ezberlenmiş notalarla barışmak zorunda değilsin. Ruhuna değmeyen bir besteye zorla tebessüm etmek, gönülsüz alkış gibidir; boş, yankısız. Her müzisyenin içinde, kendi gönlüne göre akmak isteyen bir nehir vardır. Bazen o nehir klasik bir partisyonu değil, kendi doğaçlamasını seçer.
Bazen müziğe ara vermek istersin. Ne tuşlara dokunmak gelir içinden, ne tellerin gerilmesine katlanmak. Bu bir tükeniş değil, soluklanmaktır. Unutma, doğada bile her şey nefes alır: Rüzgar diner, nehir durulur, kuşlar susar. Müzik de ara ister, hatta bazen en derin besteler, sessizliğin içinden çıkar.
Konser öncesi heyecan mı? Elbette olur. Kalbin, elindeki yaydan önce titrer. Çünkü sahne, yalnızca ışıkla değil, kalbinle aydınlanır. Heyecan duymayan, belki çalar; ama hissedemez.
Tüm müzik terimlerini bilmek zorunda değilsin. Notasız bir şarkı da yankı bulur. Çünkü bazen bir annenin ninnisi, bin sayfalık bir armoni kitabından daha çok şey öğretir insana. Müzik önce kulağa değil, kalbe dokunur.
Ve evet, sadece kendin için de müzik yapabilirsin. Kimse duymasa da olur. Çünkü bazı melodiler yalnızca sahibine fısıldar. Başkasına yabancı gelen, sana yuva olur. O yüzden bazen çalarken değil, sustuğunda duyulur en derin müzik.
Mükemmel olma.Kendin ol yeter.
Çünkü müzik; bir yarış, bir gösteri değil... Kendini ifade etmenin en sessiz, en derin, en yalın yoludur. Ve sen, kendine ait melodini bulduğunda... işte o zaman gerçek bir müzisyensin.
“Bir notayım; eksik çal, yanlış bas, yeterki içinden gelsin.”
Bir notayım belki yanlış,
Belki susta, belki yarım.
Ama içten çalındım hep,
Ve bu bana yetti tamam.