<h3>Cumhur İttifakı içinde yer alan Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) 99 kişilik Kurucular Kurulu’ndan 2 kişi daha istifa ederek, partiden ayrılanların oluşturduğu Milli Yol Hareketi’ne katıldı. BBP’nin kurucularından Murat Sancak, istifa gerekçesini, “Onca ümitle kurduğumuz partimiz, Cumhur İttifakı'nın zoraki yanaşanı rolüne razı bir hareket haline dönüşmüştür” dedi.</h3> <p data-kiosked-context-name="kskdUIContext_01fms7n41pbjgd98sm22d99m13">Partiden ayrılanların oluşturduğu Milli Yol Hareketi’nin Ankara İskitler’deki binasında partiden istifa ettiğini açıklayan Murat Sancak, şunları kaydetti:</p> “Azimle, şevkle ve inançla ömrümüzü vakfettiğimiz Büyük Birlik Partisi, bir kadro hareketi olmaktan çok, kişisel iş ve ilişkilerin buluşma noktası haline getirilmiştir. Partinin toplumdaki algısı, Muhsin (Yazıcıoğlu) Başkanımızın partisi olmaktan çok ‘pazarlık partisi olduğu algısına’ evirilmiş, başkaca ilişkiler ağına kurban edilmiştir. Parti, diğer siyasi partilerdeki hastalıklı hallerin kaderine terk edilmekle kalmayıp, Alperenlerin partisi ve bir kadro partisi iken Mustafa Destici partisi olmuştur. Bir tarafta Anadolu’da çocuklarının nafakasından keserek parti teşkilatlarını ayakta tutmaya çalışan dava adamları varken diğer tarafta kurduğumuz partimiz, çok kısa sürede evini, arabasını ve daha birçok şeyini değiştirenler, tamamen bu işlere odaklanıp hazır imkanlar elverişli iken kendisi içinde bir şeyler yapmak üzere fırsat kollayanların işgaline maruz kalmıştır. Bu tip işlere ve ilişkilere yoğunlaşmış kişilerin, bu saatten sonra ülkemiz adına sloganik laflar ve içi boş sözler dışında iş ve proje üretmeleri mümkün değildir. Muhsin Başkan’ın ‘başkalaşmış’ ellerde çarçur edilen partisinde olup bitenlere daha fazla seyirci kalamayız. Çoğu taş medreselerde bedel ödemiş arkadaşlarımız, milletimizin birliği, beraberliği, bağımsızlığı ve geleceği tehdit altına girdiğinde hiçbir kirli hesabın içine girmezler. Ne pahasına olursa olsun doğruyu söylemekle mücehhez kılınmış bir hareketin mensupları olarak, korkularına ve nefsine teslim olmuş birine sadakat, davanın şehit liderine ve 50 yıllık şanlı mazisine ihanettir. Haksızlık karşısında susan, hakkıyla beraber şerefini de kaybeder." Kurucular Kurulu Üyesi Arif Sağlam da, “Biz, siyaseti inandığımız bir dava için yapıyoruz. Menfaat elde etmek için değil. Kurduğumuz BBP ile bugünkü BBP arasında hiçbir benzerlik yok. Dava satılmıştı, öz ve kesin. Yukarısı bir anonim şirkete dönmüştür. Taban tamamıyla inanmış, saf, temiz duygularla hareketin içindedir. Bilmediklerinden dolayı orada durmaktadır. Onlar bizim bildiğimizi bilseler bizden daha öfkeli olurlar” dedi.