Türker Karapınar

Bartın faciası için adil bir soruşturma

Türkiye Taş Kömürü Kurumu, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesi ile sınırlı iktisadi bir devlet teşekkülü. Ana statü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümler...

BAŞSAVCILIK BAKANLIKLA BAĞLI DEĞİL Bartın Cumhuriyet Başsavcılığı da facia ile ilgili soruşturma için 3 Cumhuriyet savcısı görevlendirdi. Üç savcı, faciada hayatını kaybeden 41 madencinin adli tıp işlemleriyle (otopsi) soruşturmaya başladı bile. Başsavcılık, soruşturmayı yürütürken bakanlıktan gelecek (veya gelmeyecek) raporu beklemek zorunda değil. Başsavcılık da, soruşturma aşamasında facia ile ilgili maden mühendislerinin de olacağı bir bilirkişi heyeti tespit ettirecektir. Belki de çoktan tespit için ilgili yerlere yazı yazılmıştır. Bilirkişi raporu doğrultusunda soruşturmanın daha da genişletilmesi ihtimal dâhilinde. Bu kapsamda Amasra Taşkömürü İşletme Müessesi Müdürlüğü’ndeki görevlilerle ilgili önümüzdeki dönemde yeni gelişmeler kamuoyuna yansıyabilir. Takibi basın tarafından yapılacaktır. SAYIŞTAY RAPORU VE ETKİLERİ Kamuoyuna yansıyan Sayıştay raporu da bu kapsamda çok önemli. “2019 yılında müessesenin dengelenmiş üretim derinliği -300 metre olmuştur. Bu derinleşme, ani gaz degajı ve grizu patlaması gibi ciddi kaza risklerinin artmasına neden olmaktadır” ifadelerinin yer aldığı rapordaki tespitler uyarınca tedbirlerin alınıp alınmadığı, Kurum Degaj Yönetmeliği hükümlerine uyulup uyulmadığı mutlak surette savcılık tarafından kontrol edilecektir. https://twitter.com/yavuzyilmazd/status/1581016509270609920

DOĞRUDAN SORUMLU

Bu neden önemli? Çünkü TTK’nın ana statüsünde Sayıştay Kanunu çerçevesinde Sayıştay denetimine tabi olduğu açık açık yazıyor. Eğer müessese, Sayıştay’ın bu tespitlerini dikkate değer bulmamış ve gerekli tedbirleri almamış ise doğrudan sorumlu konumuna düşebilecektir. Bu kapsamda savcılık soruşturması sürerken müessesenin başındakilerin görevden alınıp alınmayacakları da ayrı bir tartışma konusu olacaktır. Bunların hepsini soruşturma sürecinde göreceğiz. Facianın bir de siyasi boyutu olacaktır. Bu da kamuoyunda tartışılacaktır. ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ YAKMIŞTIR Ne olursa olsun kim ne derse desin bu bir faciadır. 41 maden işçisi bu faciada hayatını kaybetmiştir. Ateş düştüğü yeri yakmıştır. Önemli olan artık hukukun adaletli, güvenilir, adil, hem Türkiye kamuoyunu hem faciada hayatlarını kaybeden ailelerin ocaklarına düşen ateşi bir nebze olsun azaltacak şekilde işlemesi ve işletilmesidir. Faciada hayatını kaybeden madencilerimizin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı dileklerimi iletirim.