Aşı olmayanlara PCR Testi zorunluluğu kaldırıldı

    Koronavirüs aşısı olmayan kişilere getirilen PCR Testi zorunluluğu kaldırıldı. Genelge, 81 il valiliğine gönderildi. Koronavirüs Bilim Kurulu’nun aldığı kararlar çerçevesinde, CO...

Koronavirüs aşısı olmayan kişilere getirilen PCR Testi zorunluluğu kaldırıldı. Genelge, 81 il valiliğine gönderildi. Koronavirüs Bilim Kurulu’nun aldığı kararlar çerçevesinde, COVID-19 pozitif vakalarının tamamı, 7 günün ardından test yaptırmadan izolasyondan çıkabileceği kararı alınmıştı. Bunun yanında tarama amaçlı ve temaslı kişilerde de PCR testi zorunluluğu kaldırılırken artık PCR testi yalnızca semptom gösteren kişilere uygulanacağı belirtilmişti. Ancak bazı uzmanlar bunun uygun olmayacağı görüşünde.

Sağlık Bakanlığı'nın aşısız ve aşı sürecini tamamlamayan kişilerin toplu alanlarda bulunması ve seyahat etmeleriyle ilgili genelgesi değişti. Koronavirüs Bilim Kurulu'nun yeni tavsiye kararı doğrultusunda genelge yürürlükten kaldırıldı. 81 il valiliğine kararla ilgili yazı gönderildi. Yazıda "Aşısız veya aşı sürecini tamamlamayan ve son 180 gün içinde hastalığı geçirmemiş kişilerden; - Uçak, otobüs, tren veya diğer toplu ulaşım araçlarıyla gerçekleştirecekleri şehirlerarası seyahatlerden önce, - Konser, sinema ve tiyatro gibi etkinliklere katılmadan önce, - Milli Eğitim Bakanlığı okullarında görev yapmakta olan personele (öğretmen, servis şoförü, temizlik personeli vb.), - Tüm kamu ve özel işyerlerinde çalışanlara, - Kamu ve özel kurumlar tarafından düzenlenen öğrenci kamplarına katılacak kişilere, PCR testi ile tarama yapılmasına gerek olmadığının değerlendirildiği bildirilmiştir." ifadeleri kullanıldı.

Uzmanların çekinceleri var

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu kararlarının gelişmiş ülkelerde uygulanan kurallar çerçevesinde alındığına dikkat çekmişti. Uzmanlar ise aynı görüşte değil. DW Türkçe'ye geçtiğimiz günlerde konuşan Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Necmettin Ünal, temaslı kişilere PCR testi yapılmamasının haklı sebepleri olduğunu ancak, gelişmiş ülkelerin bunun yerine hızlı antijen testi kullandığını vurguladı. Ünal, "PCR testleri pahalı, eğitimli personel gerektiren, zaman alan testler, dolayısıyla bunun lojistiğini sağlamak her ülke için zor, Türkiye için de zor. 450 binli rakamlara çıktık ama yapılması gereken bunun üstünde" demişti. Avrupa ülkelerinin programlarına hızlı antijen testlerini aldığını belirten Ünal, İngiltere örneğini verdi. Burada okullarda haftada iki kez antijen testi yapıldığını kaydeden Ünal, çocukların taşıyıcı fonksiyonlarını gidermek adına uygulamanın önem taşıdığını söyledi. PCR testlerinin lojistik ve ekonomik olarak tüm taramalarda kullanılmasının mümkün olmadığını kaydeden Ünal, "Bunun bir yerde durması gerekiyordu. Bu PCR testlerinin çöpe atıldığı anlamına gelmiyor, yine kullanacağız. Ama bunun yerine tarama testi olarak Sağlık Bakanlığının bir an önce kendi algoritmasına antijen testlerini alması gerekiyor. Antijen testleri pozitif çıkanların yine PCR testi yaptırması gerekiyor" ifadesini kullanmıştı. Prof. Dr. Bülent Ertuğrul ise aşısızlarda virüsü daha uzun yayabilme potansiyeli bulunduğunu vurgulayarak, şunları söylemişti: "O anlamda 7 günlük izolasyon süresini tüm bireyler için almayıp, gerçekten aşısı tam olan, bağışıklığı sağlanmış bireyler için kullanmak durumundayız. Onun sonuna da bence ya hızlı antijen testi gibi bir hızlı testle ya da PCR testiyle tekrar bir kontrol koymalıyız."