İstanbul Bakırköy'deki ofisinde öldürülen Avukat Servet Bakırtaş son yolculuğuna uğurlandı.

Bakırköy'de Abdullah Türkoğlu'nun, bürosunda tabancayla ateş ederek öldürdüğü avukat Servet Bakırtaş'ın eşi Günsenin Bakırtaş konuştu. Bakırtaş, "Eşim avukat, kızım doktor. Her iki meslekte çok ulvi, her iki meslekte çok değerli. Ülkenin çok iyi yetişmiş insanları bunlar. Onlar bizim geleceğimiz. Her ikisini de katletmek gerçekten çok kötü bir şey. Tehdit edip etmediğini de açıkçası ben bilmiyorum. Bir başkası biliyor mu bilmiyorum ama ben bilmiyorum. Bu kişi uzun yıllardır avukatlığını yaptığı kişinin karşı tarafı. Daha önce tanıdığı bir müvekkil ama 5 yıl önce olan bir davanın sonucu bu. Yeni bir davanın sonucu değil. Müebbet istiyoruz" dedi.

"Sadece ve yalnız avukatlık yaptığı için öldürüldü"

Saldırının ardından İstanbul Barosu'nun çağrısı üzerine avukatlar bugün Bakırköy Adliyesi önünde toplandı. Eyleme Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Avukat Bakırtaş'ın ailesi ve çok sayıda avukat katıldı. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, Türkiye’de bütün adliyelerde saat 11.00’de, aynı anda okunan olan bildiriyi okudu. Durakoğlu, "Dün Bakırköy’de bir meslektaşımızı alçakça sıkılan kurşunlara kurban verdik. Avukat Servet Bakırtaş sadece ve yalnız avukatlık yaptığı için öldürüldü. Avukatı, müvekkiliyle özdeşleştiren sapkın zihniyet, silahtan aldığı güç ile ölüm kustu. Bir mesleğin ölümü göze alarak sürdürülmesi, sürdürenler için ne denli onur vesilesi olsa da bu toplumun bir kesimi için utançtır. Artık bildiriler yazmak, yaslar tutmaktan bıktık. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkûmiyetleri acımızı hafifletmiyor artık. Her bir avukat ölümünün bir toplumsal ders olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken çoğalan ölümler bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor. Oysa biz adaletin tecellisi için yapıyoruz bu mesleği. ‘Savunma olmazsa, olmaz yargılama’ diyoruz. Öylesine kutsiyet yüklüyoruz ki mesleğimize şimdi bir özel müdafi olmazsa bu katil zanlısını da zorunlu olarak bir avukat savunacak. Dün öyle oldu sorguda. Biliyoruz ki başımız sağ olamayacak bizim. Dilenen sabırların sırasız avukat ölümlerine yararı olmayacak. Avukat Servet Bakırtaş ile birlikte verdiğimiz can, taşan sabrımızın durdurduğu son yürek olmayacak. Duruncaya kadar hukuk adına, durduruluncaya kadar adalet adına atan Servet Bakırtaş’ın yüreği şimdi bizde atacak. Kamusal hizmet veren bir mesleğin mensupları olarak Avukat Servet Bakırtaş’ı düşünce dünyamızda şehit olarak yaşatacağız. Sözün bittiği yerdeyiz" dedi. Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan da "Maalesef ki son dönemlerde artarak diplomalı profesyonellere yöneliyor. Bunun sebeplerini iyi düşünmeli ve iyi sorgulamalıyız. Dün Konya’da bir doktoru sadece ve sadece işini yaptığı için sekreteriyle katlettiler. Bunları artık bireysel münferit olaylar olarak göremeyiz. Burada arkasında yatan sebepleri konuşmak bilmek irdelemek ve ortadan kaldırmak hepimizin boynunun borcudur. Savunma hakkı kutsaldır diye. Bu savunma hakkının temsilcisi avukatın yaşam hakkını güvence altına almadığınız müddetçe ülkede hiçbir vatandaşın savunma hakkı güvence altında değildir. Avukata dönük şiddet, tüm yurttaşlara dönük şiddettir. Avukatların yaşam haklarına yönelik saldırılara karşı çözülmesi için etkili politikaların hayat geçirilmesi için yetkilileri uyarıyor. Yapılmadığı takdirde Türkiye’deki 170 bin avukatın örgütlü güçleri olan barolarla birlikte eylemsel tavra geçeceğini buradan ifade ediyorum" şeklinde konuştu. Öte yandan, Bakırköy ve Büyükçekmece'de dün gerçekleştirilen çifte cinayetlerin kurbanlarından Öznur Tufan (71)'ın cenazesi  de İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan alındı.
Editör: Ömür Ünver