ABD'nin Massachusetts eyaletinde bir grup anne, koronavirüs salgını nedeniyle oluşan yeni yaşam tarzının yorgunluğunu, stresini ve öfkesini çığlık seansları düzenleyerek atıyor.

Massachusetts'de Sarah Harmon isimli 2 çocuk annesi bir terapist, yaşadığı bölgedeki annelerden bir grup oluşturarak ilginç bir stres atma yöntemi uyguluyor.

Koronavirüs salgını nedeniyle okulların kapanması, çocukların ve diğer aile üyelerinin evde daha fazla vakit geçirmesi, hastalığa yakalanma ve diğer aile üyelerine bulaştırma gibi pek çok faktör salgında annelerin öfke, kırgınlık, suçluluk, yalnızlık gibi negatif duyguları biriktirmesine neden oldu.

Charlestown Lisesi'nde 13 Ocak tarihinde düzenlenen bir etkinlikte, salgın yorgunu anneler bir araya gelip içindekileri çığlıklarla ortaya döktü.
Etkinliğe katılan iki çocuk annesi Tess O'Brien, 'Hepimiz çok tükendik' diyerek şu ifadeleri kullandı:
"Sürekli risk hesaplaması yapmaktan ve aynı anda hem işimizi hem de ebevenylik görevlerimizi yapmaya çalışmaktan zihinsel olarak yorulduk. Kendimize vakit ayıramadığımız için duygusal olarak yorgunuz ve bu dünyada sürekli maskelerle dolaşan bu küçük insanlara bakmaya çalışıyoruz."
Kendisine danışan annelerden genellikle benzer şikayetler duyduğunu söyleyen terapist Harmon, "Annelerin ve müşterilerimin karşılaştıkları zorluklar hakkında konuştuklarını duyuyorum. Bu yoğun öfke giderek doruğa çıkıyor ve bunu ortaya dökebilecekleri hiçbir yerleri yok" dedi.
Kendi çocuklarının da onu 'çıldırdığını' kabul eden Harmon, bu kadınların salgının tahmin edilenden uzun sürmesi nedeniyle hayal kırıklığına uğradıklarını ve küçük çocuklarının aşılanamamasından dolayı üzüldüklerini söyledi:
"Salgın hakkında çok konuşuyordum ve seanslarda biraz gelişigüzel bir şekilde 'Hepimizin bir alana gelip çığlık atmaya ihtiyacımız var' diyordum. Müşterilerim, grup görüşmeleri ve okuldaki anneler ve diğer kadınlar, 'Evet, hadi yapalım' dediler."
Bu fikrin sosyal medyada yayılmasıyla birlikte 13 Ocak'taki etkinlikte anneler, Charlestown Lisesi'nin futbol sahasında toplandı. Etkinliği, çok sayıda annenin öfke hissettiğinden ve 'neredeyse iki yıldır yoğun bir şekilde hissettiğimiz tüm bu duygulardan' bahsederek tanıtan Harmon, şu ifadeleri kullandı:
“Çoğunuz muhtemelen öfke buzdağı hakkında konuştuklarımı duymuşsunuzdu. Öfke sadece buzdağının görünen ucu ve altında olan şey ise... İşte o şeyi şimdi haykırmanızı çok isterim..."
Katılımcılar son sesle bağırarak üzüntü, dargınlık, tecrit, yalnızlık, suçluluk, hayal kırıklığı, kaygı, kendiliğindenliğin kaybı gibi duygularını paylaştı.
Seans sırasında en uzun süre çığlık atabilen anne, Jessica Buckley oldu. Buckley şöyle konuştu:
"Muhtemelen çığlık atmaya daha devam edebilirdim. Benim için oldukça zorlu bir dönem oldu. Daha boşlukta gibi hissettim ve daha fazla [birlikte] olduğumuzu hissettim. Çocuklarımızın aşı bile olamamasından dolayı kendimizi çok unutulmuş gibi hissediyorum... Çok sinir bozucu ve görünürde bir son da yok.'
"Aşı yapılamayan bir çocuğa sahip olmakla aynı şeyi hisseden diğer insanlarla birlikte olmak için güvenli bir yer."
Katılan başka bir anne ise, 'ilk kez kontrolden çıkmanın çok güzel olduğunu' söylerken, bir diğer anne Alison Merritt, etkinliğin 'özgürleştirici' olduğunu kaydetti:
"Anne olarak, her zaman diğer insanlardan sorumlu olmalısınız, bu yüzden sadece sizin için olan bir etkinliğin düzenlenmesi ve kontrol dışı olan bir şeyi yapmak gerçekten harika hissettirdi."
Editör: Ömür Ünver