İstanbul, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, ekonomik sıkıntıların etkisinin artışına dikkat çekerken, "Yoksulluk o kadar derinleşti ki Bağdat Caddesi’nde bile Halk Ekmek yetiştiremiyoruz" dedi. GazeteZebra, bir süre önce Türkiye'nin refah seviyesi en yüksek ilçesi kabul edilen Ankara'nın Çankaya ilçesindeki Halk Ekmek kuyruklarına yer vermişti. Turan Güneş Bulvarı üzerindeki büfede ilk kez kuyruklar oluştuğu görülüyor.

Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada derinleşen yoksulluk ve Kadıköy ilçesinde hayata geçirmek istedikleri projelerle ilgili bilgi verdi.

Birçok girişimlerinin, başvurularının adeta "kapı duvar"a dönüşen iktidardan olumlu karşılık bulamadığını söyleyen Odabaşı, AK Parti'nin 2019 yerel seçimlerinde seçmene verdiği vaatleri yerine getirme girişimlerinin bile engellendiğini dile getirdi.
Odabaşı'nın açıklamasından konuyla ilgili bölümü özetle şöyle:

"Bağdat Caddesi'nde halk ekmek yetiştiremiyoruz"

Kadıköy'de biz bir atıksız dükkan açtık. Bunu uzun uzun anlatırım ama yanına talepten dolayı Halk Ekmek satan bir yer oluşturduk. Bağdat Caddesi üzerinde açtık. Şu anda ekmek yetiştiremiyoruz. Halk ekmek yetiştiremiyoruz. Şöyle bir algı var: Kadıköy'de Bağdat Caddesi'nde oturan herkes çok zengindir. Hayır. 1980’li yıllarda, 90’lı yılların başında emekli ikramiyesiyle memurların emekli ikramiyesiyle Bağdat Caddesi'nde bir ev satın alıp oturabiliyordunuz. Evet o emlakın değeri yükseldi ama sizin emekli maaşınız hiç değişmedi. Kadıköy’ün dışında Bağdat Caddesi'nin dışında bir emekli ne kadar maaş alıyorsa Bağdat Caddesi'nde oturan emekli de o kadar maaş alıyor. Konutunun değeriyle orada oturanın geliri aynı oranda artmadı. Onun için Bağdat Caddesi'nin üzerinde Halk Ekmek sattığımız noktada ekmek yetiştirmekte zorlanıyoruz. Şimdi bunu üniversite öğrencilerine götürdüğünüzde bu yoksulluk daha da derinleşiyor. Onun için herhangi bir ücret almadan bu hizmetleri yapmaya devam ediyoruz.

"İkinci aşevi, 15 Mart'ta hizmete başlayacak"

Büyük TIR arkasındaki aşevimizin bir afet sırasında günlük 3 bin kişilik yemek pişirme kapasitesi var. Fakat şu anda ona paralel kendi mutfaklarımızda da yemek pişirip çorba pişirip bunları dağıtıyoruz. Ortalama gün içerisinde farklı noktalarda 2 bin 500 - 3 bin kişi arasında talep oluyor. Üniversite içerisinde sınav olduğu gün servis yaptığımız için sayı biraz daha artıyor. Bazen metrobüsün Uzunçayır durağında akşam veya sabahları çorba dağıtıyoruz. Orada da bin civarlarda sıcak çorba dağıtımımız devam ediyor. İkinci TIR’ımız yani ikinci aşevimizde 15 Mart’ta hizmete başlayacak. Siparişi verildi, yapılıyor. Yani kapasiteyi ikiye çıkaracağız. Bizim gezici aşevini kullanma amacımız deprem sonrasında, afet sonrasında yaşanabilecek olaylara karşıydı. Ama günümüzdeki yoksulluk o kadar arttı ki, artık gün içerisinde de bunları kullanmaya başladık. Öte yandan, yapılan bütün araştırmalarda ekonomik refah seviyesi açısından Türkiye'nin en yüksek gelirli ilçesi çıkan Ankara'nın Çankaya ilçesinde de Halk Ekmek büfeleri önünde sabahın erken saatlerinden itibaren ilk kez kuyruklar oluştuğu görülüyordu. GazeteZebra'nın gündeme getirdiği durum, ilçede halen devam ediyor.
Editör: Ömür Ünver