Gezi Parkı eylemlerine ilişkin beraat kararının bozulmasının ardından Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu 17 sanıklı davada karar açıklandı. Osman Kavala'ya ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi.  Tutuksuz 6 sadığın ise tutuklanmasına hükmedildi. Karar oy çokluğuyla alınırken, karşı oy kullanan hakim, dosyada yer alan dinleme kayıtlarının 'kanuna ve hukuka aykırı delil niteliğinde bulundukları' ifadesine yer verdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, davanın tek tutuklu sanığı iş insanı Osman Kavala Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanıklar Ali Hakan Altınay, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Yiğit Ali Ekmekçi, Mine Özerden ve Ayşe Mücella Yapıcı da hazır bulundu. Osman Kavala'nın eşi Ayşe Buğra, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yabancı konsolosluk temsilcileri, çok sayıda gazeteci de duruşmayı takip etti. Mine Özerden'in avukatı Tuğçe Duygu Köksal'ın savcının mütalaasına karşı son savunmasını yaptı. Geçtiğimiz cuma günü sanıkların savunmaları alınmıştı, bugün ise sanık avukatlarının savunmalarının ardından sanıkların son sözleri alınarak mahkeme kararını açıkladı. Mahkeme, Osman Kavala'ya hükümeti kaldırmaya teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verirken casusluk suçlamasından beraat ve casusluk suçlamasından tahliyesine karar verildi. Kavala'ya indirim yapılmadı. İş insanı Osman Kavala karar öncesi son söz olarak, "İddianamedeki suçlar yargı kullanarak bir suikast eylemidir. Delil olmayan delillerle hakkımda ağırlaştırılmış müebbet istenmesi hukuki değildir" dedi. Mücella Yapıcı ise, "Hiçbir zaman şiddetten yana olmadım" şeklinde konuştu.

Tutuklama kararı

Diğer sanıklar Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay ve Yiğit Ali Emekçi’nin hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etmekten 18’er yıl hapis cezasına çarptırılmalarına ve tutuklamalarına karar verildi.

Karşı oy: Sanıkların kanuna aykırı dinleme kayıtlarına karşı beyanları da yasak delile dayandığından hükme esas alınamayacağı...

Mahkeme kararını oy çokluğuyla aldı.  Karara karşı oy kullanan hakim, kısa karara şu şerhi düştü: “Dosya içeriğinde dinleme kayıtlarından başka delil bulunmadığı, ilk dinleme kararının 18/06/2013 tarihinde Türk Ceza Kanunu’nun 220. Maddesinde düzenlenen “Suç işlemek amacıyla örgüt kurma” suçuna ilişkin olarak alındığı, TCK 312. Maddesi kapsamında “hükümete karşı suç” suçundan alınan dinleme kararı olmadığı, daha sonra dinlemenin uzatılması talep ve kararlarında ayrıca TCK 312. Maddesinin eklendiği, ancak bu suçun bu tarihlerde Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 135/8 maddesinde sayılan ve yasal dinlemeye konu suçlardan olmadığı, 'Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan' 'hükümete karşı suç' suçunun 2 Aralık 2014 tarihinde 5271 sayılı CMK’da yer alan dinleme kapsamındaki suçlara eklendiği, bu tarihten sonra alınan bir dinleme kararının da bulunmadığı, kanuna ve hukuka aykırı delil niteliğinde bulundukları, CMK 206/2-a 217/2, 23001-b maddeleri doğrultusunda yapılan değerlendirme ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre dosyadaki dinleme kayıtlarının yasak delil mahiyetinde olduğu, sanıkların kanuna aykırı dinleme kayıtlarına karşı beyanları da yasak delile dayandığından hükme esas alınamayacağı, aksi kabul edilse dahi, dinleme kayıtlarını destekleyen somut kanıtlar olmadığı ve tek başına dinleme kayıtlarının sanıkların üzerine atılı suçlardan mahkumiyetlerine yeter olmadığı anlaşılmış olup, sanıkların üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına yeter her türlü kuşkudan uzak, somut, kesin ve inandırıcı başkaca delil de bulunmadığından beraati, tutuklu sanık Osman Kavala’nın tahliyesi ile diğer sanıkların tutuklanmaması gerektiği görüşündeyim. DAVANIN GEÇMİŞİ Gezi Parkı eylemlerine ilişkin aralarında iş adamı Osman Kavala, gazeteci Can Dündar, Ayşe Mücella Yapıcı ve oyuncu Memet Ali Alabora'nın da bulunduğu 16 sanığın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan yargılandığı dava, 18 Şubat 2020'de karara bağlandı. Osman Kavala'nın da aralarında olduğu 9 sanığın beraatine, firari sanıklar ise dosyalarının ayrılmasına karar verildi. Savcılık yerel mahkemenin kararını istinafa taşıdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi de 22 Ocak 2021'de Osman Kavalı'nın da aralarında bulunduğu 9 sanığın beraat kararını bozdu. Bunun üzerine 30. Ağır Ceza Mahkemesi 28 Nisan 2021'deki duruşmada, yakalamalı sanıklar Can Dündar, Memet Ali Alabora, Ayşe Pınar Alabora, Gökçe Tüylüoğlu, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu ve İnanç Ekmekçi'nin dosyanın da ana davayla birleştirilmesine karar verdi. Öte yandan, Osman Kavala ve hakkında yakalama kararı bulunan eski CIA danışmanı Henri Barkey'in FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin "Anayasa'yı ihlal" ve "Devletin gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin etme" suçlarından İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandıkları dava da Gezi Parkı ana davasıyla birleştirildi. Gezi Parkı olaylarına ilişkin Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı üyelerinin de aralarında bulunduğu 35 sanığa, İstanbul 13. Ağır Mahkemesi'nce "darbeye teşebbüs" ve "izinsiz gösteri" suçlamasından verilen beraat kararı da Yargıtay tarafından bozuldu. Bozma kararında davanın İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki aralarında Osman Kavala'nın da bulunduğu Gezi Parkı ana davasıyla hukuki ve fiili irtibatı bulunduğu gerekçesiyle birleştirilmesi yoluna gidilmesine hükmedildi. Birleştirilerek 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davanın 21 Şubat 2022 tarihli celsesinde ise 35 sanıklı Çarşı davası dosyasının ayrılmasına karar verilmişti.  
Editör: Ömür Ünver