2021 yılında gerçekleşen yüzde 11'lik büyüme rakamını değerlendiren Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, büyümenin en önemli katalizörünün yine sanayi sektörü olduğunu vurgulayarak, "Sanayi sektörünün büyümeye katkısının devam edebilmesi için firmaların kar etmesi, bunun için de her türlü desteğin verilmesi gerekir" dedi.

Özdebir'in açıklaması şöyle: "2020 yılında pandeminin etkisi ile düşük bir büyüme performansı ortaya koyan Türkiye ekonomisi, sanayi ve ihracatın önemli katkısı ile 2021 yılında yüzde 11'lik büyüme ile çift haneli rakamlara ulaştı. 4. çeyrekte dış talep ve hane halkı tüketimine dayalı bir büyüme performansının ön plana çıktığını görüyoruz. İhracatın büyümeye net katkısı artarken,  ithalatın ivme kaybetmesi dış talebe dayalı bir büyüme performansı ortaya koyuyor. Yılın ilk yarısında tüm ana sektörler GSYH büyümesine olumlu yönde katkı verirken, yılın 4. çeyreğinde inşaat sektöründe daralma gerçekleşti. Hizmetler sektörü 2021'in 4. çeyreğinde GSYH büyümesine verdiği 3,8 puanlık katkı ile büyüme performansında belirleyici oldu. Aynı dönemde sanayi sektörünün katkısı 2,1 puan olurken tarım sektörünün ise 0,17'lik katkı verdiği görülüyor. 2020 yılında ortalama 1,6 büyüme sağlayan sanayi üretimi, 2021 yılında ortalama yüzde 19,7'lik artışla büyümenin önemli bir lokomotifi olmuştur. Yüksek maliyet ve likiditeye ulaşma zorluğu, tedarik zincirindeki bozulmalar, lojistik maliyetlerindeki artış gibi zorluklara rağmen sanayi sektörü ekonomimizin yüz akı olmuş ve 2 yıldır büyümeye önemli katkı sağlayarak, Türkiye ekonomisini ayakta tutmuştur. Ancak sabit sermaye yatırımlarındaki ivme kaybı gelecek dönemde büyümede yavaşlamaya işaret etmektedir. Bu nedenle sanayi sektörünün büyümeye katkısının devam edebilmesi için firmaların kar etmesi, bunun için de önümüzdeki dönemde her türlü desteğin verilmesi gerekir. Diğer yandan, büyüme rakamlarının topluma yansıması oldukça önemli ve bu nedenle büyümenin kalitesi de ön plana çıkıyor.  Çalışanların İşgücü ödemelerinin cari fiyatlarla Gayrisafi Katma Değer içerisindeki payının 2020 yılında yüzde 33,1 iken,  2021 yılında yüzde 30,2 seviyesine gerilemesi, gelir adaleti açısından dikkat edilmesi gereken oldukça önemli bir nokta. 2022 yılı ücretlerindeki iyileştirmenin bir nebze olsun bu tabloya olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Ülke ekonomisinin, mevcut olumsuz konjonktürü geride bırakıp, sürdürülebilir büyüme patikasına girebilmesi için; verimlilik, insan kaynağı planlaması, rekabet gücü ve ihracat artışına yönelik ekonomi politikalarının revize edilerek; üreten, katma değer yaratan bir ekonomi yapısına dönüşmesi gerekir.
Editör: Ömür Ünver