CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğluenflasyon rakamlarıyla ilgili olarak, "Zaten Hazine ve Maliye Bakanı zaten yüzde 50'nin altında olacağını söyledi. TÜİK de 'Enflasyon yüzde 50 olmasın, altında olsun' diye bir açıklama yaptı. Rakamı küçük gösteriyorlar ama olağanüstü bir problem başladı" dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, tv100 özel yayınında Kerem Kırçuval'ın sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu Samsun'da gerçekleştirilen saldırıdan yolsuzluk iddialarına kadar çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu, Samsun'da Atatürk Anıtı'na yönelik saldırıya ilişkin, "Bunlar gündemi değiştirmeye yönelik olaylar. Vatandaşın gündemi perişan. Mutfağında yangın var. Bu ülkeyi kurtaran kişi, sadece bizim değil bütün mazlumların önderi olan bir kişi. Hangi gerekçeyle bunu yaparlar? Bir akıl tutulması var" dedi. Kılıçdaroğlu ihalelerde yolsuzluk iddiasına ilişkin olarak da, "Yolsuzluk deyince toplum artık bunu yadırgamıyor. Herkes buna aşina. Yolsuzluğu çok fazla dile getirince bizim oylarımız artacak diye bir şey yok" ifadelerini kullandı. Devletten en çok ihale alan beş şirketle ilgili Kılıçdaroğlu, 'Beşli çete' olarak adlandırdığı şirketlerle görüşme yapmadığını dile getirdi. Dolaylı yoldan gelen görüşme teklifini reddettiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, Diyabakır'a gittiğinde HDP İl Binası önünde nöbet tutan çocukları PKK tarafından kaçırılan ailelerle de görüşeceğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:
"Erdoğan, İstanbul’u kaybettiğini bir türlü içine sindiremedi. Çünkü İstanbul’un rantından yararlanıyordu. İstanbul'u Ekrem Bey'in kazanması onları hazmedemeyeceği bir kayıp oldu. Ekrem İmamoğlu kazanmanın ötesinde başarılı bir belediye başkanlığı performansı da sergiledi. Duran bütün metro yatırımlarının kaynağını bularak sözleşmelerini imzaladı. Belki dünyada böyle bir metropol yok. 10 ayrı yerde 10 ayrı metro inşaatını birden başlattı. Onların durdurduklarını başlattı. Yolsuzlukların da üzerine gitti. AK Parti’nin yönetiminde ya da kadın kollarında görev alan pek çok kişinin İBB'den dolar bazında burs alarak nasıl yurt dışına gittiklerini ve bunların belediyede çalışmadıklarını ortaya çıkardı. Bundan da rahatsız oldular.

“Ekrem Bey'in üzerinde baskı kurmaya çalıştılar”

"Bunun yanı sıra müthiş bir yolsuzluk dosyaları vardı. İçişleri Bakanı devreye girdi, "yolsuzluk dosyalarını bize verin" dedi ve aldı. Hasırın altında bekliyor dosyalar. Bu olay bir değil, iki değil, üç değil. Ekrem Bey'in üzerinde baskı kurmaya çalıştılar.

"Dozerin başında mı duracaktı?"

"Her kar yağışından sonra kentte olağanüstü bir durum vardır. Katıldığı yemekten haberim vardı. Ekrem Bey önemli kararlar alırken genel başkana haber verir. Kaldı ki Ekrem Bey gidip dozerin başında mı duracaktı? Hayır, yönetecekti orayı. Binlerce kişi havaalanında sloganlar attı, Türkiye'nin itibarını sorguladı. THY'nin ne kadar yetersiz olduğunu gördü ama bunlar hiç konuşulmadı, Ekrem Bey'in yemeği konuşuldu.

MOBESE açıklaması

“Ben zaten 'Telefonlarımız dinleniyor' diye söylüyordum ama izlendiğimizi de düşünemiyordum. MOBESE de gösterdi ki izleniyoruz. Bu da devletin parti devleti olduğunu gösteriyor. “Halkın devleti olmaktan, liyakatli ve adaletli bir devletten olmaktan çıkmış, bir kişinin ve ailesinin şahsi egolarına teslim olmuş bir devlet yapısına dönüşmüş olduğunu görüyoruz. Bunun için bürokratlara çağrı yaptım. Bu suçun üstüne giden yok. Hakimler savcılar kurulunu Saray teslim almış durumda. Bürokrasiye yaptığım çağrı sonrası belgeler, raporlar yağıyor. Ulaştırma Bakanı TV’ye çıkıp açıklama yaptıktan 15 dk sonra bürokratlar gerçek bilgileri bize ulaştırdılar. Çünkü bu ülkede hala dürüst ve ahlaklı çalışan bürokratlar var.

Cumhurbaşkanı adayı mı?

“Cumhurbaşkanı uzlaşmayı sağlar, demokrasinin erdemlerini anlatan erdemli konuşmalar yapar, devletin adaletli yönetilmesini sağlar. Cumhurbaşkanının kişisel egolardan arınması lazım, gücün esiri olmaması lazım.

Adalet Bakanı hakkında açıklama

"'Erdoğan çok iyi bir adam, mükemmel biri ama etrafı kötü' ne derlerse desinler bütün bunların sorumlusu Erdoğan. Devlet ona teslim edilmiş vaziyette. Adalet Bakanları çok fazla konuşmaz. Yeri zamanı geldiğinde haksızlıklara karşı bu doğru değil diye söylerdi. Adalet reformu nasıl olacak diye açıkladılar ve bunların hepsi de doğruydu. Ama bunların hiç biri hayata geçirilmedi. Adalet Bakanı'nın gidişten rahatsız olup çekildiği söylendi.

Millet İttifakı seçimleri kazanırsa...

"Devr-i Sabık diye bir ifadeyi doğru bulmuyorum. Devletin adaletle yönetilmesi gerekiyor. İktidar olduğunuz için intikam duygusuyla yola çıkarsanız bunlardan bir farkınız kalmaz. Varsa bir yolsuzluk elbette saptayacaksınız. Belgelerini dökümanlarını koyarsınız, bağımsız yargıya gönderirsiniz. Bir intikam duygusundan yola çıkarak hırsla kinle öfkeyle yola çıkarsanız önce kendiniz kaybedersiniz.

“Erdoğan karşıma çıksa reyting yüksek olur”

"(Erdoğan) O bana istediği soruyu sorsun. Ben ona 5-6 soru sorucam. Yeter ki karşıma çıkma cesareti göstersin ama gösteremez. Arzu ederse soruları önceden de verebilirim. İsterse cevaplarını prompterle hazırlasın.

Liderler ne zaman bir araya gelecek?

"Millet İttifakı kendi içinde tutarlılığı olan görüş birliği sağlamış bir ittifak. Çok yakında altı lider bir araya geleceğiz. "HPD'nin Millet İttifakı'nda olma talebi yok. Bu sürecin böyle olması lazım.

Parlamenter sistem açıklaması

"Devlette denetlenmeyen hiç bir kurum yoktur. Her kurum mutlaka denetlenir. Çağdaş demorkrasilerde bu böyledir. Şu anda denetim dediğimiz mekanizme yok. Sayın Erdoğan dedi ki 'Biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne uymayacağız' Anayasayı çiğniyorsunuz. "Erdoğan bütün dünyaya, 'Bizim ülkemizde anayasa var ama benim kararımdan sonra' demek istiyor.

Güçlendirilmiş parlamenter sistem metninde Cumhurbaşkanı'nın görevleri de var. Henüz ortada ittifak oluşturacak bir süreç de yok. Seçim kararı alındıktan sonra ortaya çıkacak bir tablo. Bütün bu çalışmalardan sonra Millet İttifakına evrilebilir.

'İyi korunduğumu düşünüyorum'

Bana ihbar gelmiyor. Zaten bana gelmez. Ama ben koruma var, görevli polis arkadaşlar var. Bunlar ellerinden gelen çabayı gösteriyor. Büyük ihtimalle ihbar gelirse polis arkadaşlara duyuruluyordu. Korunma derseniz iyi korunduğumu düşünüyorum.

'Enflasyon rakamlarını küçük gösteriyorlar'

"Zaten Hazine ve Maliye Bakanı zaten yüzde 50'nin altında olacağını söyledi. TÜİK de 'Enflasyon yüzde 50 olmasın, altında olsun' diye bir açıklama yaptı. Rakamı küçük gösteriyorlar ama olağanüstü bir problem başladı. Önceden gıdada görüyorlardı, şimdi ev oturup doğal gaz elektrik parası öderken zammı görüyorlar. Kaç kişinin elektriğinin doğal gazının ve elektriklerinin kesildiğini açıklamalarını isterim. Bu tablo Türkiye'nin kaldırabileceği bir tablo değil. Geçmişte bol miktarda borç aldılar, özelleştirme yaptılar, satacak fabrika kalmadı kimse de para vermiyor."
Editör: Ömür Ünver