Parti grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ekonomik buhrandan öyle noktaya geldiler ki, vatandaşı suçluyorlar. 'Sorunun bir tarafında vatandaşlarımızın bir kısmının tasarruflarını hala döviz cinsinden yapmaktaki ısrarı var' diyor. ‘Yani vatandaşlar doları tasarruf olarak tutuyorlar. E bu da onların suçu, bizim suçumuz değil.’ Bir devlet böyle yönetilemez "dedi.

  CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve CHP'nin İstanbul'daki 39 ilçe başkanı da parti grup toplantısına katıldı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şöyle: "Hiçkimse şunu unutmasın. Bu topraklarda umusuzluğun yeşermesine asla izin vermeyeceğiz. Bu toprakların ruhunda umut, gelecek, beraberlik, kucaklaşma vardır. Bunu yapacağız. Bu ülkenin geleceğini inşa edeceğiz. Bu ülkede demokrasiyi inşa edeceğiz. Bunları yapmaya kararlıyız. Hiçkimsenin inancını, yaşam tarzını siyasete malzeme etmeyeceğiz. İnsana insanca bakacağız, Allah'ın yarattığı en değerli varlık olarak bakacağız. İnsana hizmet etmekten onur duyacağız. Biz hayatta olduğumuz sürece, mücadele ettiği sürece SADAT ve benzerlerinden asla çekinmeyin, korkmayın. Çünkü biz Kuvâ-yi Milliye'ciyiz. Milliyetçi, ülkücü kardeşlerime de seslendim. Van’da, Şanlıurfa’da verdiğim sözü hatırlattılar, dediler ki çiftçiler ‘Acaba çiftçiye elektriği ücretsiz verecek misiniz? Bunun sözünü verir misiniz?’ Hiç meraklanmayın dedim; Konya’da da vereceğiz, her yerde çiftçiye elektriği ücretsiz vereceğiz. Hiçkimse endişe etmesin. Ve onlara bunun nasıl yapılacağını da anlattım. Allah’ın güneşi bedava; güneş elektriği santralleri kuracaksınız. Kuracaksınız, kooperatif şeklinde örgütleneceksiniz. Elektriğini kooperatif elektriği size bedava verecek, artanı da size gelir etmek için satacaksınız. Uyuşturucu baronları. Her gelir grubuna göre uyuşturucu yapan kişiler. Bunlar en büyük desteği Saray’dan, iktidardan alıyorlar. Bunlarla fotoğraflar çektiriyorlar. Uyuşturucu baronlarına da sözümdür: Onların burunlarından fitil fitil getirmezsem bana da Kemal demesinler. Gencecik çocuklarımızın zehirlenmesine de asla izin vermeyeceğiz. Evlatlarımızı zehirleyen bu uyuşturucu baronlarına da sözümdür: İktidarımızda bütün uyuşturucu baronlarının saltanatına son vereceğiz. Onların burunlarından fitil fitil getirmezsem bana da Kemal demesinler. Gencecik çocuklarımızın zehirlenmesine de asla izin vermeyeceğiz. Kayseri'de 700 kişi partimize üye oldu. Kayseri'de İzmir Marşı söyleyen gençleri izlerken gözlerim yaşardı, alınlarından öpüyorum. Artık hiçbir yer kale değil! Konya'da da Kayseri'de de CHP olacak. Muhafazakar genç kadın kardeşlerime iki çift lafım var. Gezi olayları dolayısıyla bu ülkenin kadınlarına nasıl hakaret edildiğini biliyorsunuz, yarın döner bunlar size de hakaret ederler. Efendim CHP diyecekler... Şuna inanmanızı isterim; CHP eski CHP değil, siz de eski siz değilsiniz. Artık birlikteyiz, artık beraberiz. Aynı değerleri savunuyoruz. Enflasyonu düşük gösteriyorlar. Bu ne demek; emekliye, memura, yetime düşük maaş vereceğim diye baskı yapıyorlar. Memurun, işçinin, emeklinin hakkını neden vermiyorsunuz? Enflasyonu yapan sensin, büyüten sensin; hiçbir günahı olmayan memurun, işçinin, emeklinin hakkını nasıl alırım diye TÜİK'e müdahale ediyorsun. İşçilere de emeklilere de dul ve yetimlere de memurlara da sesleniyorum: Hakkınızın yenmesini istemiyorsanız birlikte olacağız. Bize katılacaksınız hakkınızı da hukukunuzu da teslim edeceğiz. Hazine ve Maliye Bakanı ilginç bir şey söyledi; 'Sadece devletin çözeceği bir problem olarak görmüyorum' dedi. Bu kadar bilgisiz insanların yönettiği ülke. Fiyat istikrarından sorumlu kurum Merkez Bankası ama bu yetki alınmış durumda.

'Sıra vatandaşı suçlamaya geldi'

Ekonomik buhrandan öyle noktaya geldiler ki, vatandaşı suçluyorlar. 'Sorunun bir tarafında vatandaşlarımızın bir kısmının tasarruflarını hala döviz cinsinden yapmaktaki ısrarı var' diyor. ‘Yani vatandaşlar doları tasarruf olarak tutuyorlar. E bu da onların suçu, bizim suçumuz değil.’ Bir devlet böyle yönetilemez. Acaba Erdoğan hiç düşünüyor mu, ya doları neden tasarruf olarak tutuyorlar. Senin yarattığın tablo dolayısıyla, tasarrufunu koruyayım diye… Sen hiç kendine sordun mu; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından neden dolarla borçlandın?

Atatürk Havalimanı

Atatürk Havalimanı’nı çalıştırmama sözü almışlar. Sözleşmeye hüküm koymuşlar, ‘İstanbul’un Trakya yakasında ikinci bir havalimanı çalıştırılmayacak’ diye. Orada duruyor, boş. Çalıştırmıyorlar, beyler kazanacak… 22 milyara mal et, 59 milyar TL dolar elde et. Böyle bir soygun dünyanın hiçbir yerinde görülmedi. Bunlarla helalleşmeyeceğiz bunlarla hesaplaşacağız."
Editör: Ömür Ünver