Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Basın Kartı yönetmeliğinin önemli hükümlerinin yürürlüğünü durduran Danıştay'ın en üst karar organı İdari Dava Daireleri Kurulu kararıyla ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklamada, Danıştay'ın kararında özetle; basın kartı vermemenin basın özgürlüğünü, gazetecinin çalışmasını engellediği, basın kartını komisyon kararı olmadan iptal etmenin hukuksuz olduğu, gazetecilere bazı davranışları 'alışkanlık haline getirmesi' gibi muğlak ifadelerle basın kartı verilmemesinin engellenemeyeceğine vurgu yapıldığı belirtildi.

ÇGD Yönetim Kurulu, Gazeteciler Cemiyeti'nde bir basın açıklaması yaptı. ÇGD Yönetim Kurulu adına açıklamayı ÇGD Genel Başkanı Can Güleryüzlü okudu. Açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi:

"Danıştay idareyi hukuka uymaya çağırdı"

"Yaklaşık iki yıl üç önce yürürlüğe giren yeni Basın Kartı Yönetmeliği’ne karşı, 'gazeteciliğin Resmi Gazete yayıncılığına, gazetecinin de memura' dönüştürülmek istediği tepkisini gösterip, yasal haklarımızı sonuna kadar kullanacağımızı duyurmuştuk. Çünkü bu yönetmelik gazetecileri belli bir kalıba sokma, adeta deli gömleği giydirerek zapt etme amacı taşıyordu. Yani İletişim Başkanlığı istediğine kart vermeyecek, istediğini ömür boyu kart başvurusu yapamayacak şekilde reddedecekti. Bu kabul edilemezdi. Açtığımız davada önce Danıştay 10. Dairesi, basın kartı için getirilen sigorta primlerinin basın iş yasasına göre yatırılması şartını kaldırdı. Dilekçemizde yürütmesinin durdurulmasını talep ettiğimiz diğer hükümlerin reddedilmesi üzerine, avukatımız aracılığıyla İdari Dava Daireleri Kurulu nezdinde itirazda bulunduk. Ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, yani ülkenin en yüksek idari yargı mercii, kararında basın özgürlüğü tarifi yaptı, mevcut yasalar ve Anayasa uyarınca idareyi, hukuka uymaya çağırdı.

"Basın kartı vermemek gazetecinin çalışmasını engellemektir"

Danıştay bu kararında özetle şunları söylemiştir: • Basın Kartı vermemek basın özgürlüğünü, gazetecinin çalışmasını engellemektir. • Basın Kartını komisyon kararı olmadan iptal etmek hukuki değildir. • Gazeteci, bazı davranışları 'alışkanlık haline getirmesi' gibi muğlak ifadelerle engellenemez. • Gazetecinin kartını keyfi olarak iptal edemezsin, ‘ömür boyu başvuru yapamaz’ diyemezsin. • Basın ve ifade özgürlüğü vazgeçilmezdir, bunun için memura değil gazeteciye kart verilmelidir.

İletişim Başkanlığı sayıları açıklamalı

Demokrasinin daraldığı ülkelerde devletler önce gerçek verilere ulaşımı engeller. Türkiye’de de aynı durumla karşı karşıyayız. Kaç gazetecinin basın kartı iptal edildi, kaçı başvuruya rağmen bekliyor, kaçının başvurusu reddedildi… bunların hiçbiri idare tarafından açıklanmıyor. Hatta bireysel dilekçeler bile İletişim Başkanlığınca 'Kart durumunuz inceleniyor' yanıtıyla geçiştiriliyor. Basın kartı ya da sürekli basın kartı verme işlemi sınırsız bir keyfiyetle yürütülüyor. İletişim Başkanlığı, Danıştay kararından ders çıkarmalı ve derhal basın kartı başvurularıyla ilgili verileri şeffaf biçimde açıklamalıdır.

Basın kartlı gazeteci sayısı nasıl azalıyor?

Tek bilgi kaynağımız muhalefet milletvekillerinin soru önergelerine verilen yanıtlar ama onlar da biliyorsunuz keyfi olarak ya hiç yanıtlanmıyor ya da kısmen yanıtlanıyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtladığı son soru önergesine göre iki yıl önce 15 bin 206 basın kartlı gazeteci varken 2020 sonunda bu sayı 15 bin 148’e düşmüştür. İki yıl içinde artması gerekirken bu sayının 58 kişi azalması neyin sonucudur? İki yıldır beklemede olan 600’e yakın kart başvurusuna ne yanıt verilecektir?

Birlikte mücadele etmek zorundayız

İnternet basınında binlerce meslektaşımız gazeteci sayılmadan çalışmaya devam ediyor, yasal olarak hiçbir hakları yok. İşte mevcut basın yasası böyle hukuksuz, anti demokratik yönetmeliklerle işletiliyor. Danıştay kararı da göstermiştir ki önümüzdeki en önemli sınav yeni Basın Kanunu ve bu kanun için birlikte mücadele olacak. Bugün bu toplantıyı Gazeteciler Cemiyeti ev sahipliğinde yapmamız da anlamlıdır. Basın meslek örgütleri olarak daha fazla bir araya gelelim, ortak mücadele verelim. Çağdaş Gazeteciler Derneği olarak, atanmış memurların değil gazetecilerin yazacağı yeni bir basın kanunu için tüm meslek örgütlerini ve meslektaşlarımızı ortak mücadeleye çağırıyoruz."  
Editör: Ömür Ünver